Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Acı Hikaye
Kaçırılan bir çocuğa dair ... Genç kadınların ısrarı üzerine hâkim bey kibarca öksürüp sandalyesinde biraz doğruluyor. Herkes ağzına bakarken, “Sizleri meşgul etmekten çekiniyorum gerçekten” diyerek yan çizme eğilimini belli edince karısının, “Hadi ama uzatma, herkes dinlemek istiyor” demesi üzerine tane tane, güzel bir Türkçeyle
Sayfa 163 - Kaçırılan bir çocuğa dairKitabı okudu
Fakat o çocuk benim için herşey demekti, çünkü sendendi, ikinci bir Sen'di, ama aynı zaman da Sen değildi,
Reklam
140 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yine bir DOSTOYEVSKİ kaçamağı yaptım ve her zaman ki DOSTOYEVSKİ bana karışık duygular hissettirdi ama bu konuda en anlamlı söz NABOKOV'UN ''Aynı şekilde,doktor Lujin'e Dostoyevski'den herhangi bir şey verilmesini yasakladı,zira Dostoyevski,doktorun deyimiyle,çağdaş insanın ruhunda baskılı bir etki yaratıyordu,sanki korkunç bir aynaymış gibi- ''
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020127,7bin okunma
8. Hikaye Tamamlama Etkinliği
Hikayemiz bu ileti altından yürütülecektir. Katılımcı sırası ve yorumlar için: #11646309
NigRa
NigRa
Saat gece yarısını çoktan geçmiş "yarım" diye belirtilen 12.30'u göstermekteydi. Akreple yelkovan iki ayrı uçtaydı, kavuşamayan iki aşık gibi diye düşündü. Sonra aklı yine yarım kavramına kaydı. 24'ün yarısı 12
328 syf.
7/10 puan verdi
Vadideki Zambak benim Balcaz'dan okuduğum ikinci kitap. Fakat ben bu kitabı okurken kendimi zorlayarak okudum. Çünkü ana karekteri sevemedim. Ve olaylar bakımından beni pek tatmin edemedi. Belki benim beklentim yüksekti fakat okurken gerek çeviri bakımından gerekse Balzac'ın ağır dili bakımından beni yordu. Sadece sonraları akıcıydı. Ve son
Vadideki Zambak
Vadideki ZambakHonore de Balzac · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202242,2bin okunma
95 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Sadık Hidayet'in dünyaya veda mektubu gibidir bu eser.Okuyacak arkadaşlar kesinlikle sakin bir kafayla ve dikkatli bir şekilde okumalıdır.Çünkü ben ilk okuduğumda bir labirentin içinde bulmuştum kendimi.Her duvarda ayrı bir büyü vardı ve olaylar arasında bağlantı çok kopuktu.Anca ikinci ve üçüncü okuyuşumda ciddi bir sonuca varabildim.Benim için yeri ayrı bir kitaptır.Ayrıca hidayet acı bir intahar ile hayatına son vermiş biri. Malum edebiyat dünyasında çok karşılaşılan bir durum.Böylesine muazzam bir adamın neden intahar ettiğini anlamak için okunmalı dediğim gibi bana göre Hidayet!in dünyaya son sözüdür bu eser.KESİNLİKLE okuyun!!!
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,1bin okunma
Reklam
431 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
"Tanımıyoruz Hint'i. O ülkeye en büyük hükümdarını armağan eden Türk, Hint'i tanımıyor. El Birûni'ye rağmen tanımıyoruz Hint'i. Tanımıyoruz Hint'i. Tasavvufun ana kaynağı olan Hint'i tanımıyoruz. Tanımıyoruz Hint'i. Kanuni devrinde yazılan ve Osmanlıca'dan Avrupa dillerine en fazla çevirilen Hümayunnâme'ye rağmen tanımıyoruz. Binbir Gece'ye,
Bir Dünyanın Eşiğinde
Bir Dünyanın EşiğindeCemil Meriç · İletişim Yayınevi · 2012602 okunma
Fakat o çocuk benim için her şey demekti, çünkü sendendi, ikinci bir Sen'di, ama aynı zamanda da artık Sen değildi, yani o mutlu, o kaygısız, elimde tutmayı artık başaramadığım Sen değildi, onun yerine her zaman için bana verilmiş Sen'di, bedenimin mahpusuydu, hayatıma sımsıkı bağlıydı.
Edebiyat alanındaki ödüllere isim verme fikri ilk olarak Gorki’den çıktı. Stalin’in SBKP(B) MDK ve MK birleşik genel toplantısında (7-12 Ocak 1933) yaptığı konuşmayı gazetede okuyan yazar çok coşkulu bir mektup yazdı. 16 Ocak 1933: ''Sevgili Josef Vissarionoviç! 'İç Savaş Tarihi' ile ilgilenen Sekreterya personeli ilk dört cilt için materyal
Sayfa 443 - YordamKitabı okudu
Sekiz Kız Babası
Ankara, 10 Aralık 1963 Ahmet, 7 Aralık tarihli mektubunu dün aldım. Öğretmeninizin anlattığı olay gerçekten çok acıklı. Elsiz çocuğun, müdürün tokadıyla yere düşmesi gözümde canlandı. Çok üzüldüm. Hikmet adında bir arkadaşım var. Bana bir sır açıkladı. Sana yazayım mı diye çok düşündüm. Yazmakta bir sakınca görmüyorum. Hikmet, bana
Düşün Yayınevi 1967, Tekin Yayınevi 1971-1977, Karacan Yayınları 1982, Adam Yayınları 1983-1995, Nesin Yayınevi 2009Kitabı okudu
Reklam
68 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Stefan zweıg den okuduğum ikinci kitap ilki santrançtı ve bilinmeyen bir kadının mektubunu daha çok begendim daha anlamli geldi bir insan nekadar sevebilir nasıl saplantı haline gelebilir onu okuyoruz sonu da net ve etkileyici oldu okunmalı en fazla bir saatinizi alır ve o saatlere de değer
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022223,8bin okunma
64 syf.
6/10 puan verdi
Zweig'ın okuduğum ikinci kitabı oldu bu kısa öyküsü, dilini ve anlatımını çok sevdiğim bir yazar yazdığı betimlemelerin ahenginde satırların içinde kaybolduğumu hissediyorum ama bir önceki okuduğum kitap olan Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu'nda da yazarın baş karakterleri beni hem kırmış hem sinirlendirmişti bu kitapta da onu hissettim. Amok Koşucusu'ndaki doktor karakteri beni korkutan, şaşırtan bir karakter oldu. Henüz diğer kitaplarını okumadım ama yazarın dilini ve anlatımını sevdiğim için tüm kitaplarını okuyacağım diğer hikaye kahramanları nasıl olacak bakalım.
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021111,2bin okunma
68 syf.
8/10 puan verdi
Abi ben anlamıyorum… Normalde bir insan bu kadar sevebilir mi? Sevginin sınırı var mı? Bir kadın bir erkeğe en fazla ne kadar bağlı kalabilir? Neleri göze alıp, nelerden vazgeçebilir? Bu gavurlar böyle soruları sormaya niye zorluyor bizi? Okurken sevgisi uğruna, değil ona dokunduğunda birkaç saniyelik bakışmaların da dahi bütün uzuvlarını harekete geçiren bir adam uğruna, -hani nasıl derler; sevgi neydi?Sevgi emekti - vermediği emek, çekmediği sıkıntı, maruz kalmadığı aşağılanma, katlanmadığı dert, hepsinden öte yaşamadığı birbaşınalık hali kalmayan bir kadından bahsediyoruz. Abi ben şahsen öyle bir bunalım ve sinir hali geçirdim ki, Zweig’ın kelimelerle insanı halden hale sokan bir yazar olduğuna bizzat şahit oldum.Her kitabını en az ikişer defa okuduğum bir yazarı ‘’Neden en az iki defa?’’ diye sorduğumda kendime cevabını gayet, basit bir şekilde verebildiğim de aşikar. Adam yazmıyor abi.Adam okutmuyor!.Adam ‘’yaşatıyor!’’. Seni alıyor Viyana’ya, Inssbruck’a, Ferdinant’ın villasına, ordan tipi şeklinde yağan kar eşliğinde bu saplantılı kadının yanına, sevdiği adamın evinin sokağa bakan kısmındaki pencereyi seyir eylemeye koyuyor. Ya insan kitap okurken var olmayan, hayali, tamamen kendi kafasında tasarladığı, tasavvur ettiği bir karaktere mütemadiyen kan davalısı gibi bir düşmanlığı nasıl güdebilir? Adam güttürüyor abi! Üstünde münakaşa ve istişare edilmesi gereken o kadar çok şey var ki Zweig’a dair, sonu gelmez. İkinci defa okuduğum bu ’’yaşanasıca’’ eseri imkanınız varsa fazla vakit kaybetmeden okuyun, okutturun. Vesselam.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022223,8bin okunma
Senden gelen bir mektubu elime aldığımda ilk olarak sıcaklığını hissediyorum. Şarkı söylediğinde sesinde beliren sıcaklığını hissediyorum. Kendimi ona bastırmak istiyorum ama yapmıyorum çünkü beklediğimde sıcaklık her yanımı sarmalıyor. Sonra mektubunu ikinci kez okuduğumda ve sıcaklığınla sarmalanmış bir haldeyken, yazdığın kelimeler uzak bir geçmişe ait gibi oluyor, onlara birlikte bakıyormuşuz gibi. Gelecekte oluyoruz. Hakkında pek bir şey bilmediğimiz gelecekte değil. Çoktan başlamış bir gelecekte. Bizim adımızı taşıyan bir gelecekte. Elimi tut. Bileğindeki yara izlerini öpüyorum.
Sayfa 40 - Metis YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.