Bu yıl kendime doğum günü hediyesi olarak aldığım bu kitap şu ana kadar okuduğum hiçbir kitaba benzemeyen içeriğiyle beklentilerimi fazlasıyla karşıladı. Eminim çoğu okur da daha önce böyle bir kitaba denk gelmemiştir. Bu kitap nasıl mideyle okunabilir bilmiyorum. Çünkü kitapta aklınızın alamayacağı kadar iğrençlik ve pislik var. Okurun midesini
...
Hatırladığım kadarıyla, Toronto'nun Ontario Gölü kenarındaki sanat merkezi Harbourfront'ta geçen bir perşembe gecesiydi. Harbourfront'un edebiyat faaliyetlerinden sorumlu sanat yönetmeni Greg Gatenby, Paris'teki iki dilli bir Kanada kitapçısı olan Abbey Kitabevi'ni destekleyen bir okuma günü düzenlemişti. Toronto'nun ünlü yazarlarından çoğu,
DİPÇE :
Norveçli yazar Jon Fosse, “söylenemeyenlere ses verdiği yenilikçi tiyatro oyunları ve metinleri” için 2023 Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görüldü.
Sabahtan Akşama da böyle bir novella. Kısa ya da uzun olmasına bakmaksızın yaşamın ritmi dışında, doğumun ve ölümün içimizde sadece bir ses olarak yaşadığını ve tüm manzaraların bu sesle
"Ben Buradayım-Oğuz Atay'ın Biyografik ve Kurmaca Dünyası"
Hiçbir sahici tarafı olmayan yüzeysel “insanî ilişki”lerden yorgun mu düştünüz, daha düne kadar size methiyeler yağdıran, yere göğe sığdıramayanlar menfaatlerine ters düşünce kapkara bir sessizlik perdesinin ardına mı saklandılar, konuşacak ortam bulamamaktan derin bir
Usta Şair güzel insan Adnan YÜCEL'in dilindeki derinlik, duyarlılığı ve estetik anlayışı kitabın önemli özelliklerindendir.
Umut, direnç, emek ve sevda üzerine şiirler yazan Yücel, son dönem şiirimizin toplumcu, gercekçi şairlerinden biridir... sanatın her alanı halk içindir..yazılanlar söylenenler halktan kopuk ise o ne şiirdir ne edebi
Yazılı ya da görsel farketmeksizin, 1800’lerin sonlarından 1900’lerin ortasına kadar olan dönemi, okumak veya izlemekten çok keyif almıyorum. İki dünya savaşı, sayısız da ekonomik krizi kapsaması, değsem dokunacak kadar yakın geçmişte olması, o zaman dilimini çok kasvetli, çok tedirgin edici kılıyor benim için. Kitabın dönemi, tam da bu
''Karın varsa derdin var, ama karın olmayan bir kadınla daha büyük derdin var demektir.''
(s. 710)
Anna Karenina'nın yazıldığı dört yıl boyunca (1873-1877), Lev Tolstoy, kafasını meşgul eden tüm meseleleri eserine aktarır. Her fırsatta, roman yazarı, kalemini, deneme yazarına bırakır. Hikayenin akışı, yazarın kır ekonomisi, hayatın anlamı,
~~~Hayat yolculuğu uzun ve sıkıcı safhalardan oluşur, adım adım, günbegün, çarpıcı hiçbir şey olmadan geçer, ama insanın belleği yolun o bölümüne damgasını vuran beklenmedik olaylarla doludur~~~
Isabel Allende , uzun ve fırtınalı yaşam içinde 20. yüzyılın en önemli olaylarıyla kesişen, etkileyici mizah anlayışıyla, tutkulu ve kararlı bir kadının destansı
İnceleme yazmak için kendimi hiç hazır hissetmesem de, Oblomov’un üzerine yazılan birçok incelemenin yanında vasat kalacağını bile bile yazıyorum. Oblomov’un üzerimde yarattığı hisleri dile getirmemek benim için büyük güç olurdu.
Oblomov’ u okuyupta pişman olan biri olabilir mi? -Asla
Hiçbirimizin aslında sevmediği, şikayetçi olduğu, dönem dönem yaptığımız tembelliği bir felsefe haline getiren, bizi kendimizle barıştıran -en azından beni- sevgili Oblomov; çok güzeldin, çok büyük bir felsefesin zarif, ince ruhlu, Oblomov. Tadını çıkara çıkara okuduğum lezzetli bir eserdin. O kadar içselleştirerek okudum ki ben de bu kitabı okuyanlar gibi Oblomov’da kendimi gördüm.
İtiraf edelim hepimizin içinde iflah olmaz bir Oblomov yatıyor, evet yatıyor vurdumduymaz bir şekilde hiç kalkmadan öylece yatıyor içimizde.. Hele bir de şu karantina günlerinde..
“Sence en güzel hayat nedir?
Niçin Oblomovluk olmasın? Sanki herkes bu benim hayalimdeki hayat için uğraşmıyor mu? Sizin bütün koşmalarınız, tutkularınız, ticaretleriniz, siyasetleriniz hep sonunda rahat etmek için, kaybolmuş bir cenneti bulmak için değil mi?"
Ne diyebilirim ki Oblomov her zaman haklısın. Bu arada beni en çok etkileyen alıntı bu oldu.
— SPOİLER —
Kitabın sonunda Oblomov’un can dostu Ştoltz onun için “Öldü, boş yere harcadı gitti hayatını” dese de, her ne kadar sıradan bir yaşam sürse de benim için her zaman en ön sıradan olacak :)) Seni seviyorum Oblomov, çok büyük bir iz bıraktın ben de.
Siz hala Oblomovlaştıramadıklarımızdan iseniz acilen okumalısınız. Tavsiye ediyorum :)
Sizi şimdiye kadar yayınlanan en zarif İngiliz nesirleriyle büyülerken, güzelliği hakkında şaşkınlık duymanıza sebep olan Muhteşem Gatsby incelemesiyle karşılıyorum. Büyüleyici bir eser, büyüleyici cümleler ve büyüleyici bir anlatım... Bana kalırsa romanın büyüleyiciliği F. Scott Fitzgerald'ın insanüstü bir varlık olduğunu iddia edebilmemiz için