Her düşünen insan başta solcu( gelecek endişesi) sonra liberal (maddi gereksinimler) ve en sonunda dindar olur. (Ölüm korkusu). Demek ki izmlerde psikolojiye, ihtiyaca, içinde bulunan şartlara göre yaşamımızda kendine yer buluyor. Yani en doğru izm diye birşey yok. Bu sadece içinde bulunan şartlar ve hedeflerle alakalı. Kendi kimliğimizde eksik bulduğumuz tarafı destekleyecek fikirlere ihtiyaç duyduğumuz da ona sarılmamız kolay olur.
Ekonomik endişeler, temelde hırslı bir insanken sosyal farklardan dolayı bunun imkansızlığına üzülmek sol düşünceyi kuvvetlendirir.
Para kazanmak için hayata materyalist bakmak gerekir.
Ekonomik sıkıntıları aşmış, hayatta pek çok şey yaşayıp, gerçek huzuru bulamamış insanlar da mutsuzluklarını ve ölüm korkusuna karşı DİN e yaslanırlar.
Kitapta çocukluğundan itibaren fikri karakterinin nasıl geliştiğini anlatıyor. Anne ve babasından hiç hoşlanmıyor. Fransız hegemonyasındaki Hatay da bir Fransız okulunda lise öğrenimine başlıyor.kendisini etkileyen hocalardan bahsediyor. Sonrasında memuriyet görevi, çevirmenlik vs.
Sürekli sağ-sol, batı- doğu ikiliği üzerine fikir beyan ediyor. Çıraklık dönemim dediği 50 yaşına kadar o fikirden o fikire tutunuyor. Marksizm, ateizm ve en sonunda ışık doğudan yükselir diyerek doğu felsefesine sığınıyor.