Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sümer atasözleri
-Gümüşü olan mutlu olabilir, Arpası olan mutlu olabilir, Hiç bir şeyi olmayan rahat uyur -Mal, konacak yer bulamayan uçan kuşlara benzer. "Malına güvenme." -Kalpteki düşmanlık getirmez, dildir düşman eden. -Bulduğunu söyleme, kaybettiğini söyle. -El ele adamın evi yapılır, Mide mideye adamın evi yıkılır -Çiftleşmeden gebe kalınmaz,
Mobbing Bank Diyor ki;
Türk Fırtınası Nereden bilebilirdim yaşamımın bir fırtına estirmeye ait bir görev olduğunu! Dokuz yaşında aldım ilk yaramı on iki Eylül sabahında! O yara büyüttü beni!
Reklam
Aşk hakkında çok okudum, çok düşündüm ve nasıl sonuca vardığımı duymak ister misin? İnsan sahip olamadığı şeye aşık olur, kişiye değil. Bu bazen bir kadının kaybettiği babası yerine koyduğu bir adam oluyor, bazen yorulduğu yokluktan onu kurtaran bir şövalye, bazen bir adam için dokunulmamış bir ten, bazense ona tanrı gibi hissettiren bir seks deneyimi. Ve bazen de özgürlük. İnsanlar gerçekten kişilere mi aşık oluyor sanıyorsun? "Kaçan kovalanır" zırvalığı da aklını karıştırmadı mı hiç? Elde edemediğine bağlanıyorsun. Uğultulu Tepeler'de evin kızı neden bir beslemeye tutuldu? Çünkü heyecanlıydı, çünkü bunun onaylanmayacağını ve buna sahip olamayacağını biliyordu. Yusuf Atılgan Aylak Adam'da bütün kitap boyunca neden buladığı aşkın yetişemeyeceği otobüste olduğunu söyledi? Rome ve Juliet, düşman ailelerin çocukları olmasa yine de ölür müydü sanıyorsun? Aşk-ı Memnu'da Bihter hırslarının kurbanı mı oldu, Behlül'e olan aşkının mı? Hayır, aşk ve edebiyat dramadır. Sonu mutsuz biten hikayeleri herkes daha çok sevmedi mi? Mutlu bir sona sahip olmadıklarını bildiklerinden... Titanik batmasaydı; Rome, Juliet ve Bihter ölmeseydi; Çalıkuşu'nda Feride, Kamran'ı terk etmeseydi; yine de efsane olurlar mıydı? Rose gerçekten Jake'e aşık olsaydı onun ölmesine izin verip kendisine başka bir hayat kurabilir miydi? O fotoğrafları hatıyor musun? Ata biniyordu, çocukları ve torunları olmuştu, gülüyordu ve mutluydu. Jake olsun ya da olmasın, annesinin dayattığı değil, kendi istediği hayatı yaşamıştı, onun aşık olduğu buydu.
GECEYE KARŞI MÜDAFAA I Hayır, ben varım, yalnız ben, İster dursun, ister aksın suları. Bana başka başka şekiller gösteriyor, Vücudumun sonsuz arzuları.
Sayfa 241Kitabı okudu
"Lidyalılar! Kralınız için kurbanlarınızı çoğaltmak istiyorsanız ağıt söylemeye devam edersiniz, yoksa susun! Ve sen, kibir ve gururuyla Karunlaşan Krezüs! Sen konuş!" Her şey ve herkes o anda durdu. Kutsal Hermos'un suları bile kulak kesildi. Yükseklerde süzülen şahinler indiler. Sıçanlar deliklerinden başlarını çıkardılar. Bekleşiyorlardı. Dost, düşman, insan, hayvan, su ve toprak... Krezüs bir şey söyleyecek miydi? Keyhüsrev ona "Konuş!" derken neyi sormuştu? Hazinesini mi? Hayatının anlamını mı? Ne hissettiğini mi? Nasıl... niçin... ne... Merak büyük bir sessizliğe dönüştü!.. Krezüs önce düşmanını hiç muhatap almadı. Neden sonra yerinde kımıldandı. Ayağa kalktı. Başını iki yana sallayarak belli belirsiz mırıldandı: "Hiçbir canlı mutlu değildir!"
Sayfa 290Kitabı okudu
Gücün 48 Yasası
Gücün 48 yasası 1-Sizin üstünüzde bulunanların kendilerini üstün hissetmelerini sağlayın. Onları memnun etme ve etkileme arzunuzla yeteneklerinizi göstermede çok fazla ileri gitmeyin, yoksa tam tersine neden olursunuz, yani korku ve güvensizlik uyandırırsınız. Ustanızın olduğundan daha parlak görünmesini sağlayın ve gücün doruklarına
Reklam
More'nin Ütopyasının bazı özellikleri
Adada elli dört kent bulunuyor, bunların hepsi çok geniş ve muhteşem. Dilleri, adetleri, kurumları ve yasaları birbirinin aynısı. Her bir çiftlik evinde kadını erkeği en az kırk kişi yaşar, ayrıca boğaz tokluğuna çalışan iki de köle. Evin hanımı ve beyi bütün ev halkından sorumludur, bunlar gayet ağırbaşlı ve olgun insanlardır. özel mülkiyet
Şerif Hüseyin'in Sultan Mehmed Reşad'a mektubu
Sultan hazretleri, Balkan Savaşının ne şekilde sona erdiğini iyi bil­ mektedirler. Devletin ihtiyaç duyduğu teçhizatı henüz tedarik ede­ mediği ve hazırlıklarını tamamlayamadığı da malum-i alileridir. Almanya’ nın yanında savaşa girmek büyük bir tehlikeyi beraberinde getirecektir. Çünkü devletimizin kullandığı silah ve teçhizatm tama­ mı Almanya’ dan gelmektedir. Osmanlı top ve silah fabrikaları, ordu­ yu gereği gibi teçhiz edecek yahut savaşta kaybedilmesi muhtemel silah ve mühimmatın yerine yenisini yetiştirecek durumda değildir. Buna ek olarak, devletin güney bölgeleri, mesela Basra, Yemen ve Hicaz, her an saldırıya hazır bekleyen düşman devletlerin deniz kuvvetleri tarafından kuşatılmış durumdadır. Böylesi saldırılar, söz- konusu bölgeleri çok zor durumda bırakacaktır.Herhalde devlet ülke savunması için halkının vatanseverliğine güveniyor. Ancak sivil vatandaşlar düzenli ordular gibi silahlı olma­dığından, Avrupa’ nın düzenli ordularına karşı koyabilecek durum­ da değildir. Sultan hazretleri, Allah aşkına savaşa girmeyiniz! Bana kalırsa, Al­manya'nın yanında savaşa girmemizi isteyen herkes ya ne söylediği­nin farkında değildir, yahut büyük bir ihanet içindedir.
Osmanlı'nın yönetim şekli
Gülhane Hatt-ı Hümayunundan [1839] önce Osmanlı Devleti, Osman ve Orhan Gazi zamanından beri beyliklerden farklı bir yönetimle idare ediliyordu. Bu idare gayet sağlam ve usta bir idareydi. Allah Teala bu yönetim sayesinde Osmanlı Devletine Ortadoğu ve İslâm dünyasını yönetme imkânı vermişti. Ayrıca Osmanlılar hilafeti de bünyelerine almışlardı.
Reklam
_Her şey algıdır. Herhangi bir şeyi itici ya da çekici kılan tamamen senin zihnindir. Karar veren faktör sensin. _Zihin, aldatıcıdır. Gerçekte ikilem yoktur. Gerçekte sorun yoktur. Hiç olmamıştır, hiç olmayacaktır. Zihinde sorunlar vardır ve sen gerçekliğe zihnin aracılığıyla bakarsın. Böylece gerçeklik sorunlu olur. _Sağlıksız bir zihinle ne
Mobbing Bank Diyor ki;
Halkçılık Demokrasisi Toplumun büyük kısmının neden eğitimsiz, mesleksiz ve fakir olması için özel bir çaba gösteriliyor? Bu zulümden beslenenlerin düzenini kimse bozmasın diye. Çünkü eğitimsiz, mesleksiz ve fakir kalanların yarısının diğer yarısına düşman edilmesi bu yöntemle mümkün. Onlar kendi aralarında birbirlerini yerken zalimler de
Ağızdan ağıza gelen Sümer atasözleri
Çok yiyen uyuyamaz. Açık ağıza sinek girer. Kalpte olan düşmanlık getirmez, dildir düşman eden. Bir kez yalan söylersen, doğruyu söylesen de inanılmaz. Yürürken ayağını sıkı bas. Arkadaşlık bir gün sürer, akrabalık sona dektir. İyi giyinen kimsenin önünde herkes eğilir. Köpeksiz köyde tilki bekçidir. Zamanını boşa geçirdin ne işe yaradı? Mademki biliyorsun, neden öğretmiyorsun ?
_UYUYORSUN! Rüyadasın. Gece gündüz demeden rüya görüyorsun. Bazen açık bazen de kapalı gözlerle. Hakikat değilsin. Rüya gören bir zihin, hakikati göremez ve hakikati de bir hayale dönüştürür. Gerçekle yüzleşirsen gerçek, hakikate dönüşür; kaçarsan yalanlar içerisinde yaşarsın. Uyan! Uyanık ol. Uyanık olmak hedeftir. Sessizlik içinde düşünerek
Bir kendilerini bir de bizi kandırma çabaları
"İnsan hayatı, karşılıklı olarak kandırılıp hiçbir şeyin farkına varmadan birbirlerini incittiği ve bu tuhaflığın bariz bir şekilde ortada olduğu örneklerle dolu. Ancak benim karşılıklı kandırılmaya bir ilgim yok." Farkında olmasalardı kandırmaya yeltenmezlerdi. Farkındalar ama bu rahatsızlıkları neden sürdürme isteğindeler onu
390 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.