Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yetersiz olanın, saçmanın, güzel ve çirkin, doğru ve yanlış, iyi ve kötü arasındaki farkın ötesine geçme arzusu, aslında bu anlamsız zihinsel imgelerin iğrenç kazanından doğmuş ve ayakta kalmıştır.
Celine'in romanlarında doğrular, yanlışlar yoktur. Çünkü doğru/yanlış, doğru-yalan, iyi-kötü, güzel-çirkin karşıtlıkları bir değer ölçütünü, hatta bir ethik'i gerektirir. Celine'de böylesi bir ethik de yoktur.
Reklam
İyi olan bir çok şeyin çirkin, kötü olan bir çok şeyin de güzel olduğu görüşündeyim.
Tüm iyi ve kötü yönleriyle, tüm güzel ve çirkin taraflarıyla kendin olma sorumluluğunu kabullen. Bu kabullenmenin içinde bir aşkınlık doğar ve kişi özgürleşir.
“… "Sana dürüst davranmak istiyorum," diyen birisi nasıl çürümüş ve sahtekârdir. Ey insan, sen ne yapıyorsun? Bunu söylemene gerek yok. Dürüstlük kendiliğinden anlaşılmalı. Yüzünde yazmalı, sesinde çınlamalı. Tıpkı sevgilinin, sevgilisinin bir bakışında her şeyi anlayabilmesi gibi dürüstlük baktığı an gözlerinden taşmalıdır. Kötü kokan bir insanın yanından geçerken fark edilmesi gibi hemen anlaşılmalıdır sade ve dürüst bir insan. Çalışılmış sadelik bir kılıçtır. Kurdun kuzuya dostluğundan daha çirkin bir şey yoktur. En çok bundan kaçın. İyi, nazik ve samimi birisi, bu nitelikleri gözlerinde barındırır ve dikkatten kaçmaz. …”
Sayfa 117Kitabı okudu
"Demek ki insanlar niyetlerine göre iyi veya kötü, güzel veya çirkin olabiliyorlar, eşyaya bakış açıları da buna göre oluşuyordu. Ruhlarını şeytana satanlar ile Rahman'a adayanlar da işte bu ince çizgi ile birbirinden ayrılıyordu. Birileri zamanı çoğaltıyor, diğerleri harcayıp tüketiyordu çünkü. Birileri iyi şeylerle hayata anlam katarken diğerleri hayatın kötülüklerine tapıyordu."
Sayfa 87 - KapıKitabı okudu
Reklam
"Kadınla erkeğin yan yana gelemediği, birbirleriyle görüşüp konuşamadığı memlekette aşk olmaz," dedi iddialı bir havayla. "Neden biliyor musun? Çünkü erkekler uygun bir kadın görür görmez, iyi-kötü, güzel-çirkin, hiç bakmaz, haftalardır aç kalmış hayvanlar gibi üzerine atlarlar. Hepsinin alışkanlığı budur. Sonra da bunu aşk zannederler. Böyle bir yerde aşk olur mu? Sakın kendini kandırma."
Bizde hemen her konuda istisnalar kaideleri geçmiş vaziyette. Doğru-yanlış, iyi-kötü, güzel-çirkin konusunda ölçü ve ölçütlerimiz karışmış durumda. Hak ölçülerinin sadece dedikodusunu yapıyoruz. Müslüman gibi düşünmüyor, anlamıyor, ölçmüyor, davranmıyoruz. İşte bu şekilde ahlakın gücü yerine gücün ahlakına, yani nefsin eğemenliğine tâbi olmaya başlıyoruz. Çare aynı: Ahlak, kayıtsız-şartsız ahlak.
Sayfa 29 - Kötülerin Ahlakı - Savaş Ş. BARKÇİN
Uyan ey insan, her şey 'ben'den doğdu hep; benlikten doğdu... Bütün aptallıklar, bütün kötülükler benlikten doğdu... Öyleyse hep benden olsun feryadın, bütün şikâyetin hep benden... Çünkü ölüm var. Herkese kendi rengindedir ölüm... İyi görünür parlak bir aynada, kötü de! Aynada güzeldir güzelse yüz, çirkin yüzde çirkin elbet! Ölümden korkup kaçıyorsan eğer, kendi çirkinliğindir seni kaçıran. Ölümün yüzü değil çünkü çirkin olan, belki kendi yüzündür de aynaya yansımıştır. İyinin de sen de büyümüştür fidanı çünkü, kötünün de... Kendi elinle kazandığındır güzel de, hem çirkin de her Doğan ölür elbet!..
Sayfa 165 - KapıKitabı okudu
Kitapçıların ve çiçekçilerin bazı özellikleri olmalıdır Olric. Gelişigüzel insanlar bu mesleklerin içine girmemeli. Kitaplar ve çiçekler özel bir itina isteyen varlıklardır. Ne yazık, bu meslekler de artık olur olmaz kimselerin elinde, sattıklarıyla ilgileri olmayan kişilerin. Durmadan kitaplara ve çiçeklere eziyet ederler, onlara nasıl davranılacağını bilmezler. Bana kalırsa, bir “kitapları koruma derneği” kurmalı ve kitaplara kötü muamele edilmesini önlemeli. Herkes bu işi yapamaz. Bazı zalim insanlar, binbir itinayla hazırlanan o çiçek gibi kitapları alırlar, hiçbir koruyucu tabakaya sarmadan, evet olduğu gibi, üst üste koyarlar; sonra kalın ve çirkin bir iple bağlarlar. Zavallı kitapların, özellikle en üstte ve en altta kalanları, bu işlem sırasında kurban edilirler: kapaklarının üstünde haç biçimi yaralar meydana gelir. Kaba taşıyıcılar da onları oradan oraya fırlatırlar. Lekeler ve buruşukluklar kitapları incitir. Kapaklar, dizgiler, baskılar için gösterilen bunca itinaya yazık olmaz mı? Satıcılar da gelişigüzel dizerler onları: isimlerini bile öğrenmeden. Onlar için en iyi kitap, en çok satılan kitaptır. Müşterinin ne biçim bir insan olduğuna bakmadan, yalnız en çok satılan kitapları överler onlara. Bu adamları bir imtihadan geçirerek yeterlik belgesi verilmeli Olric. Herkes kitap satamamalı. Cahil kitapçıların, iyi okuyucuları rahatsız etmelerine izin verilmemeli artık. İyi okuyucu az bulunan, ürkek bir kuş gibidir. Kapıdan girer girmez kaçırmamalı onları.
Sayfa 45 - İletişim Sinan Yayınları Dördüncü Bölüm
Reklam
Dreamer, "Yeni insanı belirleyen özelliği, zıtlıkların yanıltıcı doğasını fark etmiş olmasıdır," dedi. "Eski insanın karşıtlık saydıkları, aslında bir sopanın iki ucu gibi aynı gerçekliğin iki yüzüdür. İyi ve kötü, doğru ve yanlış, güzel ve çirkin, varoluşun birbirlerine karşıt biçimleri değil, gerçekliğin basamakları ve değişik düzeyleridir. Görünür düşmanlıkların arkasında onları birleştirebilecek ve daha yüksek bir düzene taşıyabilecek uyumlaştırıcı bir kuvvet bulunur."
Sayfa 390Kitabı okudu
Şafakla birlikte, kendine şunları söyle: işgüzar, nankör, küstah, hilekar, haset, geçimsiz kişilerle karşılaşacağım. Bu kötü özelliklerin hepsi iyi ve kötü bilgisizliğinden bu kişilerin başına geldi. Fakat ben, iyinin doğasının güzel, kötünün doğasının çirkin olduğunu gördüm.
Sayfa 13
İşgüzar, nankör, küstah, hilekar, haset, geçimsiz kişilerle karşılaşacağım. Bu kötü özelliklerin hepsi iyi ve kötü bilgisizliğinden bu kişilerin başına geldi. Fakat ben, iyinin doğasının güzel, kötünün doğasının çirkin olduğunu gördüm.
Sayfa 13
"Şafakla birlikte, kendine şunları söyle: İşgüzar, nankör, küstah, hilekâr, haset, geçimsiz kişilerle karşılaşacağım. Bu kötü özelliklerin hepsi iyi ve kötü bilgisizliğindenbu kişilerin başına geldi. Fakat ben, iyinin doğasının güzel,kötünün doğasının çirkin olduğunu gördüm."
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.