"Bir yanda mal mülk, güç, boş zaman ve tüm bunlarla birlikte lüks arayışı, ince zevkler, zihinsel keyifler, sanata tapınma; diğer yanda emek, kabalık ve cehalet vardı.
Ancak bu cahil ve kaba kalabalığın içinde enerji dolu tutkulara, yüce gönüllü duygulara, derin inanışlara ve vahşi erdemlere de rastlanıyordu.
Bu şekilde örgütlenmiş bir toplumsal yapı istikrarlı, güçlü ve bilhassa muzaffer olabilirdi."