Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
1 Kasım’da Meclis açılırken bir taraftan iki karşı cephe kesin olarak belirmişti
Sayfa 193Kitabı okudu
"Egemenlik kayıtsız şartsız milletin degil mi? Ben istersem egemenliğimi BİR ADAMA devrederim, istersem ÖZGÜRLÜGÜMDEN de vazgeçerim!" diye düşünenler olabilir. Ancak bu düsüncenin sonu gönüllü köleliktir. İlginçtir! Bu düsünceye sahip olanlari Atatürk, 1 Mart 1923 tarihli Meclis Açılış konuşmasında şöyle uyarmış: "Bir insan belki kendi istegi ile kişisel özgürlüğünü bir yana bırakabilir. Fakat bu girişim koca bir ulusun hayatina ve özgürlüğüne zarar verecekse, büyük ve onurlu bir milli yaşam bu yüzden sönecekse, o milletin evlatlar ve torunlar bu yüzden yok olacaklarsa bu girişim hiçbir zaman meşru ve kabul edilebilir bir konu olamaz. Ve hele böyle bir girişim hiçbir zaman özgürlük adına hoşgörü ile düşünülemez." Demem o ki, egemenliğini asla bir adama devretme ve higbir zaman özgürlügünden vazgeçme...
Reklam
Bastille'i kuşatanlar gerçekte kimlerdi? Bastille'i ele geçirenle­rin St. Antoine Meydanı'ndan toplanmış serseri, suçlu ve para­lı güruhtan oluştuğuna dair efsane yıllarca ısrarlı bir biçimde dile getirilmiştir. Fakat eldeki kanıtlar bu görüşü çürütmekte­dir. Daha sonradan Ulusal Meclis tarafından düzenlenen güve­nilir Bastille kayıtlarından, bu olayda yer almış 600 kişilik bü­yük bir çoğunluğun meslekleri, yaşları ve adresleri hakkında bilgiye sahip olmak mümkündür. Bunların çoğu, serseri ya da düşkün olmanın çok ötesinde Faubourg St. Antoine ve çevre­ sinin yerleşik nüfusunu oluşturan vatandaşlardı; yaş ortalama­sı 34'tü; nerdeyse hepsi aile babasıydı; yeni kurulan ve serseri­ lerin kesinlikle kabul edilmediği silahlı sivil ordunun mensu­buydular. Bunlar arasında devrimin gelişmesiyle öne çıkan pek çok kişi de vardı: Örneğin, devrim sürecinde generalliğe yük­ selen kuyumcu jean Rossignol; 1 792 yılında monarşiyi sona er­diren milislerin başkomutanı, bira üreticisi, zengin Antoine-Jo­ seph Santerre sayılabilir. Ancak çoğu Faubourg ve çevresinde yaşayan; marangozluk, çilingirlik, ayakkabı tamirciliği (sadece bunların sayısı sivil esirlerin dörtte birini oluşturuyordu), ma­ğaza sahipliği, tül-şile bezi üreticiliği, çanak çömlekçilik yapan, nehir kenarında çalışan (çoğu ücretli olmaktan ziyade zanaat­karlıkla uğraşan, dükkanı olan) Faubourg'un çalışan nüfusu­ nun profilini oluşturan kendi halinde insanlardı.
Sayfa 83 - PdfKitabı okuyor
ABD Savunma Bakan Yardımcısı Wolfowitz'in TSK'ya ateş püskürmesi.
Irak savaşının ve işgalinin mimarı Paul Wolfowitz Türkiye'ye karşı çok öfkeliydi. Hesapları yanlış çıkmış, Tür­kiye Irak savaşında ABD'nin yanında olmamıştı. Bu nedenle ABD işgal operasyonunda zorlanmış, kayıp sayısı ve maliyet­leri artmıştı. Wolfowitz'in bu öfkesi giderek TSK'deki Kema­list /ulusalcı subaylara odaklandı. Wolfowitz, 1 Mart Tezkeresinin Meclis'ten geçmemesi konusunda TSK'yi açıkça suçluyordu. Fatura TSK'ye çıkarılmıştı. Bu faturanın bedeli Ergenekon soruş­turmaları sırasında Kemalist subayların tasfiyesi ile ödettiri­lecekti. Böylece rejimin 'Ilımlı İslam Cumhuriyeti' yönünde dönüştürülmesinin önündeki en büyük engellerden biri de temizlen­miş olacaktı.
"1. Dünya Savaşı'na girmemek elbette son derece iyi olurdu. Fakat buna maddeten imkân yoktu. Çünkü katılmamak, silahlanmış bir tarafsızlığı, yani Boğazların kapalı bulundurulmasını gerektiriyordu. Halbuki vatanımızın coğrafi konumu, İstanbul'un stratejik durumu, Rusların İtilaf hükümetleri yanında yer alması, bizim seyirci kalmamıza
Sayfa 274 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Mustafa Kemal 1 Aralık 192l'de Meclis'te Padişah Il. Mah­mud (saltanatı 1808-1839) devrindeki ilk reform çabalarına atıfta bulunmuş ve Avrupa yasalarının körü körüne takhcli­ ne karşı uyarmıştı: "Taklit ile kanun olamaz." Asıl ihtiyaç, "ka­nun-u hakiki, kanun-u tabii" idi.
Reklam
Birinci Dönem Büyük Millet Meclisi ya da kısaca Birinci Meclis, 23 Nisan 1920'de Ankara'da toplanmış, 1 Nisan 1923'te yeni seçim kararı alarak 15 Nisan 1923'te son oturumunu yapmıştır. Yeni Türk devletinin kurucu meclisi olarak kabul edilir.
Erzurum Kongresi
1. Milli sınırlar içindeki bütün topraklar vatanımızdır. Birbirinden ayrılamaz. 2. Her türlü yabancı müdahalesine karşı millet, birlik olarak kendini ve toprağını savunacaktır. 3. İstanbul hükümeti vatanın bağımsızlığını koruyamaz ve sağlayamazsa bir geçici hükümet kurulacaktır. Bu hükümeti milli kongre seçecektir. 4. Manda ve yabancı devlet himayesi kabul olunamaz. 5. İstanbul’da Millet Meclisi’nin toplanmasına ve İstanbul Hükümeti’nin bu meclis tarafından kontrol ettirilmesine çalışılacaktır.
Sayfa 70 - Pozitif Yayınevi 5.BaskıKitabı okudu
Atatürk’ü din dışı göstermek isteyenlerin rahatsız olacağı bu tür belgeler kasıtlı olarak yok edilmiş veya saklanmıştır. İlk TBMM’nin 337 üyesinin 53’ü din adamıdır. Onun meclis başkanlığı döneminde, 3 Mart 1924 tarihinde çıkarılan 429 Sayılı Kanun’la Diyanet İşleri Başkanlığı kurulmuş, dinî müesseselerin, cami ve mescitlerin yönetimi, müftü, vaiz, imam-hatip ve müezzin-kayyımların tayin ve azilleri bu teşkilata verilmiştir. Milli Mücadele’ye büyük hizmetler vermiş, idari tecrübeye sahip uzun süre Ankara müftüsü olan Börekçizade Mehmet Rıfat Efendi, 1 Nisan 1924 tarihinde Diyanet İşleri Reisliği’ne atanmıştır. Gazi M. Kemal Paşa’nın bu duruma verdiği önemin bir göstergesi olarak da protokoldeki saygın yeri ayarlanmış, diyanet reisine en yüksek devlet maaşı bağlanmıştır. Bakanlara verilen kırmızı plakalı makam aracı sağlanmıştır.
içtimâ: 1. toplanma, bir yere gelme, bi­rikme, yığılma. 2. bir meclis veya hey’etin toplanması, in‘ikâd. 3. iki veya ziyâde şeyin birlikte bulunması: ictimâ‘-ı zıddeyn.
Reklam
Her ne zaman, bir meclis-i şerifte tasavvufa dair bir kitap müzakeresi olursa, orada, fikha ait kitaplarin da bulunması gerekir.
Devrim Arabalarının Hazin Sonu
"Haziranın ortasında Devlet Demiryolları ve Cer Daire- sinden yönetici ve mühendisleri bir toplantıya çağırmışlar. Fikrin Erbakan'dan alındığı, Cemal Gürsel'in uygulamaya koyduğu proje, Ulaştırma Bakanlığı'nın, 'Ordunun cadde binek ihtiyacını karşılayacak bir otomobil tipinin geliştiril- mesi görevinin TCDD işletmesine verilmesini' duyurduğu yazısıyla başlamış. Projeye 1.400.000 lira ödenek ayrılmış. 129 günde, proje aşaması çıkınca 90 günde tamamlanma- sı, 29 Ekim'e yetiştirilmesi istenmiş. Eskişehir Demiryolu Fabrikası'nda dökümhane olarak yapılan ama kullanılma- yan bir bina şartlara uygun hale getirilmiş. 48 mühendis, 200 kadar işçi gecelerini gündüzlerine katarak, öncelikle siyah ve beyaz olmak üzere 2 Devrim otomobilini son gün törene yetiştirmişler. Hatta siyah olanın kaportasının son kat boyası, götürülürken trende yapılmış. Önlem almak adına benzin depolarını boşalttırmışlar. Ankara'ya sabaha karşı varan trendeki iki otomobil Sıhhiye semtindeki de- miryolu fabrikasına indirilmiş. Manevra yapabilecek kadar, tahmini birkaç litre benzin konmuş. Zaten asıl ikmal Sıh- hiye'deki mobil benzin istasyonundan yapılacak, ardından Meclis'e gidilecekmiş. Devrim otomobillerinin kalabalık eskortla yola çıkması, mobile uğramadan Meclis'in önüne gitmesi üzerine durum anlaşılmış. Acilen benzin getirtil- miş ve birine konmuş. Diğerine konmasına fırsat olmadan Cemal Paşa gelip de arabaya binince ikmal yapılamamış.
Sayfa 191 - AlfaKitabı okudu
Osmanlı Devleti ve hilafet-saltanat merkezi olarak İstanbul, İslâm Dünyası fikrinin kurucu, besleyici ve sürdürücü ana merkezi olmakla beraber Cumhuriyet ideolojisi ve idaresi 1923 ve hususen 1924'ten sonra bu dünya ile arasına hem fikren hem de fiilen büyük mesafeler koyacak/koymaya icbar edilecek, hatta Lozan sonrasında büyük ölçüde
Sayfa 645Kitabı okudu
924 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.