Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
176 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
“Bu kitabı neden yazdım? Delirmemek için.” Yıl 1944. Yer Auschwitz toplama kampı. Hayvan vagonlarına balık istifi şeklinde sıkıştırılan Yahudiler. Çocuklarını arayan anne babalar. Anne, baba ve kardeşlerini arayan çocuklar. Kaos. Zayıf ve hasta olanların fırınlara yakılmaya gönderildiği, çalışacak durumda olanların yaşamak için birbirini ezdiği
Gece
GeceElie Wiesel · Koridor Yayıncılık · 20151,468 okunma
·
Puan vermedi
#PatrickSüskind #Koku 250 sy #CanYayınları “Koku belki de en şiirsel histir. Anıları uyandırır, tanımlama ister, hiç olmadık şeyleri çağrıştırır, güzellik yayar, tiksindirir, kendine bağlar ya da uzaklaştırır” diyen Patrick Süskind ; Altını çizerekte ekliyor , "Gücü elindeydi. Elinde tuttu. Paranın gücünden, terörün gücünden ya
Koku
KokuPatrick Süskind · Can Yayınları · 201821,8bin okunma
Reklam
88 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Ya Tarih yazacağız ya da Tarih Olacağız!
Ernest Hemingway
Ernest Hemingway
ile ilk tanışma kitabımız oldu. :) Sanırım sonda olmayacak… Nobel ödüllü yazarımız gerçekten güzel kısa roman diye bileceğimiz 88 sayfalık bir kitap yazmış. Bu kadar az sayfa ile çok şeyler anlatmak farklı bir yetenek olmalı. Kitapta geçen örtük anlamları çıkarmak hem kolay hem de sürükleyici. Verilmek istenen mesaj ümidin kaybedilmemesi,
Yaşlı Adam ve Deniz
Yaşlı Adam ve DenizErnest Hemingway · Bilgi Yayınları · 202331,9bin okunma
168 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Beyaz Gemi İnceleme
Spoiler içerir!!!!! . .
Cengiz Aytmatov
Cengiz Aytmatov
'un ne zaman bir kitabını okuduğumda o kitabı elimden bırakamam. Bu kitapta beni çocukluğuma götürdü.Benimde küçükken oynayabileceğim,sohbet edebileceğim bir arkadaşım yoktu.Bu yüzden tek takılırdım.Kurduğum hayaller, oluşturduğum oyunlar, cansız varlıklarla konuşmam ne de güzeldi.Şuan düşünüyorum da insan büyüdükçe ne kadar da sıkıcı hale geliyor.Bir yerde  oturup gökyüzünü bile izlemez hale geldik.Kitabın beni etkileyen bir diğer tarafı ise insanlardan hiç  beklemediğimiz şekillerde davranabileceğini ve içlerindeki karanlık taraflarını çıkarabileceğini çok güzel bir şekilde anlatmış.Kitapta asla adı geçmeyen çocuğun dedesinin anlattığı Maral Ana hikayeleri ile büyümesi ve bu hikayelere gönülden inanması.Bir gün çocuk maral Ananın cansız bedenini yerde görüp bunu yapan kişinin dedesi olduğunu öğrenince bunu anlamlandıramadı.Çünkü çocuk dünya için çok masumdu.Çocuğun gözünde dedesi bir kahramandı, tek koruyucusuydu.Ta ki Maral Anayı öldürdüğünü öğrenince bu düşüncelerin hepsi yıkıldı. Maral Ana onlara bebek getirecekti.Bu sayede teyzesi artık üzülmeyecekti. Maral Ana, ona göre her şeyin bir çıkış yoluydu.Fakat Maral Ana insanların kötülükleri yüzünden yok artık.Keşke kitabın sonunda çocuğun balık insan olmasıyla bitmesiydi.Beyaz Gemi Umut demek, Hasret demek, hayallerimiz demek... Hepimizin bir Beyaz Gemisi olduğuna eminim.Herkesin beyaz gemisine kavuşması dileğiyle.
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201870,1bin okunma
214 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Yaşar Kemal gazeteci olarak Anadolu’yu gerçekten de baştan başa dolaşıyor ve muhteşem gözlem yeteneği ile gezip gördüğü memleketleri, o memleketin insanlarını, çoğunlukla da dertlerini yazıyor. Dört kitaplık bir serinin ilk kitabı bu eser ve Diyarbakır, Van, Erzurum, Amasya, Karadeniz ve Ağrı gezilerini anlatıyor. Yaşar Kemal ile ilgili pek bir bilgim yoktu zaten ama bu kadar cevval olmasına çok şaşırdım ve hayran kaldım doğrusu. Bu gezilerinde yazıları için kaçakçıların arasına karışıp hayatını riske atıyor hatta onlarla birlikte kaçakçılık yapıyor, Erzurum’da depremzedelerle kış günü çadırda kalıyor, Amasya’da sel vurunca boyunca sudan dolaşarak afetzedelere ulaşıyor, Samsun’dan İstanbul’a bir vapurla balık istifi bir şekilde yolculuk yapıyor, en çok şaşırdığımsa, Ağrı Dağına tırmanıyor. Helal olsun gerçekten. Keyifle okudum ve gezip görmüş kadar oldum desem yeridir. Kitaptan bağımsız olarak şunu da eklemek istiyorum, 1952’deki ülke şartlarından bazılarının halen devam ediyor olması içler acısı. O vakit de depremzedeler günlerce göçük altında kalmış, soğuktan donan, açlıktan ölen olmuş. 72 yıl geçmiş ama pek bir gelişme gösterememişiz maalesef. Korkarım bugünü de birileri kaleme dökecek ve biz bi’ elli yıl sonra da aynı şeylere üzüleceğiz.
Nuhun Gemisi
Nuhun GemisiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20171,386 okunma
651 syf.
6/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Dizilerin saçmalıkları kitaplara da gelmesin
Selam küçük bi inceleme yazmaya geldim. Japon edebiyatından okuduğum 2. Kitap ama
Haruki Murakami
Haruki Murakami
yazarın okuduğum ilk kitabı oluyor. Sahilde Kafka Kitap anlatımı gayet akıcı. Konu güzeldi yazarın sürrealist bir kurguyu kafa karıştırmadan anlatım sağlaması güzel olmuş. Yalnız bana göre yazar okurun kafasını karıştırmamış ama yazarken kendi kafası çok
Sahilde Kafka
Sahilde KafkaHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20209,8bin okunma
Reklam
517 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
Uzun zaman sonra ilk kez inceleme yazıyorum. İnceleme yazmama orucumu ancak Martin Eden gibi bir başyapıt bozabilirdi. Kitabı okumadan hakkında yapılan yorumları ve incelemeleri bildiğim için okuduğumda benim için en iyi Jack London eseri olacağına dair şüphem yoktu. Daha okumadan büyüsüne kapılmıştım. Öncesinde ise favorim
Yıldız Gezgini
Yıldız Gezgini
'ydi ki
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,3bin okunma
168 syf.
7/10 puan verdi
Beyaz Gemi
Roman; Yazarı: Kırgız Yazar Cengiz Aytmatov(1928-2008); Çevireni:Refik Özdek(1928-1995); Ötüken Neşriyat;164 Sayfa Cengiz Aytmatov'un Cemile adlı novellasını okumuştum daha önce, bir televizyon programında Yazar hakkında uzunca bir belgesel izlemiştim. Belgesel, Aytmatov'un ölümünden sonra çekilmişti. Vefat ettiğinde seksen yaşındaydı
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201870,1bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Sokço... Kışın yapacak bir şey yok, soğuktan başka... Ve öyle bir yer ki beklemek dışında hiçbir şey yapmıyor Sokço, turistleri, gemileri, insanları ve ilkbaharın dönüşünü. Bir Fransız gelir bir gün ve bir pansiyona yerleşir. Orada çalışan bir kadınla tanışır ve hikaye bundan sonra başlar. Ödüllü bir kitap olmasının yanında, kapağını kapattıktan sonra düşüncelere dalıyorsunuz. Kadının annesinin kaldığı limanda, yük indirme alanının yukarısında, balıkçılara ayrılmış dairedeyken balık, ahtapot ve kalamar kokularını sayfa aralarına sindirmiş sanki yazar. Öyle derin bir hissiyatla okuyorsunuz. Çizgi roman çizeri bir adam ile pansiyonda günlük işlerle ilgilenen kadın arasında geçen diyaloglar ve anlar arasında yaşama dair çok şey var. Aralarındaki ilişki serçenin karda bıraktığı ayak izi gibi belli belirsizdi ama zaten o belirsizlik insanın içine çekiyordu. #alıntılar "Çok okur musunuz?" diye sordu. " Evet, üniversiteden önce. Eskiden kalbimle okurdum. Şimdiyse beynimle." " Yarattığım hikaye her zaman benden uzaklaşır, en sonunda kendi kendini anlatmaya başlar." "Beni, kayalıkların üzerinde kuruyup gidecek kendi hikayemde bırakıp gitmeye hakkı yoktu."
Sokço’da Kış
Sokço’da KışElisa Shua Dusapin · Can Yayınları · 2023321 okunma
272 syf.
3/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Öncelikle selamlarrrr, kitap bitti. Ortaydı vasatın bir üstü de denilebilir ama az sayfalı olması kitabı kurtardı. Kitabımız bir cinayetle başlıyor. Ama sırf cinayet var, polisiye var diye okuyacaksanız kesinlikle okumayın. Kitabın %5'i cinayet, cinayeti çözme falan ise %95'i fık fık. Ya kardeşim iki dakikalık ayrı kalsınlar veya başka bir olayı düşünsünler. Kitabı açtım okuyorum Bismillah dedim ilk sayfalardan pata küte girdik hemen. Kitap neredeyse ana karakterlerin arasında dönüyor arada kardeş falan giriyor bazen. Ben katilin kim olduğunu anlayamadım olaylar o kadar ana karakterler arasında döndü ki karakteri unutmuşum bahsedilmediği için.(balık hafızalı olmamında etkisi vardır). Yani baya yerdim ama olumlu yanları da var. Bir kere az sayfalı :), toksik sahneler vardı ama çok fazla yoktu ve basitti çok fazla alavere dalavere yapmamış, abidik gubidik dram yaratmadı. Öyle kafa dağıtmak için falan okunabilir.
Ölümcül Tatil
Ölümcül TatilTessa Bailey · Martı Yayınları · 2023372 okunma
Reklam
88 syf.
8/10 puan verdi
Selaam! Bugün İthaki’nin “Karanlık Kitaplık” serisinden bir fıstıklayım Kitap gotik-fantastik türde bana göre. Ufacık da gerilim barındırıyor Reşit oluşunu annesinin memleketi Arkham’a giderek, oraya giderken de birçok yer gezerek kutlayacaktı. Arabası yoktu, tren veya otobüs tercih edecekti fakat tren biletleri de malumdu. Otobüsün Innsmouth’tan geçtiğini, bu nedenle de kimsenin ona binmediğini söylediler. Neresiydi ki orası? Innsmouth halkında bariz bir gariplik vardı, insanın tüylerini ürpertiyorlardı. Bazıları tuhaf dar başlı ve basık burunluydu; sanki hiç kapamadıkları o pörtlek gözlerini dikip öylece bakıyorlardı insana. Ciltleri de bir acayipti! Sert ve kabuk kabuktu, ayrıca boyunlarının yanları da buruş buruştu. Ama asıl korkutucu olan, büyük bir felaket sonrası o kasabada sadece 400 kişi kalmıştı; bu 400 kişi de nadiren görünüyordu. Merkezde bulunan bir hotelleri vardı, odaların tamamı boş olsa bile insan diline benzemeyen bir dilde konuşmalar duyuluyordu. Bu konuşanlar her ne idiyse Şeytan Resifi’nde görünen varlıklar olsa gerekti. Peki orada ne görünüyordu, daha doğrusu neden görünüyorlardı? Hani uzun ya da yorucu olan bir roman sonrası kısa, yine de güzel olan bir şey okumak istersiniz ya. İşte bu o kitap! 88 sayfa olduğundan çok gerilmem sandım ama betimlemeler beni aldı götürdü O deniz/balık kokusu burnuma geldi.Hoteldeki o kısımda ne olacak diye diken üstünde durdum bekledim. Kitabın son bölümünde karakterin bağlandığı yeri de etkileme açısından zekice buldum. Yazardan okuduğum ilk kitaptı, bu türde bile aşırı naif olduğu için diğer kitaplarını da mutlaka okuyacağım. Tavsiyemdir
Innsmouth'un Üzerindeki Gölge
Innsmouth'un Üzerindeki GölgeH. P. Lovecraft · İthaki Yayınları · 2020981 okunma
256 syf.
4/10 puan verdi
·
4 günde okudu
BOĞULMAMAK İÇİN-kitap yorumu
George Orwell
George Orwell
'dan okuduğum 6. kitap oluyor kendisi. George orwell'ı
Hayvan Çiftliği
Hayvan Çiftliği
ve
1984
1984
eserleriyle tanımıştım. Benim için çok büyük bir yere sahip olan bu iki eserle yazara olan hayranlığım en üst seviyeye ulaşmıştı. Daha sonra
Papazın Kızı
Papazın Kızı
Aspidistra
Aspidistra
okudum ve orta seviye beğendim ancak sonrasında da
Paris ve Londra'da Beş Parasız
Paris ve Londra'da Beş Parasız
eserini okumuş ve çok beğenememiştim. Bu
Boğulmamak İçin
Boğulmamak İçinGeorge Orwell · Gönül Yayıncılık · 20218,6bin okunma
174 syf.
·
Puan vermedi
Turgut Cansever
Kitap 174 sayfa olmasına rağmen içeriği bakımından bence sayfa sayısından çok daha fazla derin bir kitap. İnce evet ama bir derdi var bu kitabın, hocanın. Okumuş olduğuma, Turgut hocayla tanışmış olmama çok sevinsem de okuduğum bazı şeylere gerçekten çok üzüldüm. Kısaca bahsetmem gerekirse, kitapta 2 örnekten bahsediyor. Bunlardan
Dünyayı Güzelleştirmek
Dünyayı GüzelleştirmekBeşir Ayvazoğlu · Kapı Yayınları · 0125 okunma
622 syf.
·
Puan vermedi
·
70 günde okudu
Ters köşe bir kitap Oblomov
Bütün yazıma yayılan ve kitabın kimyasına kapılarak aheste aheste okuduğum, araya başkaca şeyler soktuğum ve nihayetinde bugün vedalaştığım #oblomov.. Ondan geriye isminden çok Oblomovluk hali kaldı belki de. Kitabın ilk yüz sayfası sadece yataktan kalkmasını, 3 metrekarelik odadaki uyuşukluk halini anlatınca içim şişti ve olduğum yerde bıraktım kitabı. Devam etme kararı aldığımda da tembel, uyuşuk, pis, düzensiz, bencil gibi ne kadar yakıştırdığım sıfat varsa hepsinden utandım. Belki de yazar okurun böyle düşünmesini isteyip kitabı bir köşeye atanları elemek istedi bilemiyorum. Bildiğim bir şey varsa o da Oblomov'un hepimizden uyanık ve farkında oluşuydu. Bu farkındalık onu hayata ve yaşamaya karşı isteksiz yaptığında içim ezildi. Araya girip " bilmemek mutluluktur" demek istedim. Onun yaşama karşı duruşunun altında elbette duygusallık, kırılganlık, hassaslık, iyi kalplilik vardı. ( balık burcu olduğuna yemin edebilirim:) hal böyle olunca harcanması işten bile olmayacaktı, olmadı. Bazı karakterler doğduğu coğrafyanın dışına çıkıp dünyaya mâl olurlar. Oblomov hepimizin içinde , hepimizin karşısında, hepimizin bir zaman bir yerlerde muhatabı. Görmezden gelinemeyek, es gecilemeyecek kadar bu hayatın içinde. Ama konumu alelade değil. Değişik bir yerde. Şöyleki şayet hayat bir savaş olsaydı Oblomov tarafsız bölgenin komutanı olurdu, hayat bir oyun olsaydı oyun sonunda mutlaka mana bulacak köşedeki o dekor olurdu. Ve Oblomov bir kitap olmuş muazzam satırlara yuva olmuş. Şöyle bir alıntı ile bitirmek istiyorum: " Ya ben yaşadığım hayatı anlayamadım ya da bu hayatın hiç bir değeri yoktu."
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139bin okunma
238 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Merhabalar Bir zaman bükücüye sahip olsaydınız hangi zamana gitmek ve kim olmak isterdiniz? Bizim yerimize on iki yaşındaki Can bu deneyimi yaşıyor ve bize zevkle okunan 237 sayfalık bir serüven bırakıyor. Kitap iki bölümden oluşuyor. İlk bölümün içeriği: Ejderha tarafından kaçırılan Prenses Linda, gizemli ve sihirli pusula ile asırlar öncesinden
Pusulanın İzi
Pusulanın İziZuzu · Perseus Yayınları · 202239 okunma
158 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.