Bu kitabı bir cümle ile özetle derseniz şunu söyleyebilirim:
Yalnızca okursanız anlayamazsınız, içine girerseniz çıkamazsınız!
Lou Salome küstahça sayılabilecek bir notla Dr. Breuer ile görüşme talebini iletmiş ve bunda başarılı olmasıyla olaylara ilk adımımızı atmış oluyoruz bizde. Her şeyin başı sayılabilecek bu notun sonrasında olanlar ise
‘1K kutsal kitaplar serisi’nden Şibumi’nin incelemesi vesilesiyle herkese selamlar...
Çok net hatırlıyorum, siteye ilk üye olduğumda ‘bu kitaba sahip olmayanları burada barındırmıyorlar herhalde’ diye bir kaygıya kapılmış, Ocak 2018’de hemen sipariş etmiştim kitabı. Ancak kitabı almak da yetmiyor tabii. https://1000kitap.com/Nordavind ‘nın
Bütün umutları tükenmiş, bütün imkanları elinden alınmış birinin zindanda yazdığı, benim de sıcak evimde, rahat koltuğumda mahcubiyet duygusu içerisinde okuduğum kitabın ilk cümlesiydi ve bu cümlenin sırf daha edebî bir giriş olsun diye öylesine yazılmamış olduğuna yazarın hayatı şahitti. Beni bu kadar etkilemesinin nedeni de buydu galiba.
- Meliha yaşamak istiyordu. Kaç kere bunu istedi. Fakat böyle, İzmit'in kerpiçten bir evinde yaşamak değil, hayır, o başka türlü yaşamak istiyordu. Nasıl yaşamak? Bilmiyor. Şüphesiz Meliha yaşayacak, insan ölünceye kadar yaşar, fakat nasıl???
- Kitabın ilk sayfalarındaki alıntıdan da anlaşılacağı gibi Meliha'nın içinde bir tutku, bir ihtiras, bir
“Roman yazmak kelimelerle resim yapmak, roman okumak da başkalarının kelimeleriyle kafamızda resimler canlandırmaktır.”
Böyle söylüyor Orhan Pamuk, roman yazmayı tarif ederken. Bir portreyi tarif etmek gibi olduğunu söylüyor, ve iyi bir yazar olmanın yolunun iyi bir okur olmaktan geçtiğinden bahsediyor.
Bu kitap bir nevi otobiyografi tadında,
Kayıp Zamanın İzinde, upuzun bir yolculuk. Bir kez bu yolculuğa hazırlıklarımı yapmadan çıkmış biri olarak; gördüklerim, yaşadıklarım aklımı başımdan alsa da hep bir eksik vardı. Sayfalar dolusu betimlemeleri, hayalleri, hatıraları okurken ne kadar etkilensem de derinliğine inemiyordum. Sürekli kendime sorular soruyordum; geçmişi hatırlamayı
Antoine de Saint-Exupéry'nin gerçek yaşamından uyarlanmış kaldı ki karakterlerin isimleri de gerçek aynı kendi adı gibi. Bu eseri karakterlerin de isimlerini oluşturduğu arkadaşlarına ithaf etmiş. Ben de bu incelemeyi
Şiirleri dışında Necip Fazıl’dan okuduğum ilk düzyazı kitap “ O ve Ben “ oldu.İlk kez Necip Fazıl okuyacaklara tavsiyem bu kitaptan başlamaları yönünde olacaktır.Çünkü yazarın şiirlerindeki iki uç başkalaşmayı anlayabilmek için onun düşünce dünyasına dalmak, dolayısıyla fikir yazılarını okumak gerekiyor.”O ve Ben” Necip Fazıl’ın kendi hayatından
Çözemediğiniz sorunlarınız mı var? İyi bir terapistin grup terapilerine katılmak istiyorsunuz ama yeterli paranız mı yok? İşte size eşsiz fırsat. Irvin Yalom aracılığı ile Julius'un grubundan çok şey öğrenebilirsiniz. Problemlerinize daha farklı yaklaşabilirsiniz.
İşin şakası bir yana.. Yalom yine yaptı yapacağını. Kendisini Nietzsche Ağladığında
Belleğine iyice yerleştir çocuğum: Sakın aklına geleni söyleme,samimi ol ama içli dışlı olma,giydiklerinin kumaşı ağır olsun ama gösterişli olmasın.Ne borç ver ne borç al;hem parandan hem dostluğundan olursun.
Türkiye Yazma Eserler Kurumu kısa bir süre önce; Dini ilimler, araştırma, inceleme, felsefe, bilim, edebiyat, sanat gibi pek çok alanda bir hazine niteliğindeki arşivi e -kitap olarak paylaşıma sundu; İlgilenen arkadaşlar için linkini iliştireyim. :)
ekitap.yek.gov.tr
...
Türkiye'de ve dünyada İbn Arabi'nin eserlerinin sayısız
Hüyükteki Nar Ağacı....Bir solukta okunacak güzel kitap...Üstelik büyük usta bu kitabı sinematik bir bünyeye oturtarak, epik bir dil ile ne güzel kaleme almış.
Bir kitabı okumak üzere elimize aldığımız da kelimeler cümleleri, cümleler satırları, satırlar paragrafları, onlarda sayfaları kovalar ve okur bitiririz. Güzeldi, iyiydi, sıkıldım,
youtube.com/watch?v=RIz8uU6... (Reklam amaçlı değildir)
ARANIZDA “MUSTAFA İNAN” OLMAK İSTERDİM DEMEYEN VAR MI?
Oğuz Atay okumaya bu kitapla başladım. Tutunamayanlar vardı aklımda ama nasip böyleymiş, eh pişman da değilim doğrusu.
Mustafa İnan gibi bir adamın hayatını nasıl anlatsak diye düşünüp bu görevi öğrencisi Oğuz Atay’a