Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Doğduğum yeri seçebilseydim insan yetilerinin kapsamıyla yani iyi yönetebilme imkanıyla sınırlanmış herkesin kendi yaptığı işe yettiği hiç kimsenin yapmakla yükümlü olduğu işler için başkalarını görevlendirmek zorunda olmadığı yücelikte bir toplumu; bütün bireylerin birbirini tanıdığı ne kötülüğün karanlık manevralarının ne de erdemden doğan tevazunun halkın gözünden ve yargısından kaçtığı birbirini görme ve tanıma üzerine kurulu bu tatlı alışkanlığın yurt sevgisini toprak sevgisinden ise teba sevgisine dönüştüreceği bir devleti seçerdim.
Kötülüğün kaynağı ne iradeyi eğilim aracılığıyla belirleyen bir amaçta, ne de doğal bir dürtüde bulunabilir; bu kaynak yalnızca özgürlüğün kullanımına dair bir iradenin, yani bir maksim içindeki iradenin oluşturduğu kuralın içinde bulunabilir.
Sayfa 33 - Literatürk Academia Yayınları, 2. Baskı, Şubat 2017.Kitabı okuyor
Reklam
328 syf.
·
Puan vermedi
·
18 günde okudu
Livaneli mutluluk
Livaneli'nin bilgi birikimine, bunu aktarmasina ve yorumlama gücüne bir kez daha hayran kaldım. Yönünü, ekseriyetle batıya dönmüş bir milletin; cinayet işlemek için dahi batıyı tercih etmesiyle başlayan. Doğuda var olan sorunları usta bir kalemle okuyucuya aktaran yazar. Batı'nın keşmekeşini öteki yüzünü de aktarmayı ihmal etmemiş. En nihayetin de insanın kendi gücünün farkına varıp özgürlüğünü ve bu özgürleşmeyle gelen " mutluluğu" eserinde açık bir dille aktarmıştır. ~bir insan kendini asacaksa en uygun yer olmalıydı bu izbe. ~onlar insandi, kendisi ise suçlu. ~Bırak hayat bir nehir gibi aksın; olumlu düşün ki her şey olumlu olsun; dünyadaki kötülüklerin kaynağı olumsuz düşünmektir. ~ ölmediğin sürece yaşam devam edip gidiyordu. Ne yediğin, ne giydiğin, her yerde olduğu gibi dağ başında da önemliydi. ~ Tanıdığı herkesin onun ölümünü beklemesi, karşı koyamayacagi kadar ağır bir sorumluluk yüklüyordu Meryem'in omuzlarına. ~ hayat bazı şeyler için çok kısa ama bırakıp giden, kafayı yemiş bir kocayı unutmak için fazla uzun. ~ beni öyle çok izbeye kapattılar ki ~ evinden kovulmayi anlayamiyordu Meryem! ~ demek ki coğrafyanın zorladığı yerlerde kurallar işlemiyordu. ~ kötülüğün karşılığı ona eşit kötülüktür. ~ insanoğlu, çevresindeki koşullara uyum göstererek hayatta kalma becerisine sahip bir bukalemundu. ~insna insanın zehrini alır. ~ kısacası azizim, insan insan olarak yaşamalı, eşek eşek olarak.
Mutluluk
MutlulukZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi Yayınları · 202136,1bin okunma
"Bir kötülük, dalgaya dönüşmüş bir kötülük, dile getirilemez, kavranılması imkansız bir kötülük dalgası alanda kaynamaktaydı; bu kötülük elli bin, yüz bin ağızdan kusuluyordu, bu kötülüğü herkes duymaksızın, hatta kötülük olduğunun bilincine bile varmaksızın birbirine haykırmaktaydı; buna rağmen yine herkes, cehennemi çağrıştıran bir
Tanrı varsa kötülüğün kaynağı nedir? Tanrı yoksa iyiliğin kaynağı nedir? Her şeye gücü yeten ve mutlak iyi olan Tanrı yeryüzünde kötülüğün olmasına nasıl izin verebilir? Eğer Tanrı kötülüğe engel olamıyorsa her şeye gücü yetmemektedir veya gücü yetmesi rağmen engel olmuyorsa Tanrı mutlak anlamda iyi değildir.
Köktenciler'in Batı ile imtihanı.
Köktenciler, Batı'yı Müslüman toplumu çürüten kötülüğün kay­nağı olarak görmeleri bakımından Batı karşıtıdır, ancak öncelikli saldırıları kendi yöneticilerine ve liderlerine yöneliktir. 1979'da İran şahının devrilmesine ve iki yıl sonra Mısır Devlet Başkanı Sedat' ın öldürülmesine neden olan hareketler bunlardı. Mısır'da hükümdarı öldürdüler ama devleti ele geçirmeyi başaramadılar; İran'da rejimi yıktılar ve kendi rejimlerini kurdular.
Reklam
Tüm korkuların, tüm dehşetin, asıl kötülüğün sonsuz kaynağı, insanın bizzat kendisi.
AyrıntıKitabı okudu
Tanrı varsa kötülüğün kaynağı nedir? Tanrı yoksa iyiliğin kaynağı nedir? Her şeye gücü yeten ve mutlak iyi olan Tanrı yeryüzünde kötülüğün olmasına nasıl izin verebilir ? Eğer Tanrı kötülüğe engel olamıyorsa her şeye gücü yetmemektedir veya gücü yetmesi rağmen engel olmuyorsa Tanrı mutlak anlamda iyi değildir.
261 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
"Canavarı gebert! Gırtlağını kes! Kanını dök!"
(DİKKAT SPOİLER İÇEREBİLİR) Sineklerin Tanrısı... 20. yüzyılda savaştan kurtulamayan dünyanın bir devleti olan İngiltere'nin bir politika doğrultusunda 6-12 yaş arasında yer alan çocukları bir uçağa yerleştirip güvenli bölgeye seyahatini amaçlayan ancak uçağın saldırıya uğrayıp cennet gibi bir adaya düşmesini anlatan modern bir alegorik
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080bin okunma
Kötülüğün yapraklarını kesen her bin kişiyi karşılık, ancak bir kişi köküne saldırır. Biz de yaşantımıza çok önemli değişiklik yapmak istiyorsak, o zaman tutum ve davranışlarımızın yapraklarını kesmekten vazgeçerek kökler üzerinde, yani, tutum ve davranışlarımızın kaynağı olan paradigmalar üzerinde çalışmalıyız.
Sayfa 64
Reklam
"Toplumsal kötülüğün kaynağı "Bu benim!" diyen kişi değil, "Sen benim eşitim değilsin" demeyi ilk akıl eden kişidir." Jacques Rancière
Sayfa 92 - Eksik Parça YayınlarıKitabı okudu
Biliyordum ki insan hayatı diğerleri ile paylaşılmamalı; varlığın esası, kişideki en soyut kavram, yokluğu ise hiçbir zaman teşhis edilemeyen bir kötülüğün belirtisidir. Biliyordum ki bütün diktatörlüklerin, kolektif düşüncenin kaynağı budur. O zamanlar diktatörlüğün, kolektif düşüncenin temsilcilerine iğrenerek, şüpheyle bakardım. İnsanların başkalarının hayatlarıyla oynayabilecek kadar zalimleşebileceğine ve diğerlerinin de kendi kutsal varlıklarını başkalarının eline bırakabilecek kadar benliklerini kaybedeceğine inanmazdım. Bu gün, içimde artık böyle bir şüphe yok fakat aynı iğrenme duygusunu hissediyorum.
Her türlü kötülüğün kaynağı Tanrıdır diyor .. =))
Fremenlerin Kitabü'l-İbar'ı: "Şefkatli bir Tanrı'yı tahayyül etmek korkunç bir şeydir. Tanrı değil midir, bize yakan güneşi (el-Lit) veren? Tanrı değil midir, bize Su Analarını (Rahibe Analar) veren? Tanrı değil midir, bize Şeytan'ı (İblis) veren? Hızın getirdiği acıları Şeytan yüzünden çekmiyor muyuz?" (Bir Fremen deyişi olan "Hız Şeytan'dan gelir" sözünün kökeni bu cümledir.
Sayfa 651 - İthaki Yayınları 3. Baskı 2021Kitabı okudu
Sosyalistlere göre suç, çevrenin ürünü. Suç diye bir şey yok. Suç, kötü ve tabiat dışı bir içtimaî düzene isyandan ibaret. Çevre her kötülüğün kaynağı. Demek ki, toplum akla veya tabiata uygun bir düzene kavuşunca suç falan kalmaz. Çünkü isyan edecek bir konu yoktur artık. Ve göz kapayıp açıncaya kadar insan salâha kavuşur.
Sayfa 207 - İstanbul: İletişim, 2020.Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.