Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
·
Puan vermedi
Vicdanın Sesiyle: Ahlâkın Yeşermesi
Vicdanın Sesiyle: Ahlâkın Yeşermesi ❁ ❁ ❁ Ahlâk, insanın var oluşundan beri olan, kalbin soluğundan çıkıp aklın kavrayışına uzanan bir yoldur. Toplumun birlik bütünlüğünü sağlayan ve koruyan yine ahlâk değerleri olmuştur. Beşeri bilimlerin mayasını oluşturan yine ahlâk olmuştur. Düşünce ve eylem mekanizmalarını hareket ettiren
Ahlak
AhlakNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 2019987 okunma
Allahü tealanın mülkünde yaşayıp, O'nun verdiği rızıkla rızıklanan, O'nun verdiği beden ve ruh ile hayat bulan insan, O'nun istediği nizamı da kabullenmek zorundadır. ''Din benim şahsi ve içtimai hayatıma ; ticari, hukuki, ailevi meselelerime karışamaz'' diyen küfre girer. Hülasa, İslam'da bir müslümanın kâfir gibi yaşama hürriyeti yoktur.
Reklam
Hayatımın kısa özetidir
Hayır, benim çocukluğumun hürriyeti, hiç de bu cinsten bir hürriyet değildir. Evvela burası zannımca en mühimidir, onu bana kimse vermedi. Bu sızdırılmış altın külçesini birdenbire kendi içimde buldum. Tıpkı ağaçtaki kuş sesi, sudaki aydınlık gibi. Ve bir defa için buldum. Bulduğum günden beri de küçücük hayatım, fakir evimiz, etrafımızdaki insanlar, her şey değişti. O, bana hiçbir şeye sahip olmadan, hiçbir şeye aldırmadan yaşamayı öğretti. Insan işlerine uzaktan bakmayı oradan ögrendim.
243 syf.
·
Puan vermedi
·
22 günde okudu
"İnsan isyankâr bir varlıktır"
Aslen Erzurumlu olan Nurettin Topçu, 1909 yılında İstanbul'da dünyaya gelmiştir. İstanbul Lisesinden mezun olduktan sonra 1928 yılında Fransa'ya gitmiş ve Strazburg Üniversitesinde felsefe eğitimi almıştır.Topçu, 1934 yılında Sorbonne Üniversitesinde felsefe doktorasını tamamlamış ve böylece Fransa'da Türkler arasında ahlak
İsyan Ahlakı
İsyan AhlakıNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 20161,245 okunma
Asırlardır kökümüzden uzaklaşmak yolundayız. Boşlukta koptuğumuz güneşi arar gibi bir hâl... Düşe düşe, geze geze, döne döne güneşe yol bulabilecekmiyiz, bilmem!.. Bütün bir tarih, bizi dışımızdan toslaya toslaya yıkamayan Avrupalının, şimdi Hürriyet öksesi ile içimizden avlamaya kalktığı gün... Hayvan hürriyeti ile değil, insan hürriyeti ile hür olmayı, yani hakikate boyun eğmeyi ne gün öğreneceğiz?..
536 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
İspanya İç Savaşı Panoramasında Bir Matadorun Yükselişi
‘’Ağlama Angelita, bu akşam ya sana bir ev alacağım ya da yasımı tutacaksın.’’ Bu cümleyi ilk okuduğumda bir süre duraksadım ve ardından birkaç defa daha okudum. İlk harfinden son noktasına kadar oldukça dokunaklı bir cümleydi benim için. Arka kapağını da okuduktan sonra başka bir şansım kalmamıştı geriye. İspanya İç Savaşı’nın gölgesinde
Yasımı Tutacaksın
Yasımı TutacaksınLarry Collins · Alakarga Yayınları · 2017334 okunma
Reklam
134 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Türk edebiyatında öykü denince ilk akla gelen isimlerdendir Sait Faik Abasıyanık. Öykülerinin çoğunda gözlemlediklerini kendi anlayışıyla sunar okuyucuya. Öykülerinin kahramanları hayatlarını bildiği, onlar gibi yaşadığı, aynı ortamlarda bulunduğu kişilerdir. En çok denizi, balıkçıları, doğayı, küçük dünyalarında yaşama çabası içinde olan
Son Kuşlar
Son KuşlarSait Faik Abasıyanık · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201913,5bin okunma
Anıl Koşar Hakkında Felsefi ve Psikolojik Değerlendirme
Gudrun
Gudrun
ya da Sisifos Zeus'un Sisifos'u bir kayayı sonsuza dek taşımakla lanetlemesi üzerine Sisifos üzerinden dönen bir absürdizm felsefesi vardır. Anıl 'ın sapıklık çabası ile Sisifos'un kayayı taşıma mecburiyeti her ne kadar benzer görünsede aslında felsefi bağlamda insanı farklı sorulara ve cevaplara
Manevi Miras Ebedi İstiklâl
Türk milleti, tarih boyunca yaşadığı olaylar ve verdiği mücadelelerle dünya tarihinde eşi ve benzeri görülmemiş kimlikte bir topluluk olmuştur. 20. yüzyılda hainlerle doluydu dört bir yanı vatanımızın. Ege’yi Yunanlılar, Doğu’yu Ermeniler, Güney’i Fransızlar…Her yer savaş alanıydı. Halk özgürlük özlemi içindeydi. Millet, birlik ve beraberliğin
"Bu kadarcık olsa da güzel şey be, anasını sattığımın hürriyeti.
Sayfa 529 - YKYKitabı okudu
Reklam
419 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Onların Dostoyevski'si, Proust'u varsa bizim de Tanpınar'ımız var
Huzur kavramı bu coğrafyada adeta unutulmuştur. Bunun en büyük göstergesi, halk olarak hep geçmişe özlem duyuyor olmamızdır. Aslında biraz tarihi araştırmış bir insan çok iyi bilir ki geçmiş, bugünden daha huzurlu değildir. Hatta geçmiştekiler huzura daha çok hasrettirler. Buna rağmen geleceğe değil de geçmişe hasret duyulmasının nedeni, geleceğin
Huzur
HuzurAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201416,4bin okunma
Bir sosyal determinizm. Atina'nın Sokratı kurban ettiğini düşünün. Orta çağ , din ulularını din uğruna yaktı. Bağdat'ta Mansuru, insanı insan üstü kıldığı, tanrılaştırdığı, yani billinmeyene karşı bilineni savunduğu için parçaladılar. Fransızlar ihtilalinde hürriyeti getirenler hürriyet namına kurban edildiler. Çağımızdaki rus ihtilalinin ,öncü kadrosu da ihtilal namına kurşuna dizildiler.
"Vazgeçebilme hürriyeti. Bu hürriyete pek az sahip olduğumuzdan tuttuğumuzu bırakamıyor, bulunduğumuz yere yapışıyor, yürüyüp gidemiyoruz. Seni ne eksik bırakıyorsa, sen de onu bırak."
Kemal Sayar
Kemal Sayar
Okumak, yazmak, mektep, eğitim bütün bunlar gaye değildir, vasıtadır. Gaye, halkın dirliğini değiştirmektir. Onu, doğayla, tabiatla savaşında silahlandırmaktır. Teşkilatlandırmaktır. Tabiata hâkim kılmaktır. İnsanoğlunun asıl hürriyeti budur. Yoksa orman tükenir, sular kurur, toprak akar ve insanın yaratıldığı günden beri tabiatla süregelen savaşında insanoğlu yenilirse, midenin azgınlığı, kafanın değerlerini yutar. İnsan hayvanlaşabilir.
Sayfa 166
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.