Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
«Beklemek bir gün sona erer mi? Hiçbir şey beklemeyen biri var mıdır? Hepimiz bir şeyleri bekliyoruz.»
Sayfa 90
Haftalık Milliyetçi Siyasi Dergi: Milli Yol Aylık Ülkü Dergisi: Orkun 26 Ocak 1962'de Millî Yol dergisi İstanbul'da yayın hayatına başladı. Dergi adının altında "Haftalık Siyasî Milliyetçi Dergi" ibaresi vardı. İmtiyaz sahibi Necati Bozkurt, neşriyat müdürü İsmet Tümtürk idi. Dergiyle fiilen ilgilenen ve haberlerin büyük
Reklam
Kendini çalmak için yap elinden geleni, Yine de sen benimsin sonuna kadar ömrün; Hayatım sürer ancak gönlüm sevdikçe seni, Yaşamak sona erer bu sevgi bittiği gün. Artık korkutmaz beni en korkunç acı bile, Çünkü daha ilk acı benim ölümüm olur; Senin keyfine kalsam ne dert biter ne çile, Oysa şimdi varlığım işkenceden kurtulur: Artık kaygı duyamam cayarsın diye belki, Çünkü sen cayar caymaz bitmiş demektir ömrüm; Bahtın bana verdiği fırsat öyle güzel ki Nasıl mutlu sevdimse öyle mutlu ölürüm. Karanlıktan korkmamak gibi mutluluk var mı? Sen sırt çevirsen bile bunu ruhum duyar mı?
Sayfa 92
Talihsizliğimiz ki kemale erdi Yeter sayılıp da zevale erer mi? Yoksa böyle hep en üstte mi kalacak? Devran döndükçe hep böyle mi kalacak? Mümkün müdür hiç dönen çarkıfelekte Talih bir yıldız gibi görünsün bize?
Sayfa 36 - Dara YayınlarıKitabı okuyor
“Her şeyin bir sonu olmaz mı? Gece sona erer, gündüz sona erer, ay öyle, yıl öyle…”
Sayfa 3
Hileyle elde ettiğin, elde mi kalır!
“Kendini boşuna harcamış olur insan, Dilediğine erer de Sevinç duymazsa. Yaktığın hayat kendininki olsun daha iyi, Yıkmakla kazandığın şey kuşkulu bir mutluluksa…”
Reklam
Karma ve Meditasyon
Kişi Biliş-İçeren Meditasyon aşamasına erdiğinde geçmiş Karma'larına ne olur? Eğer ki nihai Kurtuluş”ta ise o zaman bir seferde tüm eski Karma'ları silmiş mi demektir? Eğer silmediyse o zaman mükemmel Kurtuluş'a nasıl erer? Buna cevap Karma'nın türlerini bilmekte yatar ki Karma 3 çeşittir: 1) Prarabdha Karma, yani hâlihazırda
Ol ummanda yüz bin gevher bir zerreden oldu kemter Ol cana zevâl mi erer zevâl canı hayvandadır
Sayfa 337
"Tiens! Çok romantik bir hikaye bu. İlk karşılaşma Paris treninde. İkinci burada. Yolculuklar aşıkların kavuşmalarıyla sona erer. Böyle derler değil mi?"
Sayfa 73 - Hercule Poirot
BİR ŞEYLER EKSİK Ya sevgiye, ya da arzuya ,nesne olmak istiyoruz. ...arzuladığımıza ulaşmak, arzulandığımızda da ulaşılmak istemiyoruz. ''Sevmeyi becerecek kadar kendi benliğimizden feragat etmeyi bilmiyor, arzulamayı becerecek kadar da bilinmeyene ve tehlikeli olana yelken açmaya cesaret edemiyoruz.''
Reklam
BİR ŞEYLER EKSİK ," Lacan aşk hakkında konuşurken "Aşk sahip olmadığınız (sizde olmayan) bir şeyi, onu sizden istemeyen birine vermektir/vermeye çalışmaktır, Acınası bir durum gibi görünüyor, değil mi? Ortada verilecek bir şey yok, ama zaten onu isteyen de yok. Ancak "aşk" gene de var. Çünkü o öteki her kimse, onun
Kalp hiçbir şeyle rahata ermez, ancak zikir ile rahat ve huzura erer. Zikri kaybettik mi, ne oluruz? Kalbimizin ızdıraptan, kederden, hüzünden kurtulmasını ancak zikir sağlar. Bu başka şeyle olmaz.
"Yaşanır mı hiç günah işlemeden, söyle; Bana kötü deyip kötülük edeceksen, Yüce Tanrı, ne farkın kalır benden, söyle." Başka bir rubaisine ise söyle seslenir: "Ey gönül bu muammayı çözmeye eremezsin. Bilgeler ne diyor, o nükteye eremezsin. Yap burada kendine bir cennet kadeh ile meydan Öte yandaki cennete ya erer, ya eremezsin."
Ölmek için he­nüz erken.
Yoksa o gün gelip çattı mı? Yoksa kabuslarının hakikate dönüşeceği zaman, şimdi mi, bu an mı? Ama tuhaf, içinde bir sevinç beliriyor. Evet, apaçık hissediyor karnından yükse­len sevinci. Neden olmasın? Belki de en hayırlısı bu. Böylece sona erer yıllarca süren bu işkence... Böylece günahlarının kefaretini ödemiş olur. Hiç beklemediği anda aniden bütün ruhunu ele geçiren bu teslimiyet hoşuna gidiyor. Katilinin yaklaştığını, silahının horozunu kaldırdığını, tetiğe dokun­ duğ u nu, büyük bir patlamayla öne doğru savrulduğunu ya­ şar gibi oluyor, hatta ağzındaki kanın tadını bile duy u yor.
Zola'nı eserinde bana en yakın gelen tip Bongrandjunt'tur. Bak söylediği ne doğru: "Cahiller, sanatçı sanatını kabul ettirip ün kazandıktan sonra rahata erer mi sanıyorsun? Tam tersine, kusursuz olmayan bir eser veremez artık. Kazandığı ün onu daha da titiz çalışmaya zorlar, çünkü satış olanakları gittikçe azalmaktadır. En ufak bir zaaf belirtisinde onu kıskananlar bir köpek sürüsü gibi üstüne saldırıp bu ünü ve değişken, kalleş halkın bir an için ona beslediği inancı yıkmaya çalışırlar." Carlyle'in sözleri daha da acıdır: "Brezilya'da bulunan ateşböceklerini bilirsiniz, bunlar o kadar parlarmış ki kadınlar geceleri iğnelerle saç tuvaletlerine takarlarmış onları. Ün de güzel bir şey ama iğne ateşböceklerine ne ise, ün de sanatçıya odur. "Ün kazanmak, parlamak isterken ne istediğinizi iyice biliyor musunuz?"
1.088 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.