Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
120 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Küçük bir çocuğun gözünden, Ukrayna bozkırındaki bir yolculuğun tasvirlerle, betimlemelerle dolu anlatımı. Eğitimi için annesinden ayrılan, Yegoruşka dayısıyla yola çıkar. Yolculukta yeni insanlar tanır ve gözlemler. Kitapta bolca diyaloglara da yer verilmiş. Biraz da ucu açık bir son yazılmış. Yolculuk hikayelerini seven herkesin sevebileceği bir öykü..
Bozkır
BozkırAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20193,519 okunma
Birkaç adım ötemdeyken nasıl da uzak gibiydi bana.
Sayfa 18 - Ölümsüz
Reklam
249 syf.
·
Puan vermedi
DİPÇE : "Bu ağrıya sıkı sıkıya tutunduğumu fark ettim. Ilk başta susturmaya çalıştım onu, böylece geçeceğini ve beni tedirgin memnuniyetimle baş başa bırakacağını düşündüm." Bu satırlarla başlıyor öykü gerçek bir kalp ağrısından revan ederek tutunmuş başka ağrılarla karşılaşacağımızı baştan haber veriyor yazar. Ana karakteri tanıdıkça
Sessizliğe Hayranlık
Sessizliğe HayranlıkAbdulrazak Gurnah · İletişim Yayınları · 2018650 okunma
Ama burada yeni bir öykü başlıyor:- SON-
Aşk onları diriltmiş, birinin yüreği, ötekinin yüreği için sonsuz bir hayat kaynağı olmuştu. “Artık onun inançları benim de inançlarım olamaz mı? Hiç değilse onun duyguları, hevesleri, gönül akışları?..” Ama burada yeni bir öykü başlıyor: Bir insanın yavaş yavaş yenilenmesinin, yeni bir hayat bulmasının, bir dünyadan başka bir dünyaya geçmesinin, hiç bilmediği yepyeni bir gerçekle tanışmasının öyküsü… ve bu öykü yeni bir kitabın konusu olabilir. Bizim şimdiki öykümüzse burada bitiyor.
120 syf.
·
Puan vermedi
Aykut kardeşim, üstadım bu kitabı bana imzalı olarak gönderdi, sağ olsun. Bu kitap doğum günümde (17 Nisan) elime ulaştı. Kitabı açar açmaz okumaya başladım ve kapağını kitap bitene kadar kapamadım, bir çırpıda bitirdim. İncelemeyi çok geç yazdığım için yazar beni affetsin. Gerçekten çok önemli işlerim vardı ve bu sebeple 1k’dan uzun bir süre uzak
Pranga
PrangaAykut Günaydın · Düşülke Yayınları · 201757 okunma
306 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
“Yeryüzüne susmaya gelenler sınıfındanım diyen bir insanın, hakikaten, bu kadar konuşmaması gerekirdi…Geri kalan ömrümü susarak geçirecek kadar çok konuştuğum için, doğrusu, şimdi mahcubiyet duyuyorum.” Ah ah! Gerçekten de ne çok konuşmuşsun Hasanım Ali! Şimdi seni sevip okuyan da sırlarını bilecek, şişiriliyor deyip okuyan da. Hasan Ali
Başlarken Yalnızsın, Bitirdiğinde Daha da Yalnız
Başlarken Yalnızsın, Bitirdiğinde Daha da YalnızHasan Ali Toptaş · İletişim Yayınları · 2014435 okunma
Reklam
Daha acıklı bir öykü yoktur, bunu böyle bilin Bu öyküsünden, talihsiz Romeo ile Juliet’in.
Sayfa 133 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 26. BasımKitabı okudu
Tartışma
İnadın yüzünden yüreğin o kadar körleşmiş ki
Sayfa 102 - ARKADAŞ KİTABEVİ,MARYKitabı okudu
72 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Ziplenmiş 66 sayfalık bir roman..
66 sayfacık kısacık bir kitap. Kendisine bir öykü kitabı demekten kendimi men ederim. Bu, Zip’lenmiş koca bir romandır. Ve hatta bu bücür boyuna bakmadan, yazarın “
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar Ülkesi
” kitabına da bir omuz atıp öne geçer. ‘Şahsının vekarlı kudretinin bilincinde’ bir kitaptır. Aman su gibi okurum gider demeyin..Okuyorsunuz, ama bir yere gitmiyor. Oturup anlatmayı sürdürüyor. “Sarı Duvar Kağıdı”
Charlotte Perkins Gilman
Charlotte Perkins Gilman
’ın distopyasına kıyasla, açık ara çok daha başarılı, kendini daha net ifade edebilmiş, imgeleri muhteşem bir beceriyle kullanabilmiş, varacağı yere kısa yoldan varmış bir kitap. Gilman’ın feminist dünya görüşünü, çağının çok çok ilerisindeki alternatif bakış açısını imgelerle örerek ama daha güçlü yansıtabildiği bir kitap. Bu kitap, “yazıldığı günden beri en çok tartışılan ve incelenen korku eserlerinden” biri olmuş. Korku öyküleri diye tanıtılıyor ve evet bunu çok iyi işlemiş kitaplardan biri. Ama ben okurken Gilman’ın korku, delilik temalarını anlatılan kadın hikayelerini güçlendirmek için kullandığını düşündüm. Bunlar, Gilman’ın duvarların içine hapsolmuş, kör kuyularda bırakılmış, delirmiş kadın karakterlerinin çığlığını daha da yukarı taşımış. Bu şahsı muhterem kitabın anlattıklarına dair en güzel ve detaylı incelemeyi bir arkadaşım yaptı. Feminist bir bakış açısıyla kitabı didik didik ettiği incelemeyi yorumlara bırakacağım linkten okuyabilirsiniz. Keyifli okumalar..
Sarı Duvar Kağıdı
Sarı Duvar KağıdıCharlotte Perkins Gilman · İthaki Yayınları · 20191,904 okunma
188 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Santiago'nun yerinde olsam gördüğüm rüyanın peşinden gidermiyim diye düşündüm. Hayır gitmezdim açıkçası alt tarafı bir rüya diye geçiştirip unutup giderdim. Kitabın her sayfasında hissettirdiği kişisel menkıbesini bıkmadan usanmadan takip ederek hazinesine ulaşıyor. Yazar, santiagoya değil de bize bir şeyler öğretmeye çalışıyor gibi sürekli nasihat verir nitelikte olduğu için kitabın karakteriymişsin gibi hissediliyor. Roman bahsedildiği gibi güzel ama beklediğimin altında olması üzdü beni. Beni rahatsız eden başka bir konu ise romanın her sayfasında başka bir öyküye geçiş gibi olması halbuki, başka bir öykü gibi görünen bir başka öykünün devamı olmasıydı bu olmasaydı daha iyi olabilirdi. + Okumayı nasıl öğrendiniz? - Herkes gibi, okulda. + Peki ama okuma bildiğinize göre niçin çobanlık yapıyorsunuz? ...................... - Basit bir çobanın neden okuma bildiğini, açıklamak niyetindeydi: Ana babası, onun din adamı olmasını istemişlerdi; tıpkı koyunlar gibi yalnızca su ve yiyecek için çalışan yoksul bir köylü ailesi için gurur kaynağıydı böyle bir şey. Ama, daha küçüklüğünden itibaren dünyayı tanımayı hayal etmişti. Tanrıyı ya da insanların günahlarını öğrenmekten çok daha önemliydi böyle bir şey. Hayallerimizin peşinden gitmeyi öğretti sizde pes etmeyin. Keyifli okumalar
Simyacı
SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 2023206,6bin okunma
Reklam
Annem.
Bununla birlikte sadece okumak yetmez de diyordu, anlayan olun diyordu, düşünen olun diyordu.
Sayfa 76 - Artshop YayıncılıkKitabı okudu
Twitter’daki aydın zümrelere dair…
Aydın zümre güncel konuların dışına çıkamıyor, zaten onların da sıradan insanların kültür düzeyinden daha yüksekte olduklarını sanmıyorum. 
Sayfa 31 - Can, 8. Basım Kasım 2021, çev: Mehmet ÖzgülKitabı okudu
80 syf.
9/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Sevgili okurlar neden Zweig seviyorum biliyor musunuz? Bir kadın ki bir kadının iç dünyasını ve duygu selini en ince detayına kadar hisseder... Hisseder çünkü o da bilir bunu o da yerine koyabilir kendini.(Aynı şekilde erkek de erkeğin iç dünyasını ne durumlarda ne tepki vereceğini çok iyi bilir.) İşte Zweig burda sanatını konuşturuyor! Bir kadının zihnine girip bize onun telaşlarını, korkularını, bastıramadığı o duygulara kadar hepsini kusursuz bir şekilde aktarıyor. Bir anda o duyguların hepsi içinize işleyip sizi hapsediyor, çünkü siz o duyguyu biliyorsunuz ve şaşırıyorsunuz bir erkek olarak nasıl bu kadar bilip içe işleyebilir diye... Kitaba gelecek olursak: “Şüphesiz duyguyu en güzel işleyen yazarlardan birisi zweig!” Bu kitabı okuyanlardan sıklıkla duyduğum bir cümle bu.Pek haklılar. Kadının iç dünyasını o kadar güzel İşlemis ki her kadın içinde kendi hayatından bir şeyler bulabilir. Anlatımı akıcı, açık bir dille yazilmis. İçinde beş adet novella var ve ilk öykü kitabın ismi ile başlıyor ve bir anda kendinizi size hayatının dönüm noktası olan 24 saatini anlatan bir kadını dinlerken buluyorsunuz. Size kendinizi sorgulatan, hüzünlendiren, manevi duyguların önemini hatirlatan bir kitap. Hayatınızda bir tane bile olsa Zweig okuyun, okutturun.. :)) *İncelemeyi güncelledim.*
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020126,5bin okunma
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.