Acaba ben ne yaptım, ne okudum? Tüm delilleri okuyucuya veren, verdikleri deliller ile beraber cinayetleri okuyucunun da çözmesini isteyen gerçek bir polisiye mi okudum, bir Orta Çağ gerilim romanı mı okudum, dinler arası, mezhepler arası, tarikatların ve rahiplerin başrolde olduğu bir roman mı okudum, gerçek kişi ve toplulukların hâkim olduğu
This is a man's world
(Bu bir erkeğin dünyası)
This is a man's world
(Bu bir erkeğin dünyası)
But it would be nothing
(Ama hiçbir şey olmazdı)
Nothing
(Hiçbir şey olmazdı)
Asırlardan beri süre gelen “devlet” hakkında yazılan bütün eserlerin yazımlarının aslında birer cevap olduğunun gerçeği su götürmezdir. Aristoteles’ten günümüze kadar yazılan bütün bu eserler aslında “Devlet” isimli bu esere cevaptır.
Platon MÖ 428 - 348 tarihleri arasında yaşamış ileri görüşlü Yunan düşünce adamı, ekstremisttir. Platon
"Teolojik Çözümleme"
Suç ve Ceza’nın -gerek muhtevası gerekse illeti bakımından- psikolojik çözümlemelerden vücuda geldiği düşünülür. Bizce bu, sadece bir yakıştırmadır ve acele verilmiş bir hükümdür. Üstelik sığ bir kanaatten husule gelmiş basit bir düşüncedir de. Zira eser -felsefi bir problemi kaynak alması hasebiyle (bizce)-
Sene 1902. Jack London Londra’nın doğu yakasının sefalet içinde yaşayan insanlarını gözlemlemek ve dünyanın geri kalanına aktarmak için yola çıkar.
Her dört kişiden birinin devletin hayır kurumlarında aç biilaç öldüğü, her 1000 kişiden 939’unun sefalet içinde hayata veda ettiği, 8 milyon kişinin açlık sınırında çırpındığı o “büyük imparatorlukta”
Biliyorum ki akıl ve ruh bakımından kim daha güçlü ve dayanıklıysa, insanlar üzerinde erk sahibi olan odur! Daha fazla cesaret gösteren hep haklıdır. Başkalarını daha az umursayanlar yasa koyuculardır. En cesur olanlar ise herkesten daha haklıdır!
vurdular, kötü vurdular
ne savaş kuralları
ne insanlık onuru
kara tarihlerinin
iğrenç bir zaferini daha
gövdemize kazdılar
gayrı bu kazıyla büyüyecek
gövdelerimiz
biliyerek bilincimizin öfkeli keskinliğini
Sayfa 218 - Mayıs Yayınları - 7. Basım - Mart 2018Kitabı okudu
Bizi sevmiyorlar hayta sevgilim ,
bizi sevmiyolar
İstemiyorlar bu gezegende. Ne erk,ne demokrasi,ne muhalefet, ne de aşırı uçtakiler...
Sana dokunmak suya dokunmaktı,seni öpmek adam vurmaktı,seni özlemek çocuk kaçırmaktı, seni sevmek cam yakmak...
Dünya kurulalı beri kadınların benliğinde despot bir tiran gibi varlığını idame ettirmiş, trajik ve adaletsiz bir yazgının belkemiği olmuş bir dizi toplumsal eşitsizliğin temelindeki “masalsı” ve bir o kadar çarpıcı alt metinlere dikkat çekiyor usta yazar Melek Özlem Sezer.
‘Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır.’ sözündeki gibi bizi
Seni sevdim, seni birdenbire değil usul usul sevdim.
"Uyandım bir sabah" gibi değil, öyle değil
Nasıl yürür özsu dal uçlarına
Ve günışığı sislerden düşsel ovalara
Susuzdu, suya değdi dudaklarım seni sevdim.
Mevsim kirazlardan eriklerden geçti yaza döndü,
Yitik ceren arayı arayı anasını buldu,
Adın ölmezlendi bir ağız da benden geçerek,
Soludum, üfledim,yaprak pırpırlandı Ağustos dindi
Seni sevdim, sevgilerim senden geçerek bütünlendi.
Seni sevdim, küçük yuvarlak adamlar,
Ve onların yoğun boyunlu kadınları.
Düz gitmeden önce ülkeyi bir baştan bir başa
Yalana yaslanmış bir çeşit erk kurulmadan önce
Köprüler ve yollar tahviller senetler hükmünde
Dışa açılmadan önce içe açılmadan önce kapanmadan önce
Nehirlerimiz ve dağlarımız ve başka başka nelerimiz
Senet senet satılmadan önce
Şirketler vakıflar ocaklar kutsal kılınıp
Tanrı parsellenip kapatılmadan önce
Seni sevdim. Artık tek mümkünüm sensin.
"Bir zamanlar düşünürdü göğsümde yüreğim..."
(Homeros- İlyada, XIX -330)
Düşünmenin göğüsten bilindiği bir zamandan...
Homeros'un İlyada'sı Akhilleus'un öfkesi "Söyle tanrıça, Peleusoğlu Akhilleus'un öfkesini söyle" ile başlayan ve Hector'un ölüm töreni ile son bulan epik geleneğin kuşkusuz en ünlü eseridir. Troya
Bakire Kadınlar Istiyorsunuz, çünkü cinsel performansınızdaki başarısızlığın kıyaslanmasını istemiyorsunuz..
Edilgen ve tecrübesiz kadınlardan eş istiyorsunuz,
çünkü hizmetinizi yaparken sözünüz geçsin istiyorsunuz..
Her kadının bedenine hakkınız varmış gibi bakıyorsunuz,
sahip olduğunuz kadınlara da başka erkekler aynı şekilde bakacak diye,
"Benno büyük bir tutkunun kurbanı oldu," dedi William bana sonra. "Berengar'ınkinden farklı bir tutku bu, kilercininkinden de. Birçok araştırmacı gibi onda da öğrenme tutkusu var. Salt öğrenmek için öğrenmek. Bilginin bir bölümü kendisinden gizlenince onu elde etmek istiyordu. Şimdi elde etti o bilgiyi. Malachi adamını