Onlar şehit oluyor, bizler ise şahit…
Bu şahitliğin ağırlığını taşıyabilmek ise çok zor.
***
Enfes çizimleri ve kalbe dokunan hikayeleri ile Filistin’de şehit olan kardeşlerimizin hikayelerini anlatan bir kitap bu. Hüzün ve acı ile harmanlanmış bu öyküleri empati yaparak okuyabilirsek bizlere büyük ders verecektir. Ders verirken dert sahibi de yapacaktır. Ki öyle de olmalı, bu çağda dert sahibi olmadan gafil bir şekilde yaşamak akıl karı değil. Her an başımıza ne geleceği belli olmayan şu asırda hayat ile ölüm arasında ince bir çizgi var aslında. İnsan alıklıktan sıyrılıp aklını başına almalı artık.
***
“Filistin Hikayeleri” adlı bu kitapta esas gaye özellikle 7 Ekim’den sonra yaşanan soykırıma bir ses olmak ve “Biz bir rakam değiliz.” diyen, şehadete yürüyen Gazzelilerin adlarını, anılarını hatırlamak ve ölümsüzleştirmektir. Bu kitapla kalmamalı elbette, her bir şehidin hikayesini anlatmak, tarihe not düşmek bizlere bir vazife olmalı. Allah her birinin mekanını cennet eylesin, Peygamber efendimize (sas) komşu olsunlar.
***
KİTAPTAN ALINTILAR:
“Gül kokan serin bir el onları bekliyordu.” (s.73)
“Yusuf doğduğu şehirden çıkamaz.
Gazze’de bebekler bile tutsaktır.” (s.55)
“Daha dün benden oyuncak bebek isteyen kızım şehit oldu, evet.” (s.41)
“Burada çocuklar büyüyemiyorsa çatlaklar büyür.” (s.35)
“Hiçbir yerde okul bombalanmaz ama beni içimdeki çocuklarla beraber bombaladılar.” (s.27)