Ergenekon efsanesi, Moğol dönemini anlatan İlhanlı veziri Reşideddin'in Camii'üt-Tevarih adlı eserinde anlatılmasından dolayı Moğol efsanesi zannedilmişse de doğru değildir. Çünkü biz Ergenekon efsanesinin ilk izle rini MÖ'ki devirlerde Türk kökenli topluluklarda görürüz. Daha sonra Kanglılarda (Kao-ch'e) Ergenekon ile ilgili motifleri görürüz. Gök Türklerin kökenini anlatan A-shih-na Efsanesi ise tamamen Ergenekon'un esasıdır. Moğollar Cengiz Han liderliğinde yükselince Türklere ait Ergenekon Efsanesi'ni almışlardır.
Sayfa 179Kitabı okuyor
Yaşam yolculuğu sırasında, yerinde ve zamanında mola vermek, yaşamımızın kalitesini ve süresini artırabilir. Molasız çalışmak, bir gün tamamen durmaya, en azından tükenmişliğe yol açabilir..
Sayfa 153Kitabı okudu
Michelangelo ve Leonardo arasındaki gerilim sokak ortasında yapılan tartışmalara kadar varmıştı. Michelangelo, heykeltıraşlığı sanatların en üstünü olarak kabul ederken, Leonardo onun heykeltıraşlığından hafif alaycı bir dille bahseder: "Onu çoğu zaman kan ter içinde bırakan, tamamen mekanik bir uğraş... Yüzü kir pas içinde, öylesine mermer tozuna bulanmış ki, insan fırıncı olduğunu zannediyor..." #leonardodavinci #minisanatdizisi
"Ulaştıktan sonra kendisinden elde edilen mutluluk ve hazzın günden güne azalarak tamamen yok olmadığı; ulaşanın nazarında, ondan bir önce elde etmiş olduğu hal gibi olmayan ve elde edene kendisi için daha önce söz konusu olmayan aşırı üzüntü, endişe ve elem vermeyen hiçbir mertebe yoktur." #ebubekirrazi #ruhsağlığı
george soros
Türkiye'nin Arjantin'den tek farkı, stratejik pozisyonudur, bu stratejik pozisyonuna bağlı olarak, en iyi ihracat George Soros ürünü ordusudur" diyen George Soros, Macar Yahudisi, Amerikan vatandaşıydı, finans spekülatörüydü. Doğu Avrupa ülkelerine akıttığı para, Birleşmiş Milletler'in bu ülkelere yaptığı maddi yardımdan bile fazlaydı. Gürcistan Kadife Devrimi'nde, Ukrayna Turuncu Devrimi'nde, Kırgızistan Lale Devrimi'nde Tunus Yasemin Devrimi'nde parmağı vardı, halk devrimi ayağıyla, bu ülkeleri Amerikan çıkarlarına, küresel sermayeye monte ediyordu. 1979 yılında 2001 yılında Açık toplum enstıtüsü'yle girdi, TESEV'e, Açık Radyo'ya, Bianet'e maddi destek sağlıyordu. Mehmet Barlas'ın kayınbiraderi Can Paker, hem TESEV başkanı, hem de Açık Toplum Enstitüsü'nün danışma kurulu başkanıydı, TESEV için Soros'tan para aldıklarını kabul ediyordu, "adamın 12 milyar dolar serveti var, yatı sevmiyor, uçağı sevmiyor, her sene 600 milyon dolarını insanların iyiliği için harcıyor" diyordu! Tayyip Erdoğan'ın büyük kızı Esra, 2003 yılında TESEVde staj yaptı. Kemal Kılıçdaroğlu, TESEVin kurucu üyelerinden biriydi. Kılıçdaroğlu'nun TESEV kurucusu olduğunu gazeteci Barış Yarkadaş ortaya çıkarmıştı, Kılıçdaroğlu önce reddetti, asparagas olduğunu, tamamen hayali olduğunu söyledi, sonra itiraf etti, "TESEV üyesiyim ama çalışmalarına katılmadım" dedi, sonra da bu bilgiyi ortaya çıkan Barış Yarkadaş'ı CHP milletvekili yaptı!
Sayfa 255 - Kırmızı Kedi Yayınevi - Üçüncü Basım: Aralık 2017, İstanbulKitabı okuyor
Kafka’nın Yasa Önünde ya da Şato gibi anlatıları, negatifliği, erişilmezliği, tamamen ötekinin her tür temsilden kaçan gizemini etkileyici bir şekilde betimler. Taşralı adam ölünceye kadar yasanın kapısının önünde bekler, ancak içeri girmesine izin verilmez. Yasa ona kapalı kalır. Kadastrocu K. da şatoya giriş izni alamaz. Şatonun, ilk önce bir ses olarak kendini göstermesi tesadüf değildir. O tamamen ötekinin yeridir. K., köye vardıktan sonra şatoyu telefonla arar. Telefonda duyduğu, anlamlı bir söz, bir konuşma ya da bir söylem değil, aksine uzaktan gelen anlaşılmaz, tekinsiz, şarkı söyleyen bir sestir.
Sayfa 59Kitabı okuyor
Bence edebiyat dünyasında muhteşem bir insan laboratuvarı var ve biz henüz tam anlamıyla keşfedemedik. Bu deryadan kişinin ne anlam çıkaracağı ise tamamen kendi bilincinin gelişmişlik seviyesine bağlı...
Sayfa 272Kitabı okudu
Kuzeye Giden İnce Yol #okudumbitti
Melis Ünler ile #cevizinseçkisi #japonklasikleri grubuna bu ay #kuzeyegideninceyol ile katıldım.
Doğrusu bu seriyi ben hiç okumadan araştırmadan zaten iyi olacağını düşünerek yani pozitif bir önyargıyla direkt aldım. İtiraf etmeliyim ki biraz pişman oldum. Seride okuduğum ilk eser buydu ve devamını almamış olsam alma hevesimi tamamen yok ederdi.
Eser Japon bir şair olan Başo’nun kuzeye yaptığı yolculuğu anlatıyor. Seyahat öyküsü ve seyahat süresince yazdığı şiirlerini içeren bir eser.
“Kuzeye yapacağım bu yolculuk ansızın belirmişti zihnimde. Bu uzun yolculuk elbette kolay olmayacaktı, saçlarımı bile kırlaştıracak bir zorluğu ve zahmeti göze almıştım. Öyle bile olsa, şimdiye kadar hep duyduğum fakat hiç gitmediğim yerleri ziyaret edip sağ salim geri dönebilmek, bir şair olarak beni çok mutlu edecekti.”
Ben açıkçası okurken sıkıldım. Keyif alamadım. Yani eserle bir bağ kuramadım. Tavsiye edemiyorum maalesef.
#kitapkolikkafasikitapyorumu #japonedebiyatıokurları
"Çünkü tutkularının esiri olan bir insan, düşünce gücünü tamamen yitirdiği için bir alkolik, bir deli muamelesi görür."
Sayfa 44Kitabı okuyor
Okumayan ve bu konuda ısrarcı olan öğrencilerime tamamen okuduğunu anlamaya yönelik olan bu sistemde nasıl yaklaşmalı , bu konuda kitap önerisi ya da tavsiyelere açığım 🥲
Hepsi de tamamen emindirler ki dünyada doğru yol bir tanedir, o da kendi gösterdikleri yol! İşte, tutunduğumuz dalların elimizde kalıvermesi de bundan ya!
Sayfa 12Kitabı okuyor
“Din ile siyaset aynı arabada gittiğinde, sürücüler karşılarında hiçbir şeyin duramayacağını sanır. Dümdüz gider, hızlandıkça hızlanırlar. Engelleri tamamen göz ardı eder, körlemesine gidenlerin uçurumu çok geç fark edeceğini unuturlar.”
Sayfa 514 - İthaki YayınlarıKitabı okuyor
