Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tuğba

Tuğba
@bayanlafazan
Bir varmış bir yokmuş...
Kendini suçlu bulan bir insana mutluluk vermek kadar güç bir şey yoktur aslında.
Reklam
Gidersem istikbalimi kaybedecektim, fakat durursam aklımı…
O zaman Maria şahadet parmağını sallayarak gülüyor: "Hayır dostum, hayır!" diyordu. "Aşk hiç de sizin söylediğiniz basit sempati veya bazen derin olabilen sevgi değildir. büsbütün başka, bizim tahlil edemediğimiz öyle bir histir ki, nereden geldiğini bilmediğimiz gibi, günün birinde nereye kaçıp gittiğini de bilmeyiz. Halbuki arkadaşlık devamlıdır ve anlaşmaya bağlıdır. Nasıl başladığını gösterebilir ve bozulursa bunun sebeplerini tahlil edebiliriz. Aşka girmeyen şey ise tahlildir. Sonra düşünün, dünyada hepimizin hoşlandığımız birçok kimseler, mesela benim hakikaten sevdiğim birçok dostlarım vardır. (Muhterem Beyefendinin bunların en başında geldiğini söyleyebilirim.) Şimdi ben bütün bu insanlara âşık mıyım?" Ben fikrimde ısrar ederek: "Evet" demiştim. "En çok sevdiğinize hakikaten ve diğerlerine birer parça âşıksınız!" ...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ben böyleyim işte!” dedi. “Ben garip bir kadınım. Benimle ahbaplık etmek isterseniz birçok şeylere tahammüle mecbur kalacaksınız.
Sevgili insanlık! Bir çocuk masumiyetiyle bir kere daha "Elma!" diyoruz. Ne olur çık artık!
Reklam
Kürk Mantolu Madonna
“Berlin’de yalnızsınız değil mi?” dedi. “Ne gibi?” “Yani... Yalnız işte... Kimsesiz... Ruhen yalnız... Nasıl söyleyeyim... Öyle bir haliniz var ki...” “Anlıyorum, anlıyorum... Tamemen yalnızım... Ama Berlin’de değil... Bütün dünyada yalnızım... Küçüklükten beri...” “Ben de yalnızım...” dedi. Bu sefer benim ellerimi kendi avuçlarının içine alarak: “Boğulacak kadar yalnızım...” diye devam etti, “hasta bir köpek kadar yalnız...”
Sayfa 77 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Kürk Mantolu Madonna
....Biraz evvel avucumda tuttuğum ellerimin hakikaten soğuk olduğunu hatırladım. Aklımca bundan istifade etmek isteyerek: “Elleriniz ne kadar soğuktu” dedim. Tereddütsüz cevap verdi: “Isıtın!” Ve her ikisini birden uzattı.
Sayfa 76 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Sen, beni asla, asla tanımayan, bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep, ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen, kimsin ki benim için?
Bir kadının, hayatının bazı anlarında istemeden ve farkında olmadan bazı gizli güçlerin esiri olabileceği gerçeğini reddetmesinin altında; insanın kendi iç güdülerinden, doğasındaki şeytanlıklardan korkmasının yattığını, bazı insanların kendilerini "kolay baştan çıkarılanlar"dan daha güçlü, daha namuslu, daha temiz hissetmekten zevk aldıklarını söyledim.
Çocuklar boyama kitabı değildir, onları en sevdiğin renge boyayamazsın.
Reklam
İstediğin kadar güzel resim yap… Anlayan, kıymetini bilen olmadıktan sonra…
Japoncada sevdiğim bir tabir var: koi no yokan. İlk görüşte aşk anlamına gelmiyor. İkinci görüşte aşka daha yakın. Biriyle tanıştığında ona aşık olacağın hissi. Belki hemen aşık olmayacaksın, ama olacağın kaçınılmaz.
Kitaplar bir halta yaramaz. İnsanın birine ihtiyacı vardır, birine yakın olmak ister.“ İnler gibi devam etti. "Kimsesi yoksa delirir insan. Kim olduğu hiç önemli değildir, yeter ki yanında biri olsun. İnanın bana, insan fazla yalnız kaldımı, hastalanır.
Eğlenmek istesek tiyatroya giderdik. Biz buraya zaten acı çekmeye geliyoruz. Acının tesellisi acıdır.
Masal değişti. Denizkızı prens için okyanusundan vazgeçmeyecek artık. Prens, denizkızı için ayaklarını kör bir testereyle kesecek.
Kocaman adımlarla yürürdü hep ama yanında yürüyeyim isterdi. Hep giderdi benden. Sonra koşarak geri gelirdi. İçten gülmezdi pek. Ama ben hep güleyim isterdi.
Reklam
Delilik, şüphesiz aptallıktan iyidir. Delilik, var olmuş bir zekanın yok oluşudur; aptallık, var olmamış bir zekanın var olmamaya devam edişidir. Deliliğin hiç olmazsa mazisi şanlı, aptallığın şerefli bir tarihi bile yok.
Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde fakat her şeyden habersiz yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.
Şu son günlerde ne kadar acı içindeyim bilemezsiniz.
Vardığım sonuca göre, en iyisi hiçbir şey yapmamak! Her şeyden iyisi, bir köşeye çekilip seyirci kalmak. Onun için diyorum ki, yaşasın yeraltı!
İki satır öğrendin diye herkesi cahil mi sanıyorsun?
Reklam
"Şu anda, sana güzel bir söz söyleyebilmek için, on bin kitap okumuş olmayı isterdim" dedi: Gene de az gelişmiş bir cümle söylemeden içim rahat etmeyecek: “Seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda…”
Bir insanın diğer bir insanı, hemen hemen hiçbir şey yapmadan bu kadar mesut etmesi nasıl mümkün oluyordu?
+ Babam beni dövdüğü için herkes beni dövüyor ama sorun değil. onu öldüreceğim! - Ne babanı mı öldüreceksin ? + Onu içimde öldüreceğim, birini sevmeyi bıraktığında içinde ölmeye başlar.
Ah Milena; ne kadar şanslı olduğunu bir bilsen, senin kadar sevilemeden ölüp gideceğim.
Ancak artık kadere boyun eğmiş olanlar, hakiki anlamda bilen kişilerdir.
Sayfa 27 - Bilinmeyen bir kadının mektubuKitabı okudu
Romeo ve Juliet
Şiddetle başlayan hazlar, şiddetle son bulurlar. Ölümleri olur zaferleri, öpüşürken yok olan ateşle barut gibi. En tatlı bal bile tadıldıkça bıkkınlık verir, aynı tat isteği, iştahı köreltir. Onun için, ölçülü sev ki uzun sürsün sevgin. Hedefe hızlı giden, yavaş kadar geç varır.
Reklam
İnsanlar ölünce gölgelerine ne olur Özgür?” “Cehenneme gittilerse gölgeleri cennete düşer. Cennetler ise, dünyaya…” “Sen cennet ve cehenneme inanmıyorsun ama… Seninki nereye düşecek o zaman?” “Benimki senin ve Pınar'ın mezarının üzerine düşecek…
Epsilon YayıneviKitabı okudu
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Sen, bir anlamda ikili kişiliği olan bir insandın, hem sıcakkanlı, hayatı hafife alan, kendini bütünüyle oyuna ve serüvene vermiş bir gençtin, hem de aynı zamanda sanatında acımasız bir ciddiyet sergileyen, görev bilimci taşıyan, son derece okumuş ve bilgili bir adamdın.