Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Benim fikrimce aşk diye ayrı, mücerret bir mefhum yoktu. İnsanlar arasında çeşit çeşit kendini gösteren bütün sevgiler, sempatiler bir nevi aşktı. Yalnız yerine göre isim ve şekil değiştiriyorlardı. Kadınla erkek arasındaki sevgiye hakiki ismini vermemek bir nevi kendimizi aldatmaktan başka bir şey değildi. O zaman Maria şahadet parmağını
Sayfa 107 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Oldukça mutlu gözüken bir çocuk aslında açığa vurmayacağı ya da vuramayacağı korkunç şeylerden mustarip olabilir. Çocuklar, yalnızca anılarımız ya da tahminlerimiz aracılığıyla içine girebileceğimiz bize yabancı olan bir tür su altı dünyasında yaşar. Başlıca ipucumuz bizim de bir za­manlar çocuk olduğumuz gerçeği; ancak çoğu insan kendi çocuk­luklarındaki ortamı neredeyse bütünüyle unutuyor gibi gözükü­yor.
Sayfa 115Kitabı okudu
Reklam
Am r b. el-As Radıyallahu Anh
Kureyş’in ileri görüşlü, dâhî, savaşlarda basiretli kişilerinden ve Muhacirlerin ileri gelenlerinden idi. İslâmda önceliği vardı. Basiret ve dehasından dolayı Ebu Bekir ve Ömer radıyallahu anhuma işlerini ona danışırlardı. Müslim, Sahih’inde, İbn Şemmasetul Mihrî’den rivayet ediyor; “Amr Bin el-As ölüm anında uzun süre ağladı ve yüzünü duvardan
Zira insanlar hatta hayalini kura kura bize artık sadece bir imgeden , yeşilimsi fondan ayrılan bir Benozzo Gozzoli figüründen ibaretmiş gibi görünen ve sanki sadece onlara hangi noktadan baktığımıza , aramızdaki mesafeye, aydınlatmaya bağlı olarak farklılık gösterdiklerine inanacak olduğumuz insanlar bile bizim açımızdan değişirlerken kendi içlerinde de değişirler ve bir zamanlar fondaki denizin önünde sadece ana hatlarıyla beliren bu figür de zenginleşmiş, güçlenmiş, hacim kazanmıştı.
Sayfa 10 - CanKitabı okudu
KİMLİĞİNİZ - KİM OLDUĞUNUZU HATIRLAMAK
Ben sizin düşmanınız olsaydım, gücünüzün değerini düşürür ve güvensizliklerinizi kendinizi nasıl gördüğünüze hükmedene dek büyütürdüm. Bunu, siz benim saldırılarıma karşılık veremeyecek ve silahlarınızı bırakacak hale gelene dek sürdürürdüm. Tanrı'nın yarattığı kişi olmaktan sizi alıkoyana kadar uğraşırdım. Tanrı'nın size vermiş olduğu
Sayfa 49 - GDKKitabı okudu
Oysa, belleğimizde dirilen kimi fotoğraflarda ben dediğimiz kişi, şimdi ne kadar uzaktır bizden. O, hangi ben'imizdir? Çoğu kez, bizimle artık pek az ilişkisi kalmış birini “ben” diye anlatmak ne kadar gerçektir? Bizim için çoktan yabancı olmuş o kişinin herhangi bir yazı kahramanından ne farkı kalmıştır, hayatına ait bazı ayrıntıları ve izleri çok daha iyi bilmemizden başka? Bir zamanlar olduğumuz o kişide kendimizi görmekte zorlandığımız anlara karşın, gene de neden her şey dün gibi canlı ve yakıcıdır?
Sayfa 86 - Metis Yayınları, 10. Basım, 2012. (1. Baskı 1996, Kitabın yazılış tarihi 1995)Kitabı okudu
Reklam
Bir zamanlar küçük bir tomurcuk olan bir gül düşünün. Bütün çiçeklerini açtığı zamandan, son yaprağı düşene kadar, her zaman güzeldir, her zaman mükemmeldir, her zaman değişir. Yani bizim gibi. Her zaman mükemmeliz, her zaman güzeliz ve sürekli değişiyoruz. Sahip olduğumuz anlayış, farkındalık ve bilgi birikimi ile elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. Daha fazla anlayış, farkındalık ve bilgi kazandıkça, işleri farklı yapacağız.
Bu kısa konuşmayı Müslüman halka seslenerek bitireceğim. Bir zamanlar küçük bir ulus, kendisini aynı dramatik seçimle yüzyü­ze bulmuştu, tıpkı bizim bugün olduğumuz gibi: başını eğmek ya da onu gururla dik tutmak; köle olmak ya da özgür bir halk ola­rak kalmak. O ulusun bir şairi, benim de konuşmamı kendisiyle bitireceğim şu meşhur sözlerle karşılık vermişti: "Herşeye kadir olan Allah'a yemin ederim ki, köle olmayacağız ! "
_Tanrı, ilk ateisttir. E. Hubbard _Din, gönüllü köleliktir. Herzen _Burada bir ateist yatıyor. Giyinip kuşanmış hazır, ama gidecek bir yeri yok; ne cennet ne de cehennem. Mezar taşı _Çürümüş bedenimden çiçekler çıkacak ve ben de onların içinde olacağım. E. Mumch _Bir zamanlar ateist olmak istemiştim. Artık vazgeçiyorum. Adamların tatili yok! H.
Bir daha birbirimizi dünya gözüyle görelim! Ah!.. O beraber olduğumuz zamanlar!.. Ah o zamanlar! Nasıl da su gibi geçti o günler. Şimdi bizim için bir dakika bin yıldır.
Reklam
Sanırım öyle (bu yazı her olumsuz düşüncenin sabahı gibi)
Her zaman ellerimden tutan birisi var. O birisi, her zaman somut anlamıyla insanlar değil. Hatta çoğu zaman insanlar değil. En çok kendim, kendimin ellerinden tutan. Sonra bir hayal, değişim isteği, arzu, hedef ve birçok ihtimalin gerçekleşme olasılığının bulunduğu yeni bir güne bunların verdiği heyecanla uyanabilmek. Bazen öyle zamanlar oluyor ki
Sayfa 24 - Aysu Altaş/Yeryüzünde bu yüzdenKitabı okudu
1. "Doğru diye bir şey olup olmadığına inanmıyorum;' diyen birisine, "Bir iddia bile ortaya koymadın ki?" diye sorulabilir. Bu kişi bütün iddiaların yanlış olduğunu mu söylemek istiyordur? Sadece "Kar siyahtır"ın değil, ama aynı zamanda, "Kar beyazdır"ın da mı yanlış olduğunu öne sürüyordur? Bu kişi, ortaya
( Rüya Yorumlama Sanatı )
_Yorumlanmamış bir rüya, okunmamış bir mektuba benzer. Talmud _Çevremizin bize zorla giydirdiği kıyafeti, rüyada çekip atarız. Rüyasal gerçeklik içinde artık her arzumuz gerçek olabilir. Usta bir insan, kendisini anlayabilmek için, rüyalarını anlamaya çalışır. Bu, kişiliğin genel kalitesini anlamaya yöneliktir. Emerson _Rüyamda kelebek olduğumu
205 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.