Ağaçların çoğu, yeraltında yaşayan mantarlarla simbiyotik ilişki içerisindeydi. Simbiyotik ilişkide, tüm taraflar bir şekilde bu ilişkiden fayda görmekteydi. Mantarlar yeraltına gönderdiği miselyum ve liflerle topraktan fosfor, nitrojen gibi maddeleri ağaca taşıyordu. Ağaç da bu maddeleri kendisi için kullanıyordu. Peki, mantarların bu ilişkiden
Yıldız Ramazanoğlu son aylarda Roger Garaudy okumaları yapmakta idi. Okumalarının sonucunda Garaudy’nin Türkçedeki mütercimi Cemal Aydın ile uzun, dolu dolu bir söyleşi gerçekleştirdi. Garaudy üzerine yapılmış bu derinlikli ve ne yazık ki bir “ilk” olan önemli söyleşiyi sizlere sunuyoruz.
Cemal Aydın, 1948 Isparta, Şarkikaraağaç doğumlu. İstanbul
_Hissedebileceğiniz en güzel şey, hayatın esrarlı tarafıdır. Sanatın ve bilimin beşiğinde, bu ana duygu vardır. Onu bilmeyen, dünya karşısında şaşkınlık ve hayranlık duymayan kimse, ölü gibidir.
_Delilik şüphesiz aptallıktan daha iyidir, delilik var olmuş bir zekânın yok oluşudur. Aptallık ise var olmamış bir zekânın var olmamaya devam
X
Arabasına bindiğimiz zaman Prens:
-Bakın aklıma ne geldi, dedi, bir yere gidip bir şeyler yesek. Ne dersiniz?
-Bilmem ki Prens. Geceleri yemek yeme alışkanlığım yoktur.
Sabit, kurnaz bakışını gözlerime dikerek:
- Hem yer, hem konuşuruz, diye ekledi.
"Anlaşıldı, açık konuşmak istiyor!" diye düşündüm. Benim de istediğim buydu zaten.
_Anlamak, sevmenin başlangıcıdır.
_Üzülme, kızma, sadece anla. İnsanlara kahkahalarla gülmek ya da nefret duymak yerine onları anlamak için çaba sarf ettim.
_Tutkulardan kurtulup özgürleşmek için, eylemlerimizin gerçek nedenlerini anlamalıyız. Anlamak, onları dönüştürür.
_Aklın kılavuzluğunda yaşayan insan başkasının kendisine olan nefretine,
Ormana baktığınızda birbirlerinden bağımsız çeşitli ağaçların gelişi güzel dağıldığını görseniz de aslında çok fazlası vardı. Bakmayın öyle ağaçların tak başınaymış gibi takıldıklarına, aslında hem toprak üstünde hem toprak altında ağaçlar arasında muazzam bir iletişim söz konusuydu. Ağaçlar birbirleriyle sürekli haberleşiyor, birbirlerine yardım
Budizm’in sürekli olarak, bir din değil bir felsefe olduğu ileri sürülür. Bireysel düzlemde böyle olabilir, ancak kurumsallaşmış bir ideoloji olması dolayısıyla dinsel niteliği bulunuyor. Budizm, yaşamı acı ile tarifler. Bir tanrı inancı olmayan Budist ideolojiye göre, Buda, insanın içindedir. Bu özellik doğuştan gelir. İçimizdeki Buda kimileri