Sahi nedir Oblomovluk?
Salt tembellik olarak adlandırabilir miyiz? Yoksa kurulu düzene karşı bilinçli olarak hiçbir şey yapmamaya odaklanarak bitip tükenene kadar kendi içine kapanmak mıdır?
Bu kitabı okuyup da oblomovluk kavramıyla meşgul olmayan, kendinde oblomovluk belirtisi var mı diye düşünmeyen yoktur sanırım. Biraz şakayla karışık, biraz
Başlangıçta takas vardı. Tek hücreli canlılar birlikte yaşamayı, yalnız
yaşamaya tercih etmişlerdir. Dolayısıyla çok hücreli canlılar ortaya çıkmıştır ve bu çok hücreli canlılar birlikte üremeyi, yalnız üremeye tercih etmişlerdir. Dolayısıyla, cinsellik ortaya çıkmıştır. Daha sonra cinselliği keşfeden bu canlılar karada yaşamayı, suda yaşamaya
Okuması bu kadar zor olan bir kitabı yazmak, tüm bu veriler için çalışmalar, röportajlar yapmak nasıl zordur kim bilir... Peki bunlar bu kadar zorsa ya o acıları yaşamak!..
Öyle satırlar var ki tüyleriniz diken diken oluyor. Ve onların gerçekten olduğunu, yaşandığını bilmek büyük bir acıya vesile... Sık sık yarım bırakıyor, uzaklaşıyorsunuz. Ama
Şimdi nasıl anlatsam bilemiyorum, sevdiğin bir tatlıyı bitmesin diye küçük parçalar halinde yemek, paran bitmesin diye azar azar harcamak, yoksul evlerde gaz lambasını tasarruflu kullanmak gibi bir şeydi bu kitabı okumak; bitmesin diye, azar azar.
Okurken
Ali Lidar'a da mesaj attım: Bilemedim dedim, bu kitap depresyona girme sebebi mi yoksa
Adım Ferah. Emekliyim, 2 çocuk annesi ve bekarım. Hayır dul değil bekar. ‘’Dul’’ eşi ölenler için nüfusta uygun görülen medeni hal ibaresi artık.
Hani şu ‘’ dulun ambarı dolu dahi olsa bir çini buğday götürülmeli ‘’ tabirine uygun düşmeyen kadınlardanım.
Eşin ölürse bağlanan dulluk maaşı, ayrılırsan (sosyal gelirin yoksa ) alacağın nafaka
"Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın."
#31605051
Kitabın ismini ilk duyduğumda direkt aklıma Ümit Yaşar Oğuzcan'ın bu şiiri geldi. Toptaş hem yazdıklarıyla hem de kitaplarına
Sadeliği savunacağız.
Sade giyineceğiz, sade bir nikah, sade bir ev, sade bir hayat, sade arkadaşlar.
Dünya bütün ışıltısı ile karşımızda duracak ama biz şu hadis'i şerifi mihenk taşı yapacağız;
"sadelik imandandır."
Sadeliği savunacağız. Sade giyineceğiz, sade bir nikah, sade bir ev, sade bir hayat, sade arkadaşlar. Dünya bütün ışıltısı ile karşımızda duracak ama biz peygamber efendimizin sallallahu aleyhi ve sellem şu sözünü unutmayacağız; "Sadelik, imandandır."🌿
Bir tabak hepinize, zengin baylara bir tabak
Elçilere, bakanlara, zorbalara bir tabak.
...
Bir tabak, kirli kanlı bir tabak
Her sabah, her hafta, her zaman
Önünüzde duracak
Bir tabak kan
Ünlü fizikçi Stephen W. Hawking'i tanımayan neredeyse yok. Sandalyeye bağlı, fiziksel engelli olduğu halde büyük başarılarıyla örnek olmuş biri.
Yıllar önce motor nöron hastalığı teşhisi koyulmuş ve iki buçuk yıl sonra öleceği söylenmiş anca kırk beş yıl yaşayan adamdır Hawking. Ve bunu belirtirken şöyle der "Hadi ikiyi anladım da buçuk
''İyiyi kötüden ayırmak külfetini okuyucuya bıraktığım için özür dilerim.'' Bakın bu inceliktir, naifliktir, temizliktir, bir şairin / yazarın ruhunun yansımasıdır.
3 kısım ve 13 öyküden oluşan kitap, Sabahattin Ali'nin bu önsözüyle başlar. ''Zor olan insan olmak değil kii, mesele insan kalabilmekte'' demiştir Sabahattin Ali'nin eserlerini
Ah Tanrım!
Şimdi anlıyorum seni.
Ne kadar zormuş bir dünya yaratmak,
Biz insanlar için.
Hele ki kalbinde sevgiye yeri olmayanın,
Ayaklarının altında ot,
Başının üstünde gök bitirmek.
Oysa bu insanların değil yürüyecek,
Üstünde duracak bir toprak parçası bile bulması,
Acı veriyor bana.
Ahmet Ekinci
Mahfi hocam akademik ders kitaplarının yanı sıra özellikle polisiye roman tarzında verdiği harika eserlerle de alanın vazgeçilmezlerinden biri olmaya doğru hızla ilerliyor. Kitapta bir yerde baş kahramanlardan biri için mealen şöyle bir şey deniyordu: “yoğunluktan bunalıp kafası duracak gibi olduğundan uzaklaşıp kendini rahatlatmak için polisiye roman okurdu..” kitapta aynen bu cümledeki etkiyi birebir yaşatıyor ve elinize aldığınızda bitirmeden bırakamıyorsunuz. Sürükleyici ve heyecanlı bir macera güzel bir tarzda anlatılıyor, tavsiye ederim. Şimdiden iyi okumalar dilerim.