Keşke, diyordum sık sık, bu hikaye on yıl sonrasında geçseydi de bu iki heybetli dahiyi terapi ortamında karşılaştırabilseydim: Filozof Nietzsche ile Psikanalist Freud.
“Sirke yüzlerini ekşitiyor, elma çayı huysuzlaştırıyor, şekerli şeyler de çocukları tatlı huylu yapıyor. Keşke büyüklerin de bundan haberi olsa, o zaman tatlı konusunda bu kadar cimri davranmazlardı."
"Hocam bu sarılma denen şey ne kadar önemliymiş meğer. Keşke çok daha önce birbirimize doğru düzgün, adam gibi sarılabilseydik. Biz kıymetini bilememişiz."
Keşke doğmasaydım... Sadece kötülük ve acı yaydım etrafıma. Bazen hiç tanımadığım insanların, kendiminkini tehlikeye atarak hayatlarını kurtardım. Ama bu kutsal görünen işi bile yapmamı sağlayan tek bir şey vardı. Ne hayatını kurtardığım insanın canına verdiğim değer, ne de bir kahraman olma isteği. Sadece kendi hayatıma değer vermediğim ve çok sıkılıyor olduğum içindi.
Keşke hiç olmasaydın şu dünyada, keşke sana hiç rastlamasaydım, keşke canlı bir varlık olacak yerde esinli bir ressamın yarattığı bir tablo olsaydın. O zaman resminin önünden hiç ayrılmaz, sonsuzcasına sana bakardım... öper, öperdim seni. Sonsuz güzel bir düş gibi seni yaşar, seni solur ve... mutlu olurdum. Başkaca hiçbir isteğim olmazdı hayattan. Uyurken, uyanıkken koruyucu meleğim olarak seni çağırırdım. Tanrısal, kutsal bir resim yapacağım zaman yine seni çağırırdım. Oysa şimdi... Ah ne korkunç bir hayat bu! Yaşıyor olmanın ne yararı var? Bir delinin yaşamının, ailesi ve bir zamanlar kendisini sevmiş dostları için hoş bir yanı var mıdır? Tanrım bu nasıl hayat böyle! Düşlerle gerçeklik hep çatışma içinde!
Hem kendimle fazlasıyla meşgul olduğumdan, hem de iç dünyam fazlasıyla fırtınalı olduğundan, başkalarını kendi haline bırakmayı yeğliyorum, keşke onlar da benimle uğraşmasa
"Keşke sadece tembellik yüzünden hiçbir şey yapamasaydım. Tanrım, o zaman kendime ne büyük saygı duyardım. Tembellik de olsa belirli bir özelliğe sahibim, buna eminim diye kendime saygı duyardım."
-Ben bir bibliyoman idim Murat Bey.
-Bibliyoman?!...
-Evet, Türkçesi kitap hastası, kitapsever. Murat'ın yüzündeki endişe yerini rahat bir ifadeye terkeder.
- Ne var bunda. Keşke yurdumuzun insanları, herkes, sizin gibi kitapsever olsa.
İş geçmişi hatırlamaya geldiği zaman hepimiz hile yaparız; bunun doğru olduğuna inanıyorum. İnsan çok fazla anlatmaya kalkarsa kendini geçmişin “keşke öyle olsaydı” versiyonunu anlatırken bulabilir.