Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Niye ıslaksın sen?" "Yoooğ!" "Yoğğ ne lan?" "Beni mi takip ediyosun diye sorucan zannettim de abi. Cevabı hazırlamışhm önceden." "Cevabını bildiğim sorular sormam ben. Şimdi söyle bakalım, neden takip ediyodun beni?' "Mecnun ben abi. Mecnun Çınar. Taksici İskender'in oğlu diye kime sorsan söyler abi." "Bunu da hazırlamışhn di mi? Kimsin lan sen deyyus diye sorcam sandın tabii." "Deyyusu beklemiyodum doğrusu. O ne öyle ya, dede küfrü gibi." "Uzatma da cevap ver. Niye takip ediyodun beni?" "Yalla böyle durumlarda ne yapılır bilemediğim için o heyecanla athm kendimi denize." "Bak gitti başa döndü. İstediğin sorudan başlayabilirsin dediler de orada takılı mı kaldın sen aslanım?" "Heyecan yaphm da kusura bakma abi. İlk defa bi' hırsızla karşılaşıyorum." "Hırsız mı? Yuh! Ayıp ama ya. Aşk olsun. Ben öyle bi' insan mıyım?" "Diyil misin?" "Diyilim tabii. Performans sanatçısıyım ben."
Büyük sıkıntı en iyi yazar bile kadınları anlamıyor !
Kadınlar öyledir ki birader , dertleri şeytan başına , hiç değilse bunları bilirim ben ! Hele birine " suçluyum ,kusura bakma ,affet ! demeye kalk paçavraya çevirir seni ,olmamış şeyleri de hesaplamaya katar , her şeyi toplar , bir şeycik unutmaz ,kendinden ekler ve ondan sonra bağışlar seni en iyisi bile böyledir , en iyisi !
Sayfa 791Kitabı okudu
Reklam
Nasıl olsa çocuktur, kusura bakma demişsin besbelli... Ama çocuklar kusura bakarlar. Kuşlar gibi. Hani taş atmıştın bir kez de küsüp kaçmıştı... Ben şimdi kaçmıyorum İnci. Ama büyüyünce kaçarım belki. Hani o mavi uçurtma gibi...
Komşusu bir gün Nasreddin Hoca'dan eşeğini ödünç ister. Aynı kişi daha önce de eşeğini alıp hor kullandığından Hoca vermek istemez: "Kusura bakma komşu, eşek burada yok!" der. Tam komşusu arkasını dönmüş gideceği sırada ahırdan eşeğin sesi gelir. Komşusu Hoca'ya "Hocam, hani eşek burada yoktu?" diye sorar. Hoca, "Yani ilahi komşu, bu yaşımda ak sakalımla benim sözüme inanmıyorsun da, eşeğin sözüne mi inanıyorsun!" der.
Elma YayıneviKitabı okudu
"Kusura bakma bunu söylediğim için ama sanki halkın size aldırdığı mı var! Onlar sizinle mi uğraşıyor sanıyorsun? Şu duvarların dışında herkes göbek atmaya, gülüp oynamaya takmış. Televizyonların eğlence programlarında hangi mankenin, hangi futbolcuyla bara gittiğinden, kimin kiminle beraber olduğundan başka hiçbir şeyle ilgilendikleri yok."
Sayfa 161Kitabı okudu
"Şey - Bakanım? Bir şey sorabilir miyim?" "Elbette," dedi Fudge gülümseyerek. "Şey, Hogwarts'ta üçüncü sınıfların Hogsmeade'i ziyaret etmesine izin veriliyor, ama teyzemle eniştem izin belgemi imzalamadılar. Siz imzalayabilir misiniz acaba?" Fudge rahatsız olmuşa benziyordu. "Ah," dedi. "Hayır, hayır, kusura bakma Harry, ama ben senin ebeveynin ya da velin değilim -" "Ama siz Sihir Bakanı'sınız," dedi Harry Hevesle. "Eğer siz bana izin verirseniz-" "Hayır, kusura bakma Harry, ama kurallar böyle," dedi Fudge kararlı bir tavırla.
Reklam
Dostoyevski'nin Anna Karenina incelemesi!
Başlangıçta çok beğendim; başımı kaldıramıyordum; ayrıntılarına kadar bayağı hoşlanmıştım; ancak bütününde ilgim azaldı. Bunu bir yerlerde okumuşum gibi gelmişti bana, evet, hâlâ belleklerde tazeliğini koruyan, Kont Tolstoy'un Çocukluk ve Delikanlılık, Savaş ve Barış adlı yapıtlarında da aynı hava vardı. Konusu farklı olmakla birlikte Rus
Sayfa 701 - 702, 703, 704, 705, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712 Yapı Kredi Yayınları
Sabahları konuşmak kapatılsın!
“Sabahleyin,” dedi, “ağzımı açıp konuşmakta güçlük çekerim, kusura bakma.”
Kusura bakma dostum: ruhum kapanık. Dertleşmenin mümkünü yok. Sonra pişman olur insan: içimdekileri dağa taşa söyleseydim diye. İnsanı inatçı yapan bir güçsüzlük bu.
Sayfa 133 - İletişim Sinan Yayınları Dördüncü Bölüm
Ron bob bakışlarla, "Cedric mi?" dedi. "Diggory," dedi Harry. "Turnuva'ya katılıyor olmalı." "O salak Hogwarts şampiyonu oalcak, ha?" dedi Ron, gevezelik eden kalabalık arasından kendilerine yol açıp merdivene doğru giderlerken. "Salak değil," dedi Hermione. "Sen ondan sadece takımı Quidditch'te Gryffindor'u yendiği için hoşlanmıyorsun. Çok iyi bir öğrenci olduğunu duydum - ayrıca Sınıf Başkanı." Konuya son noktayı koymuş gibi bir hali vardı. Ron iğneli iğneli, "Sen ondan sadece yakışıklı olduğu için hoşlanıyorsun," dedi. Hermione incinmiş bir eday, "Kusura bakma ama, ben insanalrdan sadece yakışıklı oldukları için hoşlanmam!" dedi. Ron yüksek sesle, sahte sahte öksürdü; sanki "Lockhart" der gibiydi.
Reklam
"Vay Cemal!" dedim neşeyle. "Kusura bakma, bir an çıka­ramadım. Yaşlanıyorum galiba." "Ne yaşlanması Nevzat! Beyoğlu'nun En Güzel Abisi yaş­lanır mı hiç?"
Tanrı şov peşinde
Yetmişine merdiven dayayan Thompson, daha uzun yaşayabilmek için yaşam tarzını tamamen değiştirmeye karar verir. Sıkı bir diyete başlar, koşar, yüzer ve güneşlenir. Üç ay içinde on kilo verir, göbeği on santim daralırken göğüs kafesi beş santim genişler. İyice dinçleşen ve bronzlaşan Thompson başarısını yepyeni bir saç modeliyle taçlandırmaya karar verir. Yeni saç modeliyle berberden çıkıp karşıdan karşıya geçerken bir otobüsün altında kalır. Son nefesini verirken, "Tanrım," diye haykırır, "nasıl yapabildin bunu bana?" Yukarından yanıt gelir: "Valla kusura bakma Thompson; tanıyamadım seni."
Sayfa 19 - PdfKitabı okuyor
Çok Cringe be Yılmazcım
Bir şiir istersin "İçinde benzetmeler olan" Kusura bakma sevgilim Heybemde sana benzeyecek kadar Güzel bir şey yok
Leyla. Hoş geldin Leyla. Yüreğim biraz tozludur kusura bakma. Bugüne kadar kimse girmedi içeri ne yapsın garip?
5 Kuruşu Sana Versin Köse Efendi, yolda yürürken biri ensesine öyle bir vurmuş ki nerdeyse yere düşecekmiş. Hiddetle dönüp bakmış, karşısında tanımadığı genç bir adam. Köse Efendi sormuş: "Ne cüretle vuruyorsun!" "Özür dilerim efendi, sizi birine benzettim, küçük bir hata yaptım ama siz pireyi deve yaptınız." "Yürü o
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.