E-kitap okumanın herhalde burası için en büyük avantajı kopyala-yapıştır yaparak alıntı paylaşabilmektir, ama tabii bunda da sayfa sayısı sıkıntısı oluyor. Basılı kitap okurken ise alıntı paylaşmak gerçekten bir zorluk, hele ki uzun paragrafları paylaşmak isteyince insanın alıntı paylaşası bile gelmiyor. En azından 1 sene öncesine kadar benim için böyledi.
Yapılması gereken ise: Telefonumuza herhangi bir "OCR Scanner" uygulaması kuruyoruz ( tarayıcı kullananlar özellikle de *.pdf tarayanlar bu terimi bilir) ve paylaşmak istediğimiz paragrafın/sayfanın uygulama üzerinden resmini çekiyoruz ve uygulama resimdeki yazıları yazı formatına dönüştürüyor, devamında da kopyala-yapıştır yaparak alıntımızı paylaşıyoruz.
Tavsiye uygulamam: Text Fairy, uygulamayı kurduktan sonra Türkçe karakter sorunu yaşamamak için uygulama içinde Türkçe dilini indirmek gerekmektedir.
Eserimizi anlamak için öncelikle Orwell'ın siyasi görüşünü ve toplumsal tespitlerini anlamakta fayda var.
O halde gelin önce eserin konusunu daha sonra yazarımızın bakış açısını irdeleyelim.
Wigan İskelesi Yolu eseri iki bölümden oluşmaktadır.
1-Kapitalizm sisteminde ezilen proletarya sınıfı
2-Sosyalizm üzerine eleştiri ve çözüm
*Bu incelemenin çok büyük bir kısmı Tezer Özlü'nün kitaplarında geçen sözlerden oluşmaktadır. Tezer Özlü okumayanların içi rahat olsun, hangi cümlenin alıntı olduğu anlaşılmayacağından spoiler mevzusu yoktur.
O kendini anlattı. Ben yazdım. Siz de dinleyin:
"Ölemiyorum... Eylül 1943. Doğdum. Nerde doğduğumun önemi yok. Ben belli bir
Evrenin Hakiminin, en güzel ve en hassas yarattığı insan için dünyaya serptiği ikramlar az mıdır? Yaratıcımız, kendi sanat eseri olan insanın iyiliğini, anne babanın evladı için istemesinden az mı istiyor? İnsan daha bilgili ve ahlaklı olsa, İlahi sanatın parlaklığını ilan etmeyecek midir? İnsan meşru kazançlar elde edip fakirlerin yardımına
"İnsanlar arasında taş yeme adeti yoktur, onlara yapmayacakları şeyi yapma demenin ne anlamı var? Ancak şuna dikkat et: İnsanlar arasında adet haline gelmiş öyle davranışlar, öyle alışkanlıklar var ki, bunlar insan için tıpkı taş yemek gibidir. Eğer zararı bakımından düşünürsen taş yemekten daha çok zarar veren şeylerdir bunlar. Bunlar taş
Edebiyatta "küfür" e karşıyım !!! :)
Ali Lidar da değil :)
"Hayatımın özeti, düzeltilemeyecek kadar vahim bir anlatım bozukluğu" demiş zaten o kitabına .. edebi bir şaheser beklemeyin fekat :)
"Beni daha fazla konuşturma diyen bu adamı da "anlamadan _gömmeyin :)
#spoiler
Okuyan herkesin ortak noktası şudur ki her
***Sevgi saklanabilir .. Sevgiye saklanılabilir, sığınılabilir ..
Sevgi de insanları saklayabilir içinde .. İnsanlara sığınabilir ..***
Çok çok farklı bir Özdemir Asaf eseri okudum. Bu eseri okumaya niyetlendiğimde bu kadar keyifli bir okuma olacağını tahmin edemedim. Özdemir Asaf ın Çiçek Senfoni ni okumuştum. Şiir olarak üslubunu az çok
Bir süredir yel değirmenlerini izliyordum. Üstelik uzun zaman önce Necip Tosun’un ‘Dünya Romanı Kitaplığı’nı alıntı olarak paylaşmıştım. #47001886 Ve listede bu kitap birinci sıradaydı. Daha fazla kitaplığımda bekletmeyi doğru bulmadım. Benimle birlikte okuyan arkadaşlarımın sayısı arttıkça mini bir etkinlik haline
Türk edebiyatının en mis kokulu, en güzel, en kıymetli, en nadide beş çiçeği, beş yüz akı...Kitapta verilen isim sırasına göre; Kemal Tahir, Mahmut Makal, Orhan Kemal, Fakir Baykurt ve Talip Apaydın...
1950'li yıllarda oldukça popüler olan Pazar Postası dergisi, köy romancılığı hakkında bir tartışma tertiplemeyi uygun görür. Davet edilecek
Merhaba…
Sigarayı silah sanan gençler size de merhaba. Aaa… Tv karşısında akşamını sabah eden güzel kadınlarımız ve siz biricik erkeklerimiz, evet size de merhaba. Günün her zamanı sokağımızın başındaki üç katlı binanın giriş katında oturan; sokağın daimi sakini olan, asla kendi fikri olmayan ve başkalarının fikirlerini doğru, yanlış bakmaksızın
"Ben keyif aramıyorum. Tanrı'yı istiyorum, şiir istiyorum, gerçek tehlike istiyorum, özgürlük istiyorum, iyilik istiyorum. Günah istiyorum.’’ (s. 238)
1. Ütopya’dan Distopya’ya Geçiş
Distopik bir eseri inceleyebilmek için öncelikle, hem distopyaların ortaya çıkmasında büyük payı olan ütopyayı hem de distopyayı tanımlamak gerekir.
YouTube kitap kanalımda Bazı Yollar Yalnız Yürünür kitabını okumadan ölebilirsiniz dedim: ytbe.one/cZco9tl4rBs
Binlerce kişinin okuduğu ve hatta yüzlerce kişinin epey yüksek puanlar verdiği, kitap fuarında bana sıkça sorulan bir kitabı yorumluyorum bugün, toplaşın. Yine çok acayip yerlere gittim...
Sabah duşunu her gün Ganj
Küçük İskender-in şu ana kadar okuduğum en iyi kitabı. Belki sayfası çok ve onu daha çok okumak şansım olduğu içindir kim bilir. Bir Oruç Aruoba ve Pınar Çekirge hayranı olarak , galiba ilk 3lüğe dahil edeceğim adamı buldum. Hemen hemen her dizesini sevdiğim alıntı haline getiren şair bu sürrealist yazı tarzıyla bana en sevdiğim yönetmen olan David Lynch-in andırıyor ki, bu da benim için çok çok değerli. Şu an hayatta olmaması çok acı, çıkardığı her kitabı muhtemelen ilk alanlardan olurdum. Değişik bir kafası olan, zeki bir şair..
The God JrKüçük İskender · Sel Yayıncılık · 2012424 okunma