Adım Ferah. Emekliyim, 2 çocuk annesi ve bekarım. Hayır dul değil bekar. ‘’Dul’’ eşi ölenler için nüfusta uygun görülen medeni hal ibaresi artık.
Hani şu ‘’ dulun ambarı dolu dahi olsa bir çini buğday götürülmeli ‘’ tabirine uygun düşmeyen kadınlardanım.
Eşin ölürse bağlanan dulluk maaşı, ayrılırsan (sosyal gelirin yoksa ) alacağın nafaka
Sen ki, güzelliklere aşık, hayata bağlı, umudu hep içinde taşıyan, arkadaş canlısı, dost biriydin Ali'm. Sen ki, çevrendeki edebiyat dostlarınla en güzel sohbetlerini yapardın. Sen ki, edebiyatımıza en güzel eserlerini kazandırdın. Ama "Karanlık Güç"ler yazmana izin vermedi. Çünkü onlar emeğe düşman, onlar güzele düşman, onlar umuda
Mektuplarla felsefe yolculuğuna hazır olun..
"Kimsin sen?"
Sofie, meşgul bir anneye ve genelde uzakta olan bir babaya sahipti. Ona oyalanması için evcil hayvan almaktan ev neredeyse hayvanat bahçesine dönmüştü. Günleri ev ve okul arasında bir hayli sıkıcı geçiyordu. Ancak bu durum çok geçmeden değişecekti. Sofie bir gün kendi adına
Sahi ben kimim ?
Başkalarının beni gördüğü kişi miyim yoksa içimde kendimin gördüğü giz miyim ?
Hangi ben, gerçek ben ?
Gerçek ben neleri seviyor, nelerden hoşlanmıyor?
Başkalarının düşünceleri mi belirliyor benim sevdiklerimi yoksa gerçekten kendi özüm mü seviyor?
İnsanların gördüğü üzere mi şekillenmeliyim, onların istediği gibi yoksa
YouTube kitap kanalımda psikoloji kitaplarına nasıl başlangıç yapabileceğinizden bahsedip pek çok kitap önerdim : ytbe.one/d2xQVSEUsUU
"Ben kimim ki, kendi fikrim olsun?"
Sen, küçük adam, bir zamanlar Vitruvius'tun. Mimardın. Fikirlerin vardı aslında. Mesela 3 ilken vardı tasarımlarında kullanmak için : Fayda, kalıcılık ve
"Kimim ben? Hayatını, Türk irfanına adayan, münzevi ve mütecessis bir fikir işçisi" Cemil Meriç Jurnal
Kitabın ilk bölümünde bizi karşılayan Entelektüel Bir Otobiyografi bölümü bu sözle başlıyor. Bir fikir adamının kendini adadığı şeye, sözü ile kitaptan önce biz okurlar bilgilendiriliyoruz.
"Bu sayfalarda, hayatımın bütünü yani
-Dedim ki : Rabbim çok yalnızım.
+Buyurdu : "ben ki sana çok yakınım" bakara - 186
-Dedim ki : O kadar çok günahım var hangisinin tövbesini yapayım?
+Buyurdu : Allah bütün günahları bağışlayandır. Zümer 53
-Dedim ki : Rabbim benim senden başka kimim var?
+Buyurdu : Allah kuluna kafi (yeterli) değilmi?
Zümer 36
-Dedim ki halim ne olacak?
+Buyurdu : Allahın Rahmetinden ümit kesmeyin Zümer 53
-Dedim ki çok zorluk çekiyorum
+Buyurdu " Her zorluktan sonra bir kolaylık vardır". İnşirah 5
-Dedim ki dayanamıyorum...
+Buyurdu Allah sabredenlerle beraberdir bakara 153
youtu.be/bpBPd9teNrw
Yaa insanlar tuhaf ya da ben anlamadım. Bir kaç kere denk geldim burda bu sabah şu yakınımi kaybettim, az önce bilmem kimim vefat etti dualarınızı yollar mısınız, dualarınıza talibim gibi...
Hayır, ya siz acı ne bilmiyorsunuz ya da çok zavallısınız çünkü bunun tek bir açıklaması olabilir ilgiye açsınız.
Arkadaşım o anda koşa kosa buraya gelip onu yazmak nasıl aklına geliyor bu nasıl bir kafa nasıl bir ruh hali, gerçekten ne yiyip içiyorsunuz siz?!
On gün gecer bir ay gecer o şok atlatılır bir an yazmak paylaşmak istersin anlarım da daha mefta morgda ebedi mekanına intikal etmemiş garibimin belki en deger verdigi kişi sosyal medyada dua dileniyor. Saçmasınız üzgünüm...
Facebook da paylaşirlardı hadi bahaneleri eş dost duysun bilsindi burda da dualara talip olmak.
Ne biliyorsun belki iletinj okuyan ölüne dirine küfrü basıp sana da ettim duamı Allah kabul etsin diyor...
Hiçbir şeye layık duymadıgınız saygınızı bari kendi ölülerinize gösterin...
Yanlış anlaşilmak umurumda değil sacma sapan insanlardan gerçekten fenalık geldi artık.
Sevgi ve en önemlisi saygıyla kalın 🙂
Gözlerimi açtım. Neredeyim? Uyurken yatağımdaydım. Evimde! Şu an yemyeşil bir ormandayım. Bu nasıl olabilir? Anlam veremedim ilk önce. Anlamaya çalıştım. Şaşkınlık... Yerini korku aldı bu sefer. Sakin ol... Sakin kal! Derin derin nefes aldım. Etrafa baktım. Kimse yok. Yalnızım. Nasıl geldim ben buraya? Sorular... Sorular... Yaklaşık on dakika
Bu kent her şeyiyle bana yabancı
Caddeler, binalar, bütün insanlar…
Öyle hasretim ki ezan sesine
Ararım çevremde minare, cami
Lakin takılırım çan kulesine
Her semtin muhteşem kilisesine
Yâd el elemleri sarar içimi
Uzaklarda yurdum! Burdan çok uzak
Her mevsimi güneşli, masmavi göklü
Camili, kubbeli, kümbetli, köşklü
Ozanlı, garipli,