✍DİPÇE :
İnsan kör geçer yaşam yollarından,
çevremizde bulunan korkunç yoksulluğun ne kadar azını görüyoruz aslında! (s. 263)
Öncelikle Cannetti hakkında öğrendiğim birkaç detayı buraya alıntılamak istiyorum çünkü bu detayların kitabın taslağında önemli rol oynadığını düşünüyorum:
1. Canetti, çocukluğunda kızamığa yakalanır ve birkaç gün görme
Bu incelemede kurduğum cümleler sadece kendi fikirlerim veya başka kaynaklardan alıntıladıklarım değildir. Aşağıda yazanlar, kitabı okurken altını çizdiğim cümlelerin benim kafamda yeniden kurulup, özet mantığına çevrilmiş halidir. Yani, yazarın asıl anlatmaya çalıştığı veya özeti, bir bakıma kitabın bölümler halinde tahlili de diyebiliriz.
1.
Hürriyetin Kaybedilmesi, Köleliğin Kökeni: Türkistan Hakkında
***
İnsanın hakimiyet ve kontrolü elinde tutma dürtüleri, aileden kabileye kadar her alanda yönetmek için mücadele verilmiştir. Bireylerin toplum içinde yönetmek yahut yönetilmek durumu iki ayrı kutup haline gelmesiyle hırs ve mücadele sahası ortaya çıkmıştır. İnsan, insana karşı iki
Don Kişot: “Eskilerin Altın Çağ dedikleri çağ ne mutlu bir çağmış. İçinde bulunduğumuz Demir çağda bu kadar değerli olan altın, o talihli çağda kolaylıkla bulunabildiği için değil; o çağda yaşayanlar SENİN ve BENİM kelimelerini bilmedikleri için.”
''Kişinin içinde yaşadığı topluma karşı duyduğu hoşnutsuzluğun neden olduğu daha iyi yaşam arzusudur ütopya.''*
Utopia, Thomas More'un kendi ''ideal devlet''ini oluşturduğu, içinde birçok tartışmalı konu barındıran, yeni bir türe ismini veren, önemli bir kitaptır. Utopia'da More, hem kendi
-Cinsel Şiddet Üzerine Safsatalar-
Kadına yönelik şiddet, özellikle de cinsel şiddet söz konusu olduğunda araştırmalar öncelikle kurban profili çizmeye odaklandı. Erkekler belirli kadınları şiddet nesnesi olarak seciyorsa sorumluluğun bir kısmı da bu kadınların çekiciliklerinde veya normun dışında-aşırılıklarında aranmalıydı. Kadınlara bile
Kadın ve Feminzm
Dünyada ve Türkiye 'de Feminizm(Feminizm' in Tarihçesi)
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki Feministik düşünceyle tanışmam Üniversite yıllarıma dayanır. "Kadın ne değildir? "in tanımını bana öğreten yine kadınlar olmuştur. Fakat gördüğüm kadarıyla kadının ve kadın haklarının tüm dünyada geri plana atılmasının en büyük
youtu.be/J7O4TKqgFIQ
KALBİ OLAN İZLEMESİN!
Kitap ile ilgili incelemeye başlamadan önce,Selahattin Demirtaş'ın mahkumiyetine sebep olan konuşmayı paylaşıyorum ki kitabı okuduğumu öğrendiği an takipten çıkan arkadaşlarıma onlarca yeni arkadaş eklensin ve nefret,hınç,öfke dolu mesajlarla dm kutum dolsun!
Bugün bazılarını çok rahatsız etmeye
Yeryüzünün tuzu sizsiniz. Ama tuz tadını yitirirse, bir daha ona nasıl tuz tadı verilebilir? Artık dışarı atılıp ayak altında çiğnenmekten başka işe yaramaz. (İncil: Matta: 5)
Yeryüzünün tadı, biz. Biz, hepimiz. İnsan-ı kamil olanın tekamülü hayatiyet süresince devam ediyor. Tadı muhafaza etmek. Tadı tuzda muhafaza etmek. Tadı olan bizleri bu
Bazı kitaplar ikinci kez okunmayı hak eder değil mi?
İki yıl önce okumuştum Son Ada'yı.
İsmi
Son Adanın Çocukları olunca onun devamı diye düşündüm. Başlayınca fark ettim ki görselleştirilmiş hali sadece. Ufak bir gülümseme ile devam ettim okumaya. Bildik hayatlar yaşamak da yeni maceralar yaşamak kadar keyifli olabiliyor bazen...
Başlar başlamaz
Marksizm’in ne olduğu sorulduğunda, muhtemelen “Marx’ın öğretileri” cevabı gelecektir. Marx’ın öğretilerinin ne olduğu ise “komünizm” denecektir. Komünizm nedir sorusu ise “eşitlikçi bir düzen” cevabıyla taçlandırılacaktır. Ancak bunlar yeterli cevaplar olmaya yakın değil. Marx’ın kapitalizm hakkındaki incelemeleri, çözümü ve felsefi düşünceleri
Yazarın ilk kitabı, ve dili o kadar sade ki branşıniz ne olursa olsun çok rahat şekilde anlayabileceğiniz bir üslup kullanılmış. Konusu insanoğlunun başlangıcından günümüze kadar ki gelişimini anlatıyor. Özel mülkiyet kavramın ortaya çıkışıyla insanoğlunun hayatında ki değişimleri aşama aşama çok güzel açıklamış. Neanderthaller, homo sapiens, avcılar ve toplayıcılar, kadının eski tarihlerde ki önemi, para, dinler, mitler, ilk köyler, hiyerarşi, ilk dedikodu :) özellikle amerikalı bir astronot ile Kızılderili arasında geçen bir diyalog çok hoşuma gitti, müthişti. Kitabı bitirdiğiniz zaman insanoğlunun tarihi hakkında epey bir bilgi sahibi oluyorsunuz.Yazarın ilk eseri olmasıyla dolayısıyla epey emek verilmiş.Bu konuya ilgisi olanların mutlaka okuması gereken bir eser.
Şükürler olsun ki kadın olarak yaratılmadım. (Yahudi din adamları)
En iyi kadın, ortalıkta en az görünen kadındır. (Eski Yunan anlayışı)
Kadının adet görmesi dinen noksan olduğuna kanıttır. (İsmet Özel)
Kadın, yaratıldığı ilk andan itibaren horlanmış, ikincilleştirilmiş ve erkeğin zevksel emrine verilmiştir. Gerek çok tanrılı dönemlerde,
"Doğayla savaş halindeyiz. Eğer kazanırsak, kaybedeceğiz." demiş Hubert Reeves.
Bu sözün değeri o kadar net ve o denli büyüktür ki, üzerine koca koca ciltli kitaplar yazılabilir. Gazeteci yazar Jacques Girardon da bu temelde, alanında uzman üç bilim insanı ile, bitkilerin evrimi ve yeryüzündeki yolculuğu hakkında ropörtaj niteliğinde