Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay. Başka yeteneklerimizi geliştirmiş, bazı teklifleri kabul etmiş olmayı dilemek kolay. Daha çok çalışmış, sevmeyi daha iyi becermiş, paramızı daha iyi idare etmiş, daha popüler biri olmuş, o gruptan ayrılmamış, Avustralya'ya gitmiş, kahve teklifini reddetmemiş ve daha çok yoga yapmış olmayı
Sayfa 273Kitabı okudu
Shakespeare der ki, “Aşk bir delilik halidir.” Yalnızlık hiss ele geçirdiğinde insanı, O son umut tükendiğinde. Aşk çıkagelir. Aşk rüyadır ve hayatın kabusunu cennete çevirir.
Sayfa 349 - İndigo KitapKitabı okudu
Reklam
Bir Şey Öğrendim ( Her Şey Olmuş Bir Hiç Tarafından Yazılmıştır)
Yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay başka yeteneklerimizi geliştirmiş bazı teknikleri kabul etmiş olmayı dilemek kolay. Daha çok çalışmış sevmeyi daha iyi becermiş paramızı daha iyi idare etmiş daha popüler biri olmuş o gruptan ayrılmamış avustralya'ya gitmiş kahve teklifini reddetmemiş ve daha çok yoga yapmış olmayı dilemek çok
Sayfa 271Kitabı okudu
Doğa açısından insanın tek önemi türünü devam ettirmesi Joseph Campbell Bu yüzden çocuğu olduktan sonra bir insan doğa bakımından ölü sayılır diyor ne acı değil mi . Dostluğun insancılığın sanatın ve bilimin kalıcı değer ölçülerini vurguluyor bunca tedirginlik ve kıvranma içinde huzur bulabilmeni tek yolu bu ölçekte düşünebilmek . Sürüden ayrılan
Bir insanın yalnızlığı, yalnızlığın boşluğuna ve ürkütücülüğüne karşı geliştirdiği savunma mekanizmalarıyla da anlaşılabilir. Sürekli ve aşırı yemek yeme, anlamsızca ve sürekli bir şeyler satın alma, seçim yapmaksızın art arda film ya da TV seyretme, amaçsızca vitrinleri izlemeyi alışkanlık haline getirme bunlar arasında sayılabilir. Gerisinde bir kaygının varlığı açıkça belli olan bu davranışların kapsamında ikinci bir insan ya da insanlar yoktur, dolayısıyla umut da. Ama bundan da öte, öylesi yoğun yalnızlık dönemleri vardır ki, insan felç olmuşçasına bir umutsuzluk içindedir ve bu gibi durumlarda artık kaygı ve gerginlik belirtileri bile yoktur. Çünkü ilgi ve amaç yitirilmiştir. Bu, canlıyken ölmüş olmak gibi bir varoluş biçimidir. Çoğu kez, böylesi insanları bizden farklı, ulaşılmaz ve anlaşılmaz varlıklar olarak algılar, hastalık derecesinde bir kişilik bozukluğunun varlığını hissederiz.
Ali Şeriati'nin Duası
Ey Rabbim! Alimlerimize sorumluluk, müminlerimize aydınlık, aydınlarımıza iman, tutucularımıza anlayış, anlamışlarımıza tutuculuk, uyumuşlarımıza uyanıklık, uyanıklarımıza irade, dindarlarımıza din, şairlerimize şuur, araştırmacılarımıza hedef, umutsuzlarımıza umut, zayıflarımıza güç, oturmuşlarımıza kıyam, donup kalmışlarımıza hareket, ölülerimize hayat, körlerimize görüş, suskunlarımıza feryat, küfürbazlarımıza edep, halkımıza özbilinç ve izzet bağışla. Allahım! Bana yenilgide çabalama, umutsuzlukta sabretme, yoldaşsız yürüme, silahsız savaşma, ödülsüz çalışma, dünyasız din, isimsiz yücelik, ekmeksiz hizmet, riyasız iman, gösterişsiz iyilik, hevessiz aşk ve halkın kalabalığı arasında yalnızlık nasip et.
Reklam
Gerçi içini kötülük kaplamış, yüreğine bir damla vicdan düşmeyen bu insanların hepsinin sonu aynı olur. Yalnızlık. Allah’ın bize sunduğu en büyük servet olan sevgi böyle insanların hiçbir zaman ulaşamayacağı bir hazine. Bu insanlar da sadece bu dünyada kalbine gölge gibi düşen sahte dostluklar ve sahte sevgi gibi şeyler ile avutuyorlar kendilerini. Allah kimseyi onlar kadar alçaltmasın.
‘Bazen soğuk bir sisin içindeymişim gibi bir yalnızlık duygusu içime çörekleniyor. Orada yalnız başıma durup hayatın kapanan kapısına bakıyorum; o kapının ardında ışık var, müzik var ve tatlı bir arkadaşlık var. Fakat ben o kapıdan içeri giremiyorum. Kader sessizce o kapıyı bana kapatıyor. Dilimin ucuna gelen o çaresiz kelimeleri mırıldanmayacağım, tıpkı dökülmemiş gözyaşları gibi o kelimeler de geri tepecek. Sessizlik ruhuma otağ kuracak. Sonra umut gelecek gülümseyen yüzüyle ve bana şöyle fısıldayacak: İnsanın kendini unutmasında bir neşe var. Böylece başkalarının gözlerindeki ışığı kendi güneşim kılacağım, başkalarının kulaklarındaki müziği kendi senfonim yapacağım ve başkalarının dudaklarındaki gülümseme benim mutluluğum olacak.’
Sayfa 183
Umutsuz değilim, yoksa yaşayamazdım. Onun içindir ki, hikayem umut ve yalnızlık içinde son buluyor.
Sokağa bir diyalog gibi çıkıyorum Umrunda değilim gecenin. Gece Yarınki gecedir ve tanrıdır Tanrının umrunda değilim.. Kimileyin seviyorum. (Sevmek kuşların Bir an boş bıraktıkları ağaçtır) Ve yalnızlığın kırmızı yapraklara Çalan büyüsünü duyuyorum: Ey cesaret Hep dolu tut bardağımı. Sevgi ve umut Birdir, yalnızlık ve cesaret bir.
Sayfa 205
Reklam
Yalnızlık
Bir insanın yalnızlığı, yalnızlığın boşluğuna ve ürkütücülüğüne karşı geliştirdiği savunma mekanizmalarıyla da anlaşılabilir. Sürekli ve aşırı yemek yeme, anlamsızca ve sürekli bir şeyler satın alma, seçim yapmaksızın art arda film ya da TV seyretme, amaçsızca vitrinleri izlemeyi alışkanlık haline getirme bunlar arasında sayılabilir. Gerisinde bir kaygının varlığı açıkça belli olan bu davranışların kapsamında ikinci bir insan ya da insanlar yoktur, dolayısıyla umut da.
Sayfa 111Kitabı okudu
Psikiyatri budur: İki yalnızlık arasındaki -tedavi gören ile tedavi edenin yalnızlığı arasındaki- diyalogdur; bu ikisi aynada yansıma oyunu oynar ve oyun, ancak hastalık ortadan kaybol­ duğunda sonlanır. Zaman zaman kesintiye uğrayan, zaman za­man da olanaksız hale gelen bu diyalogda bazen, daha depres­yon geçmeden, anlık aydınlanmalar, hafif karartılar olur; öyle ki tedavi eden kişi, kendi sözlerinin, tedavi gören kişi için umut salını hayatın sularına yönlendiren hafif bir rüzgâr gibi oldu­ğunu hisseder. Ve, işte o zaman, her şey, sözlerimizin hiçbir işe yaramadığı izlenimine kapıldığımız sayısız saatlerimiz de dahil olmak üzere her şey, yeniden, gizli ve silinmez bir manaya bü­rünür.
Bir Şey Öğrendim (Her Şey Olmuş Bir Hiç Tarafından Yazılmıştır.) yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay. başka yeteneklerimizi geliştirmiş, bazı teklifleri kabul etmiş olmayı dilemek kolay. daha çok çalışmış, sevmeyi daha iyi becermiş, paramızı daha iyi idare etmiş, daha popüler biri olmuş, o gruptan ayrılmamış,
Bu kaliteli yalnızlığa bayılıyorum. Kendinle güzel zaman geçirme fırsatı...
Yalnızlığı biraz daha açmak istiyorum. Kaliteli yalnızlık diye bir şey var. Bu senin tercih ederek başlattığın bir süreç. Özellikle başka insanlarla birlikte olabileceğin halde kendi iç dünyandaki yolculuğu tamamlayabilmek için ihtiyacın olan bir süreç. Bunu yapmak çok zor. Çünkü kendinle kaldığın zaman sürekli iç sesin sana bir şey söylüyor. Bununla yaşamayı öğrenmek ciddi bir zaman alıyor. Ama bugüne kadar tanıdığım güçlü ve başarılı insanların hepsi bu yalnızlık süreçlerini çok iyi yönetebilmiş, o süreçte kitaplar okumuş, bir enstrüman çalmayı öğrenmiş spor yapmış ve bunun sonucunda bahçesini o kadar güzelleştirmiş ki tıpkı senin de söylediğin gibi bahçesine birçok kelebek gelmiş, istediği kelebekle birlikte zaman geçirmiş, istemediği ile zaman geçirmemiş. Yani, tercih edilmiş yalnızlık hepimizin hayatında bir dönem, hatta belki birkaç dönem olmalı. Ahmed Arif bunu zaten yıllar önce söylemiş: "Dayan kitap ile, dayan iş ile, dayan tırnak ile, diş ile, umut ile, sevda ile... Dayan, rüsva etme beni."
Mutluluğun geniş kapılarında Hayatın sürgüleri var, Usul gülüşlerimiz de hüzün lekeleri Küçük ayrıntılara yöneldik nicedir, İki yüzümüz vardı iki güzelliğimiz Umut ve sevgi , kırmadan aynaları, Yalnızlık biricik benzerliğimiz oldu, Payımıza düşen o yanlış ilişkilerden Ne konuşmalarımızda tat kaldı, Ne susmalarımız da bir hikmet, Olur olmaz şeylerden alınır kırar olduk Zamana benzedik iyice, çekilmesi zor
Sayfa 20 - Kırmızı KediKitabı okudu
1.247 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.