Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Elbette,” dedi K., “insan önyargılı olmamalı."
Sayfa 6 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Dedi önyargılı insan.
Burada biz insanlara zulmetmeyiz. Zulüm önyargılı insanlardan kaynaklanır. Ön-yar-gı.
Sayfa 309 - Sel YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ateş'in Dursun' a gönderdiği yazının Dursun'ca kırpılmamış hali
Kitabının 263-268 nci sayfalarında Turan Dursun, benim yazdığım bir mektuptan söz ediyor. 2000 e Doğru Dergisinin, 11 Mart 1990 tarihli ve 11 sayılı nüshasında yayinladığı, Ayın yarılması ile ilgili ayeti ele alarak "Kur'ân'da Bilim Dişı şeyler bulunduğu"nu iddiâ eden yazısı üzerine, bir cevap hazırlayıp Dergiye gönderdim -kendine değil-
“Elbette,” dedi “ K., “insan önyargılı olmamalı..”
" 'Elbette,' dedi K., 'insan önyargılı olmamalı'."
Fransız yazar Henri Barbusse, Stalin'in sade yaşam tarzını şöyle betimliyor: ''Birinci kata çıkıldığında üç pencerede beyaz perdeler asılı olduğu görülür. Stalin'in evinde üç pencere var. Minik holde bir kepin altında bir çiviye uzun bir askeri pelerin asılıdır. Bu salona ek olarak üç yatak odası ve bir yemek odası vardır. Yatak odaları
Reklam
Savaş haftalarca sürdü, herkes diyeceğini dedi, bir tek Roark’tan ses çıkmadı. Lansing ona, "Durum iyi, sen uzak dur," diyordu. "Hiçbir şey yapma. Bırak, konuşmaları ben yapayım. Senin yapabileceğin hiçbir şey yok. Toplumla karşı karşıya gelindi mi, olayla en yakından ilgili olan, en büyük işi yapacak ve en büyük katkıda bulunacak olan kişinin en az söz hakkı vardır. Onun sesi çıkmaz, diye bir kanı vardır, zaten söyleyeceği şeyler de daha baştan reddedilir, çünkü önyargılı sayılır. Nedeni de, konuşmalar hiç dikkate alınmadığı, yalnızca konuşan insan dikkate alındığı içindir. Nedeni de, konuşmalar hiç dikkate alınmadığı, yalnızca konuşan insan dikkate alındığı içindir. Bir fikri yargılamaktansa, bir insanı yargılamak çok daha kolay gelir.
"Sen de mi bana karşı önyargılısın?" diye sordu K. "Sana karşı önyargılı değilim," diye yanıtladı rahip. "Teşekkür ederim," dedi K., "fakat davayla ilgisi olan herkes bana karşı önyargılı.
Sayfa 199Kitabı okudu
"Hitler nasıl insanları kümese kapar gibi kapayabilir? Hükümet onu durdurmaz mı?" "Hitler hükümettir." Eğitime dinamizm katma fırsatını kaçırmak istemeyen Bayan Gates tahtaya geçip büyük harflerle DEMOKRASİ yazdı. "Tanımlayacak olan var mı?" "Biz,"dedi biri. Atticus’un bana öğrettiği bir seçim kampanyası sloganını anımsamıştım. Elimi kaldırdım. "Sence ne anlama geliyor Jean Louise?" "Herkese eşit hak, kimseye ayrıcalık yok." "Çok güzel Jean Louise, çok iyi." Bayan Gates gülümsedi. Tahtadaki sözcüğü tamamladı: "Biz bir Demokrasiyiz."Bir ağızdan söyledik. "İşte Amerika ile Almanya arasındaki fark bu. Biz demokrasiyiz. Onlar ise bir diktatörlük. Burada kimseye zulüm yapmayız. Bu önyargılı insanların ürünüdür. Yahudilerden daha iyi ya da daha kötü insan yoktur. Hitler bunu neden anlamıyor bilmem." "Neden hoşlanmıyorlar Bayan Gates?" "Bilmiyorum Henry. Bulundukları her topluma katkıda bulunmuşlardır. Çok da dindar insanlardır. Ama Hitler dini yok etmek istiyor. Nedeni bu da olabilir."
_Kanatsız uçmaya kalkışma! _Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm. _O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma! _Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise
Reklam
Yani bu Adolf Hitler Yahudilerin peşine düşüp onları hapishanelere koyuyormuş. Eşyalarını ellerinden alıyormuş. Kimseyi ülke dışına salmıyormuş. Geri zekâlıları da temizliyormuş.» «Geri zekâlıları temizliyor muymuş?» «Evet efendim, Bayan Gates. Kendilerini temizleyecek kadar akılları yok sanırım. Ancak aptalın biri kendini temiz tutamaz. İşte
"Kalbini kırdığım herkesten özür diliyorum" dedi. "Gerçekten mi?" Bir an durdu. "Hayır bence herkes önyargılı ve bencil. İnsanlığın canı cehenneme!"
Sayfa 18 - AlfaKitabı okuyor
_Hayat, sürprizlerle dolu bir kumardır ve hayatın ne olduğunu sadece kumarbazlar bilir. _Eğer cesur değilsen samimi olamazsın, sevemezsin, güvenemezsin, gerçeğin peşine düşemezsin. O yüzden önce cesaret gelir. Ve diğer her şey onu izler. _Risk al. Belirsizlik deme; merak de. Güvencesizlik deme; özgürlük de. Bu güvencesizlik, hayatın
Ayn Rand'dan Alıntılar - 11
Savaş haftalarca sürdü, herkes diyeceğini dedi, bir tek Roark’tan ses çıkmadı. Lansing ona, "Durum iyi, sen uzak dur," diyordu. "Hiçbir şey yapma. Bırak, konuşmaları ben yapayım. Senin yapabileceğin hiçbir şey yok. Toplumla karşı karşıya gelindi mi, olayla en yakından ilgili olan, en büyük işi yapacak ve en büyük katkıda bulunacak olan kişinin en az söz hakkı vardır. Onun sesi çıkmaz, diye bir kanı vardır, zaten söyleyeceği şeyler de daha baştan reddedilir, çünkü önyargılı sayılır. Nedeni de, konuşmalar hiç dikkate alınmadığı, yalnızca konuşan insan dikkate alındığı içindir. Bir fikri yargılamaktansa, bir insanı yargılamak çok daha kolay gelir. Tabii adamın beyninin içini bilmeden onu yargılamak nasıl mümkün olabilir, onu da hiçbir zaman anlayamayacağım. Ama yapılan bu. Bak, nedenleri tartmak için terazi gerekir. Terazi de pamuktan yapılan bir şey değildir. Oysa insan ruhu pamuktandır. Yani biçimi olmayan, direnci olmayan, öne arkaya kıvrılıp hamur gibi her şekle girebilen bir şeydir. Sen onlara, işi neden sana vermeleri gerektiğini benden çok daha iyi anlatabilirsin. Ama seni dinlemezler, oysa beni dinlerler. Çünkü ben aracıyım. İki nokta arasındaki en kısa yol, doğru çizgi değildir. Aracıdır. Ne kadar çok aracı varsa, yol o kadar kısalır. Hamur psikolojisi budur işte."
_İnsan, kim olduğunu ancak felakete uğradığında gerçekten anlıyor. _Önemsiz bir şahsiyet olan bu Habsburglu kadının kurduğu neşeli, tasasız oyun dünyasına devrim dalıvermeseydi, o da gelmiş geçmiş yüz milyon kadın gibi sakin sakin yaşayıp gidecekti. Dans edecek, sevecek, gülecek, süslenecek, çocuklar doğuracak, en sonunda da sessizce bir yatağa
28 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.