Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Antik YakınDoğu
Daha ağırbaşlı konulara gelecek olursak Klasik Atina, bize demokratik ya­saların kontrolünde düzenli bir polis [şehir devleti) modeli olarak sunulur. Atina'ya en büyük övgüleri yağdıran Perikles'in söylevini okuyalım (bu söylev Thukydides tarafından Peloponnessos Savaşları'nda sunulmuştur, II: 37-40). Yüzyıllar boyu demokrasiye
Tarihe olan tutkusu yalnızca, Miletoslu Hekataios, Herodotos ve Thukydides'in klasik yapıtlarıyla sınırla kalmıyor, Sicilya'yla İtalya'yı dillendiren Syrakusalı Philistos'un Roma gibi yeni kurulmakta olan güçleri anlatan yapıtlarını okuyordu.
Sayfa 142
Reklam
Bu dünya güç istemidir.
Nietzsche sessizce, insanın sivrisineği öldürdüğü, sivrisineğin de insana sıtma bulaştırarak onu öldürdüğü, yaşamı sürdürebilmek için amansız bir çatışmanın egemen olduğu tek bir dünyanın varlığını gerçek kabul eder. Tarihsel dünyaya da benzer bir yasa egemendir: Bu da Thukydides tarafından Atmalılar ile Meloslular arasındaki diyalogda anımsatılan “doğa yasası”dır. Töre çok ama güç tektir: “Bu dünya güç istemidir.”
Cenevreli muhaliflerini radikal bir biçimde süpürüp attığı bu kusursuz zaferinin ardından sorunlarından tümüyle kurtulan Calvin'in daha hoşgörülü davranması beklenebilir. Ama biliriz ki, Thukydides'ten, Xenophon ve Plutarch'tan bu yana oligarşi önderleri, zafer kazandıktan sonra her seferinde daha da tahammülsüzleşir.
Sayfa 184 - Can YayınlarıKitabı okudu
"Ahlaklılık temelde bilime düşmandır: Sokrates de öyleydi - ve bilimin 'iyi' ve 'kötü' ile alakası olmayan şeyleri ciddiye alması nedeniyle 'iyi' ve 'kötü' karşısındaki duygularımız daha az önemli görünmeye başlar. Çünkü ahlaklılık, insanın tamamının ve tüm güçlerinin ahlaklılığının hizmetinde olmasını talep eder: İsraf yapacak kadar zengin olmayan bir insan, ciddi bir biçimde bitkiler ve yıldızlarla ilgileniyorsa, bunu o insan açısından boşuna israf kabul ediyor. Sokrates, bilime ahlaklılaşma hastalığını soktuktan sonra, Yunanistan'daki bilimsel süreçlerin hızlı bir biçimde düşmesinin nedeni buydu. Bir Demokritos'un, Hipokrates'in ve Thukydides'in döneminde elde edilen yüksekliğe bir kez daha ulaşılamadı."
bu neslin en tutkulularının, en iyilerinin bile payına sadece ihtiyarlara özgü işler ve önemsiz angaryalar düşmüştür: Cicero ile Thukydides'in parşömenlerini sil baştan yeniden çalışmak. Oysa öte yanda, Almanya'dan doğru gelen bir din devrimi, orman yangını misali milyonlarca ruhu ele geçirmektedir. Kısa süre içinde üniversitelerde Platon ve Aristoteles'ten daha çok, eski ve yeni kilise hakkında konuşulur olmuştur.
Sayfa 77 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
416 syf.
6/10 puan verdi
Klasik Bir Eser Daha Özenli Bir Çalışmayı Hak Ediyor
Thukydides'in Peloponnessos Savaşları üzerine yazdığı kitap, antik çağdan günümüze gelen en büyük eserlerden biri. Öyle ki Nietzsche onu Platon'dan daha yüksek bir mertebeye yerleştirmiş. Sadece yüz yıl daha önce yazılmış Herodotos'un tarihinden farklı olarak Thukydides tanrılara ve doğa üstü açıklamalara hiç başvurmamış. Tanrıların gazabı olarak görülmeye en müsait durumlardan biri olan veba salgınını bile hastalığın yayılımı, belirtileri, insanlar ve toplum üzerindeki etkileriyle objektif şekilde aktarmış. Bu açıdan modern düşüncenin şafağını ilk filozoflar kadar, belki de onlardan daha fazla temsil etmekte, çünkü soyut kavramlar üzerine değil somut ve karmaşık gerçek dünya olayları üzerine çözümlemeler yapmakta. Ancak çeşitli kişilerin ağzından aktardığı konuşmaların birebir kayda geçirilmiş sözler değil, olayların nedenini ve oluş şeklini açıklamada kullandığı edebi araçlar olduğunu kitabın başında kısaca belirttiği gözden kaçmasın. Kitabı, Türkçe baskıdaki kusurlara karşın büyük bir keyifle okudum. Belge Yayınları'nın baskısında yüzlerce belki de binlerce imla hatası var. Metinde geçen yerlerin gösterildiği haritalar eklenmesi, kişi adlarının açıklamasının yapıldığı listeler ve kronoloji koyulması iyi olurdu. Dipnotlar da oldukça yetersiz. Bu esere hak ettiği değeri veren bir baskı yapılmasını umuyorum.
Peloponnessos Savaşları
Peloponnessos SavaşlarıThukydides · Belge Yayınları · 201965 okunma
Antik dünyanın en büyük tarihçilerinden biri olan ve MÖ beşinci yüzyılda yaşayan Yunanlı yazar Thukydides'in sözle­ riyle, "Akdeniz halkları zeytin ve asma yetiştirmeyi öğrenince barbarlıktan çıkmaya başladılar."
Perikles gibi, zengin bir aileye mensup olan Thukydides, demokratik Atina'daki en üst devlet makamına seçilerek, tarihini yazdığı savaşın başlarında general olarak görev yaptı.
Sayfa 14 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Thukydides, Livius, Tacitus, İbn-i Haldun'da, tam bilinçli olmamakla birlikte adı olmasa da kendi var olan tarihin anlamı düşüncesi, uzun bir kaybolma evresinden sonra, yeniden bir atılım olarak belirmektedir. Almanya'da Ranke'de, sonra Mommsen'de; Fransa'da Augustin Thierry'de, Michelet'de, hele yüzyılın sonlarına doğru Fustel de Coulanges'da, İngiltere'de Carlyle'da kavram çiftinin etkisi, tarihi gerçek bir bilim kılma atılımlarında kendini belirlemektedir.
Sayfa 46
M.Ö. 750-350 arası harika dönem
Konfüçyüs, Lao-tse, Mo-ti, Chuang-tse, Leh-tsu ve başka birçok kişinin de aralarında bulunduğu tüm Çin felsefesi okulları ortaya çıktı; Hindistan Upanishad'ları ve Buda'yı ortaya koydu ve tıpkı Çin gibi kuşkuculuk, özdekçilik, bilgicilik ve hiççiliğe varana dek bütün bir düşünsel olasılıklar silsilesinden geçti; İran'da Zerdüşt iyiyle kötü arasındaki savaş şeklinde iddialı bir dünya görüşü sundu; Filistin'de peygamberler Yeşaya ve Yeremya yoluyla İlya'dan İkinci-Yeşaya'ya kadar boy gösterdi; Yunanistan'da Homeros'un, Parmenides, Herakleitos ve Platon gibi düşünürlerin, tragedya yazarlarının, Thukydides ve Arkhimedes'in ortaya çıkışına tanık olundu. Bu adların imlediği her şey bu birkaç yüzyıl içinde Çin'de, Hindistan'da ve Batı'da hemen hemen eşzamanlı olarak ve bu bölgelerden hiçbirinin bir diğerinden haberi olmaksızın ortaya çıktı." Jaspers insanın bu dönemde biraz "daha insanlaşmakta" olduğunu düşünüyordu. Düşüncenin ve felsefenin boy gösterdiğini, "tinsel bir atılım" olduğunu ve Çinlilerin, Hintlilerin, İranlıların, Yahudilerin ve Yunanlıların hep birden modern psikolojiyi oluşturduklarını söyler.
Felsefe Deneyimi Sıralaması-1
Bu iletiyi bir anı ve düzenleme açısından açıyorum.
Sofie'nin Dünyası
Sofie'nin Dünyası
kitabına başladım yakın bir zamanda ve felsefeye karşı bir ilgim oluştu. Ben de kendime bu kitabı rehber edinerek kitapta bahsedilen filozofların öğretilerini, felsefelerini kronolojik olarak öğrenmeye karar verdim. •Sofie'nin Dünyası, syf 84'e kadar olan
Yunanistan yoksul bir ülkedir. Ancak Thukydides tarafından da işaret edildiği üzere bu yoksulluk bir başka bakımdan onun en büyük şansı olmuştur. Gomperz'in belirttiği gibi, bu yoksulluk üç açıdan en­ telektüel gelişmeyi olumlu olarak etkilemiştir. ilkin bu durum, Yunan­ lıları yaşamlarını sürdürmek için mücadeleci olmaya ve bu amaçla da bütün güçlerini seferber etmeye zorlamıştır.
Sayfa 51
Yunanlılar, bilimsel tarih anlayışını icat ederek MÖ 5. yüzyılda bir başka büyük entelektüel adım attılar. "Istorie" sorgulama anlamına gelen Yunanca bir kelimedir. Küçük Asyalı bir Yunanlı olan Herodot çoğunlukla "tarihin babası" olarak anılır, zamanında olayları sorgulayan ilk kişiydi ve bunu bir Avrupa dilindeki nesir sanatının ilk eserinde yapmıştır (başlığının olası bir tercümesi "araştırmalar" şeklinde olabilirdi). Bu çalışma Yunanistan ile Iran arasındaki büyük güç oyununun, Pers savaşlarının sonundaki muazzam bir anlatımıydı. Gerçekte bu bir dünya tarihi, Herodot'un dünyasının tarihidir. İçinde uzun hikâyeler vardır fakat şahit olanların ve olaylarla ilgili anlatımların ciddi bir şekilde ele alınmasına dayanır. Halefi olan Atinalı Thukydides Yunan dünyasında patlak veren ve Peloponez Savaşları adı verilen büyük mücadeleyi açıklamak için yüzyılın sonlarına doğru yazdığı eserdeki sorgulamalarında daha da titiz davranmıştır. Olayların "nasıl" meydana geldiğini açıklamanın yanı sıra "niçin" olduğunu açıklama çabası dolayısıyla Herodot'tan bile daha çok takdir edilmiştir.
Sayfa 130 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
304 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.