Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dün yaptığınız işler bugün hala gözünüze yeterli geliyorsa, yarının kaybedeni siz olacaksınız demektir.
Sayfa 141
Nişan, örf ve adete göre, şeriatın sınırları aşılmadan yapılabilir. Bazen öyle nişanlara şahit oluyoruz ki, bir düğün gibi. Nişan töreni bir düğünden farksız değil; koca salonlar, yiyecekler ve büyük masraflar. Nişan elbisesi, gelinlikten farksız değil; düğün için yapılan ne masraf var ise, nişan için de o masraflar yapılıyor. Bazen bir nişanı görünce bunun düğün mü, nişan mı olduğunu anlamak için, hanım kızın üzerinde ki elbisesine bakılması yeterli olur. Gelinlik yoksa bu nişandır.
Reklam
Ya canın sıkılıyor ya da bizi sabote etmeye çalışıyorsun: "öyle mi diyorsun?" "Evet. Sen hiçbir şeye uzun süre dikkatini vermezsin. Ve ben McCarthy'yi tanıyorum, iyi bir çocuktur. Komik ve tatlıdır. Senin için de sorun burada başlıyor. Senin gibi bir kadın için tatlı­lık yeterli değildir:"
Sayfa 15
" Kendinden sorumlu olan tek kişi sensin. Kendini bulmak zorundasın. Kendine arka çıkmak zorundasın. Aksi halde hayatını herkes için her şey olmaya çalışarak geçirirsin ve zamanının yüzde yüzünde yine de yeterli olmazsın. O yüzden kendini seçmelisin . Şu andan itibaren , en başa koyduğun kişi kendin olmalısın . Yoksa boğulursun "
Sayfa 384Kitabı okudu
"Her şey yolunda, güldürmem yeterli. Böyle olursa, insanların sözde yaşam dedikleri şeyin dışında bile olsam, bunu çok da dert etmezler sanırım. Ne olursa olsun, göze batmamalıyım; ben onlar için bir hiçim. Ben rüzgardan ve havadan başka bir şey değilim."
Sayfa 18 - Tokyo KlasikKitabı okuyor
Hepimizin garip bir şekilde yokluğu duyuluyor. Oysa biz dünyadan vazgeçemeyeceğimiz kanısındayız. Ama dünyanın bizden vazgeçmek için omzunu kıpırdatması yeterli. Yerimizin ne biçimde doldurulduğuna alışmamız gerekli.
Reklam
Nasıl anlamak gerekirdi bu gözyaşlarını? Yaralı bir ruh hep kanayan yarasına ilişkin gizleri mi açığa vuruyordu böylece? Yoksa içinde başlayan başarılı insan oluşumunu sürdürememiş olmasına... çocuk yaşlarından başlayarak, başarısızlıklarla mücadele ede ede zorluklar karşısında yılmayan bir kişilik geliştirememiş olmasına... erimiş bir çeliğe benzeyen zengin iç güçlerine son suyunu verememiş olduğu için şimdi iradesinin yeterli sertlikten yoksun olmasına.
Erkekler hep aynı, kadınlar hakkında her şeyi bilebilmek için bir kadının karnından çıkmış olmayı yeterli sayıyorlar.
İman, belli bir seviyeye düşünce tehlikeli bir şekilde münafıklığa yaklaşabilir. İman ne kadar azalırsa nifak ve münafıklığa o kadar yaklaşılır. Çünkü nifak da kalptedir. Yeterli İman olmazsa nifak kalbi doldurur. Bu yüzden nifaka girmemek için kalpteki imanı belli bir seviyede tutmak gerekir.
Sayfa 113
'Ben artık bir platoya ulaşmışım. Bu sözcük, bir tepenin üzerindeki düz yer anlamına geliyormuş.' 'Zekan geliştikçe sorunların da o ölçüde artacak.' 'Şimdi anlıyorum ki, üniversiteye gitmenin ve bir eğitim almanın en önemli nedenlerinden biri, tüm hayatınız boyunca doğru olduğuna inandığınız şeylerin doğru olmadığını ve hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını öğrenmekmiş.' 'Zihnim karışık. Neyi bilip bilmediğimi artık bilmiyorum.' 'Kendime, hayatımda eksik olan bir şeyi bulmak için hayal dünyasında bir şeyler aramakta olduğumu söylüyordum.' 232,243 'Kim bilir, insanların yeterli bilgisinin olmadığı veya yaratıcılık sürecine ve kendilerine yeterince inanmadıkları ve beyinlerinin bütününün çalışmasına izin vermedikleri için kaç problem çözümsüz kalmıştır.' 'Sevgi alma ve sevgi verme yeteneğinden yoksun olan zeka, zihinsel ve ahlaki çöküşe, nevroza ve muhtemelen psikoza bile yol açar. Ve ben-merkezci bir amaca odaklanan ve insan ilişkilerini dışlayan bir beynin ,sadece şiddete ve acıya neden olacağını da eklemek istiyorum.' 'Bir deneydeki başarısızlığın ve bir teoriyi çürütmenin bilimsel öğrenmeye en az başarılı olmak kadar katkıda bulunduğunu söylemişti.'
Reklam
Düşüncelerimize hükmedebiliriz fakat düşüncelerimizin bu gücü, tembellik ve şehvet ile başa çıkma konusunda yeterli değil.
Sizin çocuğunuz için yeterli olmayan yer, diğer çocuklar için de yeterli olmamalıdır. Bunu böyle düşünmeyenler, gidip kendilerini ipe çekseler daha iyi bir davranış sergilemiş olurlar.
Örneğin biliyoruz ki sırf söz düzleminde liberal rejimlere inanmamalı, eşitliği ve kardeşliği ilke edinirken iş uygulamaya gelince onları izlemeyebiliyorlar ve yüce emeller peşinde koşan ideolojiler sıklıkla insanları oyalamaktan başka bir işe yaramayabiliyorlar. Eşitlik olabilmesi için üretim araçlarının mülkiyetini devlete aktarmanın yeterli olmadığını da başka yerlerden biliyoruz. Dolayısıyla ne sosyalizme ne de liberalizme ilişkin sorgulamalarımız sakıncasız ve koşulsuz olamaz; olayların akışıyla insanların bilinci bu ikircikli dizgelerin aşılmasını sağlamadıkça bu sallantılı zeminde kalacağız daha.
Günümüzde seyyahların hep acelesi var; telaş içinde, her ne pahasına olursa olsun diyerek geliyorlar, ama gelmek bir yolun sonuna varmak demek değil. İnsan her menzilde bir yere varır, her adımda gezegenimizin gizli kalmış bir yüzünü keşfedebilir, bunun için bakmak, istemek, inanmak, sevmek yeterli.
Sayfa 240 - PDF
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.