"Sevmek mi sevilmek mi ?" hiç şüphem yok her birimiz bu soruya bir gün bir yerde mutlaka maruz kalmış ve mutlak cevaba zorlanmışızdır.
Ve çokça kimsenin " sevmek" dediğine şahit olmuşuzdur. Bir dostum "sevmek" demişti, "Çünkü" demişti "sevildiğini hiçbir zaman tam anlamıyla bilemezsin emin
Distopik eserlerin BABAsından merhabalar…! Yevgeni Zamyatin’in BİZ’i, bu türün miladı kabul edilir. O yüzden beklentisi çok olan, bu kadar ünlü olmasına rağmen ülkemizde az bilinen bir eserdir. Bu nadide eseri incelerken her zamanki gibi doğaçlama yolunu seçiyorum. Spoiler içermez ama çok şey içerir....!! ve Sonuna kadar okuyunuz... Lütfen...!
O bir saguaro yani "çölde yaşayan hoş ve güzel bir kaktüs"gibidir.Bir saguaro delik deşik edilebilir,oyulabilir,devrilebilir,ezilebilir,ama yine de yaşar,yine de hayat veren suyu depolar,yine de yabanıl bir şekilde büyüyüp zamanla kendini onarır.
Eksilir misin yazsan:)
‘’ Sırf ileride senin canın sıkılmasın diye , bir şeyler mi yazmak zorunda mıyım’’
Okudum, okuyanlar olmuştur, muhakkak ki okuyacaklar da olacaktır bu cümleyi. Herkesin farklı cevabı vardır kendince. Ben söylemeyeceğim isteyen kitabı okuduktan sonra söyleyebilir efendim herkesin özgürlüğü kendi ruhuna göre.
Zaten
"Kişioğlu, ister fukara olsun, ister zampara, ister avara...Yeter ki madara olmasın, mert olsun!" der Kemal Tahir. Ve ömrü boyunca karşılaştığı en mert insanların, dava ve dam arkadaşları olduğunu da sözlerine ekler...
Yaşamı boyunca Kemalist ve demokrat bir duruş sergileyen Kemal Tahir, bu duruşuna bir de sosyalist dünya görüşünü
Kadın kimdir?
Neydi kadın?
Adına satırlar dolusu şiirler yazılan, binlerce söz, yüz binlerce yazı ve on binlerce yorum yapılan kadın kimdir.
İşte bunun en güzel cevabını Nazım Hikmet veriyor:
Kimi der ki kadın
Uzun kış gecelerinde yatmak içindir.
Kimi der ki kadın
Yeşil bir harman yerinde
Dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir.
Kimi der ki
Belki hiçbir şeyleri yok evet ama o kadar mutlular ki gerçekten. Herhangi bir agresif tavırları yok, sürekli gülüyorlar. Teknoloji nedir bilmiyorlar, lüks nedir bilmiyorlar. Başka hayat bilmedikleri için çok mutlular ve sadece bizim için sıradan ve normal gelen suyu buldukları için o insanların sevinçlerine, o çocukların yüzlerindeki gülümsemeye bakar mısınız? O gördüğünüz çocukların yüzündeki gülümsemeden daha değerli bir şey yok bu dünyada. Artık saçma sapan şeylerden yakınmayı bırakın, biraz şükretmeyi öğrenin. Elinizde bulunan imkanların kıymetini bilin. Gereksiz şeyler yüzünden kendinizi yıpratmayın. Ne yaşarsanız yaşayın daha kötüleri de var, bunun farkında olun. 3 günlük olan dünyaya kendinizi üzmeye, yıpratmaya gelmediniz. Hayatta bir amacınız olsun ve bu da iyi bir insan olmak olsun, kendinizi buna adayın. Doğal olun, samimi olun, dürüst olun ve her şeyden önce iyi bir insan olmaya çalışın. Keşke bizim de hiçbir şeyimiz olmasaydı da öyle samimi ve mutlu olabilseydik... ~Burak Yılmaz ~~ instagram.com/p/CMehYRtnQiQ/?...
Sabahın o sessiz ve soğuk ayazında telaşlı adımlarımla yürüyorum. Ellerimi ısıtmayı düşünüyorum bir ara zira eldivenlerle aramız pek iyi değil.. sonra vazgeçip o küçük sıcaklıktan, soğuğu yaşamı daha çok hissedebilmek adına ellerimi boşlukta dans ettiriyorum. Biraz mavilik alıyor gökyüzünden parmaklarım ve gün ışığının o küçük
Deniz'in 30 metre altında batan geminin altında 3 gün hayatta kalan Harrison'un hikayesi:
Harrison ve 11 kişiden oluşan diğer mürettebat denize açılmıştı. üstelik korsanlar kadar tehlikeli olan ve aniden ortaya çıkan fırtınaları bu defa hesaba katmayarak.
Ne kadar deniz fırtınalarının sürpriz yapmalarına alışkın olsalar da hava hiç de
"Kan ağla, canım memleketim, kan ağla!
Güçlü zorbalık, sen oturt sapasağlam temellerini:
İyiliğin yüreği yok sana karşı durmaya!"
Macbeth uykuyu öldürdü!"
William Shakespeare; adını hemen herkesin duyduğu, çoğunluğun en az bir eserini okuduğu; dünya edebiyatına yön veren ve kendi başına bir sanat, bir
Spoiler var. Ama siz bilirsiniz.
“Hayat efsaneyi tekrar eder! dedim, heyecanlanarak “Siz de öyle düşünmüyor musunuz?” syf. 191
Yazmamayı düşünüyordum ama yukarıdaki sözden sonra ben de efsaneyi tekrar etmeye karar verdim. İlk defa bir efsanenin ya da kitabın yeniden yazıldığını okumuyorum. Calvino okumuştum mesela. Don Kişot yeniden