Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Arapların ‘ölçü’ kavramını buluşu
Deve yürüşü çok önceden Araplarda şiir yeteneğini kamçıladı. Devesi­nin üstünde türkü söyleyen Arap, türkünün ahenk ve ölçü­süne göre devenin adımlarında bir hızlanma ya da yavaş­lama olduğunu hissetti. Eğer ritmdeki ara kısa ise, deve oldukça hızlı gidiyor, yok eğer ara uzuyorsa deve ağır ağır yol alıyordu. Müziğin, sesin ritmine göre adım atıyordu sanki deve. Böylece, devenin ağır ağır attığı dört adımdan ‘ölçüyü’ buldular. Konuşma dilinde uzun ve kısa hecelerin ardarda gelmesi, ölçüyü meydana getirdi. Bedevinin doğal dehası böylece nazmı buldu…”
Ara sıra, tıpkı rüzgârın otları yatırıp dalları uzun uzun dalgalandırdığı gibi, bir soluk başları eğdirir ya da aniden kaldırır. O zaman hepsi, sanki görülemeyen bir ulak heyecanlı bir şeyler anlatıyormuşçasına, her birinde farklı yankılar uyandırsa da aynı haberi kaygıyla bekliyormuş, kendinden geçerek ya da korkuyla dinliyormuş gibi görünür.
Reklam
Gidelim öyleyse, sen ve ben, Eterlenmiş hasta gibi bir masada Serilmişken akşam göğe karşı; Bildik yarı ıssız sokaklar arasından geçerek gidelim Tek gecelik ucuz otellerdeki huzursuz gecelerin Mırıldanan inziva köşelerine Ve bıçkı tozlu ve istiridye kabuklu lokantalara: Sinsi bir niyetin usandırıcı bir savı gibi Ezici bir soruya seni
_Rüyamda bir kelebek olduğumu mu gördüm, yoksa şu an insan olduğumu düşleyen bir kelebek miyim, bilmiyorum. Chuang Tzu _Mükemmel bir insanın zihni ayna gibidir. Hiçbir şeyi kavramaz ve hiçbir şeyi ummaz. Böylece mükemmel insan hayatın içinde hiçbir çaba harcamadan hareket eder. ****** _Kalpteki incelik sevgi yaratır; sözlerdeki incelik güven
_Az yemek, az uyku, az konuşmak ve herkesle düşüp kalkmamak. İşte doktora ihtiyaç olmaması için yapılması gerekenler bunlardır. _Az ye! Yedikten sonra hazmoluncaya kadar başka bir şey yeme! Zira şifa yemeğin hazmolunmasındadır. İnsanın sağlığını bozan yemek üzerine yemek yemektir. Tıp ilmi ki beyte sığdırılmıştır. Ve söylemenin güzeli de kısa
XIII. Bölüm - Hayali Şatolar
“Senin de şatonda atlardan, mürekkep hokkalarından ve kitaplardan başka bir şey olmazdı herhalde,” diye karşılık verdi Meg terslenerek. “Tabii ki! Arap atlarıyla dolu bir ahırım, tıka basa kitap yığdığım odalarım ve büyülü bir mürekkep hokkam olacak, böylece o mürekkeple yazacağım kitaplar da Laurie’nin müziği kadar ün kazanacak. Şatoma girmeden önce muhteşem bir şey yapmak istiyorum, ben öldükten sonra da unutulmayacak kadar kahramanca ya da mükemmel bir şey. Ne olduğunu bilmiyorum ama hep tetikteyim ve bir gün hepinizi şaşırtmaya niyetliyim. Sanırım kitaplar yazacağım, hem ünlü hem de zengin olacağım, bu tam bana göre, işte benim en sevdiğim hayalim bu.”
Jo’nun Hayali ŞatosuKitabı okudu
Reklam
Yeni Çağ Ruhsallığı: Meditasyon, Yoga ve Dans
Yeni Çağ Akımı'nın en çok peşinde olduğu şey mistik ruhsal deneyimler ve aydınlanmadır. Bunun için Yeni Çağ Akımı'nın takipçileri, hangi dinden türemiş olursa olsun, bu tür mistik deneyimler elde etmenin yollarını ararlar. Büyülü sözler ya da tarot kartları, yıldız falı, hipnoz, trans müziği, tuhaf cinsel deneyimler, çilecilik, alkol ve
Sayfa 166 - YAY YayınlarıKitabı okudu
yaşmaya deyerese ölüm guzel
Yokluğun buz gibi soğuk Uzaklardan bir ses olmanı isterdim, bir selam, bir nefes... 'Üşüme' diye seslenmeni isterdim... Bir el olmanı isterdim, bir kol... 'Özledim' deyip sarılmanı... En karanlık yerinde düşlerimin çıkıp gelmeni isterdim kınalı bir bahar gibi, umut ışığı olmanı isterdim hayatıma... Gelseydin ve yaslasaydım başımı omuzuna,
Sayfa 457 - özlem ve ölüm
Raymalı-aga kendi zamanında çok tanınmış bir cırav (yırcı), bir ozan idi. Daha küçük yaşta ün kazanmıştı. Tanrı vergisi bir yetenek ve kişiliğinin üç güzel özelliği sayesinde bozkırın en ünlü yırcısı, âşık ozanı olmuştu: Güftesini kendi yazar, bestesini kendi yapar ve güzel sesiyle bunları hem çalar, hem söylerdi. Dinleyenler ona hayran
Sayfa 334 - Ötüken
Müziğin ışıklı sonsuzluğu ve esrarengiz karanlıkları ihtiyar için hayatın ve ölümün uçsuz bucaksız manzaralarıdır; çocuk için deniz ve toprağın acil vaatleri, sevdalı içinse aşkın gizemli sonsuzluğu ve ışıklı karanlıklarıdır. … Son olarak ben de, müzikte hayatın ve ölümün, denizin ve göğün en muazzam, en evrensel güzelliğini dinlerken senin kendine has, benzersiz büyünü hissederim, ey sevgili.
Sayfa 118Kitabı okudu
Reklam
_Derin acılar, insanı seçkinleştirip diğer insanlardan farklı kılar. _Wagner, çok derin acılar çeken biri – diğer müzisyenlerden üstün yanı da bu. Her alanda Wagner'e ve bestelediği müziğe hayranım. _Derin acılar çekmiş her insanın ruhsal iğrençliği ve gururu, bir kişinin ne kadar acı çektiği, neredeyse onun değer dizgesi içerisindeki yerini
İlahi söylüyorum Onların törenine katılarak Sağa sola salınırken, gece karanlık Neşeyle dipdiri, büyülü saç Kıvılcım kıvılcım dalgalanarak Kendinden geçmiş gibi yaldız yaldı Oraya buraya sallanan acayip kollar Cadılar, yerde Senin ince dokunmuş büyülerini ölüyor. Bazıları hırçın bazıları alımlı Bazıları soğuk bir kalıp gibi siyah Bazıları altın bir sağanak gibi sarı Bir akarsu gibi kaydırsınlar diye müziği Kıpırdıyorlar baş döndüren bir uyumla Göz kamaştıran organları Aydınlık-hızlı bir harmoniyle Karışıyor pırıltıyla Başlarına taktıkları altın hilal Ay gibi kıvrık ve parlak
_Edebini kaybeden kimse, kötülükten zevk alır. _Düşünmek, ruhun kendi kendine konuşmasıdır. _Adaletli olmak herkese eşit davranmak değildir, herkesin durumuna, konumuna göre davranmaktır. _Arzular ve duygular arabayı çeken iki at, akılsa onları yönlendiren arabacı olmalıdır. _Müziğin insanı götüreceği yer güzellik sevgisidir. _Görünen değişiyor,
Adlî Astroloji (Astrolojinin yıldızlara bakarak geleceği okuma kısmı) tabiatımızın doğuştan olan en kuvvetli duygularından merakın sömürülmesinden başka bir şey değildir. Bu yüzden inanmayanlar, falcılığın insanın alınyazısıyla adlî astrolojiyi meydana getiren yedi sekiz esaslı usül sayesinde elde edilen şekiller arasında bulduğu münasebetleri,
Rus bilimsel ve endüstriyel gelişmesinin kurucusu olan Petro’nun olağanüstü çalışmaları, toprak köleliği hukukunun aynı derecede olağanüstü gelişmesiyle ilgiliydi. Petro, toprakta oturan toprak kölelerini evde hizmet eden uşaklarla bir tuttu, “aylakları” toprak kölesine dönüştürdü. Kuzeydeki “Kara Sabanlılar” ve güneydeki “Tek Avluluklar” denilen
44 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.