Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
1K Stefan Zweig Okuma Etkinliği
Stefan Zweig okumayı severler ve daha önce Zweig okumamış olup kitaplarını keşfetmek isteyenleri bir araya getiren bir etkinlik yapma fikri tam da şu anda oluştu aklımda. * Hadi gelen hep beraber 20 MART - 20 NİSAN tarihleri arasında Stefan Zweig kitapları okuyalım. ETKİNLİK KAPSAMINDA OKUNACAK KİTAPLAR: 1-
Tasavvuf Dini Deyince Kırılanlara
Tesbihatında, nefsini terbiye, zühd gayretinde olanlarla bir derdimiz yok. Biz de bunları yapma çabasındayız. Ama adını koyalım ki Tasavvuf İslam'dan ayrı bir dindir, denildiğinde coşanlar, dinlerinden habersiz olanlardır. Tüm Tasavvuf literatürü bunu, İslam'a benzetilmeye çalışılan bu dini anlatır. Vahyin (İslam vahyi, kendi
Yahya Saygan

Yahya Saygan

@yhysygn
·
28 Eylül 2023 11:05
***** (Vücûduke zenbun lâ yukâsu bihî zenbun). Allah var ama ben de varım, demek tasavvuf akaidine göre şirktir. Yalnız Allah var, diyenler muvahhidlerdir. Muvahhid, birlemiş olana denilir. *****
Sayfa 313 - Sûfi KitapKitabı okudu
Reklam
244 syf.
9/10 puan verdi
Öncelikle arkadaşlar bu incelemeyi bir pedagog bir öğretmen veya bir eğitimci edasıyla yazmadığımı belirtmek isterim. Kaleme alırken bir sosyolog ve 20 yıl bu eğitim sisteminin içinde olan bir fert olarak kaleme aldım. Elimden geldiğince bilimselliğe girmemeye sadece kendi alanımın noktalarına değinmeye çalışacağım. Önce kitap hakkında sonrada
Zorunlu Eğitime Hayır
Zorunlu Eğitime HayırCatherine Baker · Ayrıntı Yayınları · 2000160 okunma
64 syf.
2/10 puan verdi
İlhan Arsel’le cahiliye dönemine gidip dönem hakkında yanlış fikir sahibi olabilmek için çok ideal bir kitap. Alternatif tarih arıyorsanız el kitabınız olabilir. Birkaç iddiayı örnek olarak vereceğim. İlhan diyor ki, kız çocuklarını gömmek yaygın değildi kız çocuklarının doğuşunu talihsiz saymak gelenekte yoktu. Dakika bir gol bir. Evet her evde
Cahiliyye
Cahiliyyeİlhan Arsel · Kaynak Yayınları · 2016115 okunma
Cemal Süreya Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim; yüreğim kadar acımaz nasıl olsa. Şems-i Tebrizi Düzenim bozulur, Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
9 yaşında Mafalda adında bir kız çocuğunun on bin kişide bir rastlanan Stargardt hastalığına yakalanmasını ve 6 ay sonra görme yetisini tamamen kaybedecek olmasını ele alan muhteşem bir kitap.. 7 'den 70 'e herkesin okuyabileceği bir günlük edasıyla yazılmış ve betimlemeleri çok başarılı olan bu kitap ; insana karanlıkta kalmanın ne demek olduğunu ve görme yetisini kaybeden kişileri daha iyi anlamasını sağlıyor. Yapmak istediklerimizi, olduğumuz konumun neleri yapmamıza müsaade edebileceğini baz alarak belirlemek hayatta insanı bir adım önde tutacak altın kural kesinlikle... İnsanın insanı anladığı, saygı duyduğu, değer verdiği, koruduğu, iyiliğe yönlendirdiği bir dünya olması dileğiyle. İyi okumalar..
Kiraz Ağacı ile Aramızdaki Mesafe
Kiraz Ağacı ile Aramızdaki MesafePaola Peretti ·  Genç Timaş Yayınları · 202010,9bin okunma
Reklam
256 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kıyamet Saati: Nuh'un Gemisine 5 Kala;
"Dünya cehenneme gitmiş durumda -gitmekte değil- onu oraya itmekten de hepimiz sorumluyuz." #134716024 Günümüz çağının en büyük problemi kontrol edilemez insan nüfusudur, bu nüfusun yarattığı en büyük sorunlardan birisi ise milyarlarca insanın bu dünyayı arsızca sömürmesi, doymamasıdır, kısacası sorumsuz
Yer Açın! Yer Açın!
Yer Açın! Yer Açın!Harry Harrison · İthaki Yayınları · 2021295 okunma
Zenğinliğe doğru büyük adımlar. Okumaya değer.
Tamam o zaman, zengin olmaya gerçekten kendinizi adamış iseniz ve spesifik, elle tutulur bir hedef belirlediğinizi varsayalım. Başka nelere ihtiyacımız var? Diğer herhangi bir hedef gibi üzerinde durmamız gereken başka noktalar da mevcut. Eğer bu noktaların üzerinde durup, bu tutumunuzda kararlı olur, her gün bu noktalara yönelik eylemler
247 syf.
·
Puan vermedi
Uzun bir süredir okumak istediğim bir kitabı sonunda okudum ve inceleme yazmak için biraz beklemek istedim kitap üzerine düşünmek için. Kitap oldukça farklı türden konulara değiniyor. Yaklaşık bir 70 yıl evvel yazarın aklına gelen gelecekte nasıl bir dünyanın bizi beklediği fikri ve bunun üzerine kitap yazması oldukça hoşuma giden konulardan biriydi. Söyle düşünüyorum da acaba bir 50 sene sonra olacakları hangimiz yazabiliriz? Evet çeşitli varsayımlar oluyor ama bu eser kadar beni etkileyen türden fikirlere şu dönemde denk gelmedim. Eserden anladığım en temel nokta ise her dönemde sizi boyunduruğu altına almak isteyen insanların olacağı ve bu değişmez kural bugün daha iyi anlıyoruz ki size sorgulamadan kitap okumadan daha mutlu olacağınız söyleyen insanların kitapları en büyük tehlike olarak görmelerine,kitapların boş şeyler olduğu düşüncesini bize baskilamalarina rağmen akli selim insanların fazlaca olduğu ve bu düşüncelerle savaşını vereceğine sonuna kadar inanıyorum. Yaşadığımız bu günlerde dahi şunu görüyoruz ki en büyük dusmanimiz olan televizyon milyonlarca insanı uyutuyor ve insanlarin böyle daha mutlu olacağına insanlara aşiliyor. Umuyorum ki halinden memnun mutluluğundan taviz vermeden yaşayan insanların olduğu kadar mutluluğundanvve rahatından da her ne olursa olsun fedakarlık eden insanların var olması umudumu kaybetmeme engel oluyor. Son olarak çok sevdiğim bir sözle incelememi bitirmek istiyorum. "Özgürlüğün en büyük düşmanı, halinden memnun olan kölelerdir. "
Ernesto Che Guevara
Ernesto Che Guevara
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 201789,1bin okunma
228 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Doğu'nun Çığlığı
Rusya'daki Türkler, yazılı tarih mağdurudurlar; zira kim olduklarını bilmiyorlar. Bırakın yazılı tarihi, sözlü kültürlerini ve sözlü tarihlerini aktarmalarına dahi izin verilmiyor. Asimilasyon nedeniyle de kendilerini Rus kökenli olarak atfetmekteler. Fakat sosyal medyanın getirdiği tek kazanım olan küreselleşme, demir perdeler ardında
Atalarımız Hunlar
Atalarımız HunlarSofi Tram-Semen · Kaynak Yayınları · 200714 okunma
Reklam
Nasıl daha fazla kitap okurum?
1. En basit kural Günde 1 sayfa, yılda 1 kitap ediyor. Çok basit, ama çok etkili ve çok doğru bir kural bu. Ülkemize de uygun, zira TÜİK verilerine göre her gün kitap okumaya ayırdığımız süre ortalama 1 dakikaymış! Neyse, memleket insanını kötülemeyi kendini üstün gören entellere bırakacağım. Ben “Nasıl daha fazla kitap okurum?” sorusunun
Bazı İslam âlimleri Kitab-ı Mukaddes’in elli bir yerinde açık hataların olduğunu söylüyor. Bence bu rakam eksik. Bana göre Kitab-ı Mukaddes'in %70'i hatalı, sadece %30'u doğrudur. İslam'ın içinde birbirine zıt olan hiçbir şey bulamazsınız; fakat Hıristiyanlıkta birbirine zıt birçok kural var.
Bilmiyordum ..
Yeni muhafazakârların desteklediği George W. Bush, aslında Kasım 2000 seçimlerini kaybetti. All Gore karşısında yaklaşık 600.000 daha az oy aldı. Bu büyük bir sayıydı. Ancak, iki dereceli olan Amerikan seçim sistemi nedeniyle başkan olabildi. Bu sisteme göre, her eyalette önce başkanı belirleyecek delegeler seçiliyor. Bir eyalette delegelerin tamamını ise yüzde 50’den fazla oy alan parti çıkarıyor. Daha sonra bu delegeler başkan olacak kişiyi seçiyor. Delegeler, bağlayıcı bir kural olmamakla birlikte, kendi partilerinin adayına oy veriyor. (ABD başkanları çok güçlü yetkilerle donatıldığı için, bu yöntem istenmeyen bir kişinin “kaza” sonucu başkan olmasını önlemek için geliştirilmiş.) Yani sanılanın aksine, ABD’de halk başkanı doğrudan seçemiyor. İşte George W. Bush toplamda daha az oy aldığı halde, daha çok eyalette delegelik kazandığı için başkanlık koltuğuna oturdu. Amerikan tarihinde bu durum ikinci kez yaşanıyordu. Ancak, bu da kolay olmadı; sonucu tayin edecek Florida eyaletindeki oylar karşılıklı itirazlar sonucu tam üç ay açıklanamadı. Demokratlar hile yapıldığını öne sürüyorlardı. Tesadüfe bakın ki, bu eyaletin valisi George W. Bush’un kardeşiydi. Sonunda kararı mahkeme verdi; George W. Bush yaklaşık 300 oy (evet sadece üç yüz oy) farkla Florida’da seçimleri kazandı. İptal edilen oylar ise yaklaşık 70.000 kadardı. Amerikan tarihinde ilk kez bir mahkeme ülkenin yeni başkanını belirliyordu.
Eğitim Sistemi
Türkçe ortalaması 70 altı olanlar sınıf tekrarı yapacakmış. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz şahsen ben düşünemiyorum. Bununla birlikte getirilen bir çok yeni kural daha var. Ve ben öğrencilerin bu kadar zorlanmasını doğru bulmuyorum. Zaten hemen hemen her gençte bir gelecek kaygısı sorunu var. Malum ülke şartları yüzünden gençler stresli. Bide üzerine bu sınıfta kalma mevzusu ve okullara getirilen kuralları doğru bulmuyorum. Tamam tabi ki de iyi bir eğitim şart, ancak bunu öğrencileri zorlamadan yapabilmeliyiz bence. Sırf LGS sınavı yüzünden bile kaç genç ailevi problemler yaşadı. Stres sebebiyle intihar eden gençler bile oldu. Şimdi gençleri bu kadar stres altına sokmak ve zor şartlarda bırakmak... Bilemiyorum. Eğitim sistemimiz adil olduğu söyleniyor. Ama bence sistemimiz bir maymunla bir filin ağaca çıkarak test edilmesi. Yani herkes aynı sınavı oluyor, ama herkes farklı. Bir maymun ağaca daha rahat çıkarken bir fil nasıl çıkabilir ki? Eğitim sistemimiz tam olarak böyle işliyor. Bu benim şahsi görüşüm ama elbette ki benim gibi düşünen birileri vardır.
178 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.