Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Turgut Uyar 'ın dizeleriyiz :)
Sana hepimiz yürekten inandık, Büyük adam ölümsüz Paşa Dağlara taşlara sinmiş eşsiz macera - Yaşa, Mustafa Kemal Paşa yaşa... -
Sayfa 83 - YKYKitabı okudu
Reklam
Atam
"Mustafa Kemal Paşa olmasaydı biz ne yapardık düşünsenize!"
Sayfa 196 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Mustafa Kemal Bey kendi isteğiyle geldiği Çanakkale Cephesi’nde insanüstü bir mücadele sergilemiştir. Enver Paşa’nın hastalığını bildiği ve başarılarını kıskandığı için ziyarete gitmediğini düşündürecek mevcut çalışmalarda tek bir belge yoktur. Var olan belgeler ancak gönül alıcı mahiyetteki mektuplardır. Kaynaklar ile konuşulması gerekirken tarih çalışmalarında dedikodulara yer verilmesi trajikomiktir.
Sayfa 121Kitabı okudu
“Biliyorsun ki Mustafa Kemal Paşa böyle hurefe işlerini, gericiliği hiç sevmez. O bu vatanı yunandan kurtardığı gibi, dincilerin, gericilerin de elerinden kurtardı.”
Sayfa 86 - Yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Mümkün olsa şu iki kişi aleyhinde konuşanların dillerini kestirirdim: biri Talat Paşa, diğeri Mustafa Kemal Paşa!
Reklam
Mustafa Kemal Paşa
Dünyanın hiçbir kadını, 'Ben vatanımı kurtarmak için Türk kadınından daha fazla çalıştım' diyemez..
Sayfa 679Kitabı okudu
Mustafa Kemal (yarbay) işte o meşhur sözü ;
«- Size ben, taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum; biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde, yerimizi başka kuvvetler ve başka kumandanlar alabilir…» *** Mustafa Kemal o dakikaları hatıratında ancak birkaç söz, fakat derin bir duygululukla belirtir: «- Düşününüz, işte bu bir andı…» Evet karar anı gelmiştir. Karaya çıkan düşman, 8 taburdan faz-lardır. Arkadan 57. Alay yetişir. Gerçi Mustafa Kemal'in kuvveti düşmana bakarak zayıftır. Ama derhal süngü taktırır. Hücum emrini verir. Sabah saat 10.00. Çanakkale'de artık süngüler konuşmaya başlamıştır. Ve bu konuşma, sonuna kadar devam edecektir. İşte Mustafa Kemal'in bu kararını verdiği ve süngü hücumunu başlattığı yere, simdi «Kemal Yeri» denilir. Ve orada mütevazi bir mermer sütun üzerinde bu sözler yazılıdır. Sağdan soldan diğer kuvvetler de yetişir. Mustafa Kemal, Conkbayırı'ndan harekâtı idareye başlar. Bu harekâtı anlatırken onun sözleri şunlardır: «- Herkes öldürmek ve ölmek için düşmana atılmıştı… Zaten bu, verilmiş bir emirdir: «- Size ben, taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum; biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde, yerimizi başka kuvvetler ve başka kumandanlar alabilir…» Öyle de oldu. 57. Alaya gelince? Ondan bu kubbede bâki kalan, bir son «Allah, Allah!» sedasıdır. Çünkü bu muharebede, 57. Alay, tamamen eridi…
Sayfa 235Kitabı okudu
Mustafa Kemal Bey, biraz da tartışmalı bir telefon konuşmasından sonra,
bütün Arıburnu ve Anafartalar Cephesi Kumandanlığına atandı. *** Düşmanın bu maksat için Limni adasında 50- 60.000 kişi topladığı öğrenildi. 8 ağustostan başlayarak da bu büyük plan, Güney cephesine de paralel olarak, sahneye konulmaya başlandi. İngilizler 6-7 ağustos geceleri Arıburnu cephesine 5 tugay çıkardılar. Böylece Arıburnu cephesinde 37.000 kişilik bir İngiliz gücü birikmiş oldu. Bu kuvvetin 20.000'i Conkbayırı ile Kocaçemen Tepesine saldıracaktı. 7 ağustosta taarruz başladı. Çarpışma, daha doğrusu boğazlaşma, korkunç ve kanlıydı. Hatta bir aralık düşman, Conkbayırı'nı işgal etti. Kocaçemen tepesine tırmandı. Tepeyi işgal için az bir mesafe kaldı. Bu sırtlarda gece ve gündüz devam eden boğuşmaların hikâyesi, Çanakkale savaşlarının en kanlı sahnelerini teşkil eder. Bir aralık, neticeden ümit kesilir gibi oldu. İşte bu safhadadır ki Mustafa Kemal Bey, biraz da tartışmalı bir telefon konuşmasından sonra, bütün Arıburnu ve Anafartalar Cephesi Kuman- danlığına atandı. Ve boğazlaşmalar, yalnız bu ağustos taarruzlarının değil, Çanakkale muharebelerinin de neticesini tayin edecek şekilde gelişti…
Sayfa 236Kitabı okudu
Ali Rıza Paşa, bir gün Ahmet İzzet Paşa’yı ziyaret eder. Sohbet sırasında aleyhimde atıp tutar ve bu arada önemli bir buluşunu da ekler: “Cumhuriyet yapacaklar, cumhuriyet!”
Reklam
O akşam Mustafa Kemal, İnönü, Kazım Paşa ve Ruşen Eşref gibi arkadaşları toplandı ve "Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğini" söyledi.
Mustafa Kemal, Liman von sanders’e istifasını sunuyor,
Ağustos muharebeleri kazanılmıştır. Mustafa Kemal'in bu neticede, birinci derecede hizmet ve mesuliyeti vardır. Bu muharebelerin zaferle bitmesini takibeden eylül ayının ilk günlerinde Başkumandan- vekili ve Harbiye Nazırı Enver Paşa Gelibolu cephesine gelir. Cephenin bütün aksamını ve gurupları gezer. Fakat bu gurupların en büyüğü ve önemlisi; son muharebelerin sahası olan Anafartalar gurubu mintakasını ve oranın kumandanı Albay Mustafa Kemal'i ziyaret etmez. Halbuki Mustafa Kemal, 100.000 kişiye varan kuvvetlere kumanda etmiştir. Bunların üçte birini savaşlarda kaybetmiş, fakat «Istanbul'u kurtaran Kumandan» gibi takdir sözleri ile anılmıştır. Üstelik bu muharebelerde muzaffer olmuştur. Mustafa Kemal, Başkumandanvekilinin bu ihmalinden haklı olarak kırılır. Ve Ordu Kumandanı Liman von Sanders'e istifasını sunar. Rahatsızlığından bahsederek, bu istifasının kabulünü rica eder. Fakat Liman von Sanders, değerli bir Kumandanlık vasfı gösterir. Mustafa Kemal'in askeri kudretini, en kritik muharebelerin ateşleri içinde görmüştür. Ona göre Mustafa Kemal, sıradan bir asker değildir. Osmanlı Ordusunun Mustafa Kemal'e daima ihtiyacı vardır. Bu düşüncesini, kendi elyazısı ile yazdığı uzun bir mektupla, Enver Paşaya açıkça ifade etmekten çekinmez. İstifayı alıkor. Ve bunu alı koyduğunu, Başkumandanlığa göndermeyeceğini de Enver Paşaya yazar
Çanakkale- İstifa olayıKitabı okudu
26 Ağustos sabahı Mustafa Kemal Paşa'nın komutanlığında Büyük Taarruz başladı. 30 Ağustos günü Başkumandanlık Meydan Savaş'nda Yunan ordusunun ana kuvvetleri yok edildi. Yunan askeri adım adım geri çekilmeye başladı. 9 Eylül sabahı Türk ordusu İzmir'deydi. Yunanlıların Küçük Asya seferi hezimetle sonuçlanmıştı. Zafer Türklerindi.
Şarapnelin parçaladığı saat & Liman von Sanders
“Mustafa Kemal Paşa, Balkan Harbi’nde Gelibolu’da bulunmuş, o topraklarda dolaşmıştı. Bazı insanlar vardır, haritayı topografyaya olan doğal kabiliyetleri sayesinde iyi bilirler. O da ezberi biliyordu, gördüğü bütün teferruata hâkimdi. Görmediği yerleriyse haritadan ezberleyebiliyordu. Paşa’nın Liman von Sanders ile iyi bir ilişkisi vardı. Mesela şarapnel hikâyesi doğrudur: Şarapnel parçası Mustafa Kemal’in göğsüne çarpıyor, cebindeki saat parçalanıyor ve onu koruyor. Liman Paşa o saati hatıra olarak Mustafa Kemal’den istiyor. Paşa veriyor. Liman Paşa da ona aile hatırası bir saat hediye ediyor. Aralarında böyle bir saygı vardı…”
Cebesoy'un 69 yaşındaki babası İsmail Fazıl Paşa'nın sözü
Milletin istikbali bahis mevzuu olurken, aile endişesi nazarı itibara alınmaz. Çünkü ailesinin huzur ve rahatı ancak milletinin huzur ve kurtuluşu ile kaimdir. Ben Mustafa Kemal ile beraber, onun emrinde, onun gittiği yolda sonuna kadar yürüyeceğim.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.