Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ve şimdi şöyle dua ediyorum Tanrı'ya: Olanlar oldu Tanrım, Bütün bu olanların ağırlığından beni kolla!
168 syf.
8/10 puan verdi
İkinci Dünya Savaşı sonrasında yaşananları bir aile üzerinden anlatıyor. Savaşın ve onun sonunda gelen yoksulluğun insan ruhunda yarattığı tahribatı o kadar güzel anlatıyor ki yazar okurken içiniz sızlayacak. Belki de yazar kendisi de savaşa katıldığı için bu kadar başarılı ve gerçekçi anlatmış. Anlatım bir Fred'in ağzından bir de Kaete'nin ağzından yapılmış. İkisi de olayları kendi penceresinden aktarıyor. Kahramanların duyguları çok iyi verilmiş bunda şüphesiz kitabı çeviren Behçet Necatigil'in katkısı yadsınamaz. Kitabın adı kilisede Kaete'nin dinlediği bir ilahiden alınmış. "Onu çarmıha gerdiler ve o hiçbir şey demedi " Bir yandan yoksulluk anlatılırken diğer yandan da dinin yoksul insanların hayatından nasıl çıkıp gittiğine tanıklık ediyorsunuz. Karısın dua etmesini istediği Fred şöyle diyor: "Tanrı buyursun bizim hayatımıza gelsin!"
Ve O Hiçbir Şey Demedi
Ve O Hiçbir Şey DemediHeinrich Böll · Can Yayınları · 2023356 okunma
Reklam
Kardeşim! İnsan birşey yapıyorsa buna tanrı izin verdiğindendir. Başımıza bir felaket geleceğini sandığımızda tanrıya dua etmekle yetinelim.
Ömür biter insan RABbini SADIKça sevesiye Birde birlenmek başıboş olmayasın diye Kuran belli ki mucize ama ibadet niye İNSAN BU düşünmez namazına eğilmez İstediği olana kadar MALİKine naz yapar Kaçıncı dua kabul bilmez ki ne kadar İkinci bir tanrı olsa dönüp belki tapar İNSAN BU nankör yaratanını bilmez Herşeyi işiten bilen bir İLAH tarifi var Yalnız değilsin iz bırakan birçok arifi var Şirk koşma yıldızlara bakıp sayısı kadar İNSAN BU O(...)sevmezse sevilmez
·
Puan vermedi
Afrikalı Leo
AFRİKALI LEO/AMİN MAALOF Ben Hasan, tartıcıbaşı Muhammed'in oğlu, ben Giovanni Leone de Medici; bir berberin sünnet ettiği, bir papazın vaftiz ettiği ben. Şimdi Afrikalı diye anılıyorum ama Afrikalı değilim Avrupalı da Arabistanlı da değilim. Bana Grenadalı, Faslı, Zeyyatlı da derler ama ben hiçbir ülkeden, kentten ya da boydan değilim.
Afrikalı Leo
Afrikalı LeoAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202214,2bin okunma
Hürmüz
Seni yenmiştim Ahrıman! Başlıyorsun azmaya yeniden! Önce, başkaldırıp bana, yaratıkların en yaşlısı Kaymurs’u, Boğa-insanı öldürttün. Sonra ilk insan çiftini, Meşya ve Meşyane’yi ayarttın; ve yüreklere karanlıklar saldın, taburlarını sürdün göklere. Benim de vardı taburlarım, sürü sürü yıldızlar; seyrediyordum yukardan tahtımın altında sıra sıra
Reklam
Ve insan şu soruyu soruyor: Nereden çıktı bu insanlar, bizim her daim emirlerine uygun yaşamaya çalıştığımız, her zaman büyük umutlarla kendisine dua ettiğimiz, bitmek tükenmek bilmez merhametini kötüye kullanarak ulu bir koruyucu olarak kendisine sığındığımız Tanrı'nın kendisine bile karşı gelen bu insanlar nereden peydahlandılar? Bizlerin içinde başkaldıran vahşetin yok edilemez genetik kalıntılarının kaynağı olan bu insanlar nereden çıktılar?
Sayfa 36
Toplumsal Yaşam ve İnsan
Saramago’ya göre insan bencil bir varlıktır ve her şeyden önce kendisini düşünür. Ancak o, aynı zamanda toplumsal bir varlıktır ve toplum içerisinde yaşamak insana insanlaştırmaktadır. Toplum hayatının olmadığı bir durum farz edecek olursak, orada insanlar hiçbir şeye sahip değildir. İnsanların herhangi bir şeye sahip olduklarını iddia etmeleri boştur insanlar otoritenin ve toplumsallığın olmadığı bir ortamda yani dua durumu olarak tarif edeceğimiz durumlarda kendilerinden başkasını düşünmezler böylesi bir durumda bir şey elde etmek kendilerini hayatta tutabilmek için insanın yapacaklarının sınırı yoktur.
Sayfa 134 - ÇizgiKitabı okuyor
Atatürk Müslüman Değil miydi?
Atatürk'ün cenaze namazı 19 Kasım 1938 günü Dolmabahçe Sarayı'nda gizli saklı kılınmıştır. Niyet "Allah için namaza, meyyit için duaya..." şeklinde Hafız Yaşar Okur tarafından getirilmiş (nedense niyet metninde yer alan "Resulullah için salavata" kısmını atlamıştır; ben demiyorum, hatıralarında kendisi söylüyor),
Sayfa 54 - TimaşKitabı okudu
:D
Sen Arturo, dedim kendime, şanslı insan! Bunu annenin dualarına borçlusun belki, belki de Tanrı ateistlerin safına geçmene rağmen seni hâlâ seviyor, ama her durumda şanslı adamsın. Eski günlerin hatırına, diye geçirdim içimden, eski günlerin hatırına diz çöküp dua edeceğim
Sayfa 31 - ParantezKitabı okuyor
Reklam
Kabuğun yırtılması ve içindekilerin saçılması. O zamanlar, bu kabuğun günahın, özellikle de kibrin kabuğu olduğunu ve ruhu çıplak koyanın tevazu olduğunu bilmiyordum. Ve ka­bukla günahı bir tutmanın Hıristiyan merhameti olduğunu anlamıyordum. Kendine dönen her insanın herkes için dua et­tiğini ve ortak bir duada birleşen herkesin tek bir ruh olacağı­nı... İsa olarak ölmek diğerleriyle karışmak ve birbirinin ruhu­na dokunmayı başarmak demektir. Üstündoğadaki üstünin­san için söylenen her şey, bir çeşit izzetten başka nedir ki? Er­mişin, ebedi inayetin krallığındaki izzetinden başka? İnsan için "doğallaşmak" basit ve Hırıstiyan olmaktır; ve doğayı insanlaştırmak onun içinde Yaratan'ı görmektir, doğayı O'nun yaşayan şarkısı yapmaktır. Ve şeylerin bu sesi, bu sessiz şarkı, göklerin ve yerin Tanrı'nın izzetini anlattığı ilahi marştan baş­ka bir şey değildir.
Zulme Karşı Direnen Peygamber (Firavun,Samiri Bel'am)
Bu cüzde Hz. Musa dönemi uzunca anlatılır. Özellikle Hz. Musa'ya düşmanlık eden üç insan üzerinden durulur: Bunlar Firavun, Samiri ve Bel'am'dır. Bu kişilerin kendilerinin sembolik anlamları vardır. Firavun; zalim bir yönetimi, Samiri; insanlara put üreten ve Allah'tan uzaklaştırmaya çalışan şeytani teknolojiyi ve Bel'am
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
Nesneleşen, fenomenleşen her şey bir görüntü olduğu için, nesne, fenomen, rasyonel insan, üzerinden bir metafizik ve aşkınsal olan yaratılmaya çalışılsa da -ki zaten bundan dolayı- metafizik ve aşkınsal da bir görüntüdür artık. Hatta aşkının yerini aşkınsal aldığı için görüntüyü görünen zannederek fark edemez. Mabetler bir görüntü merkezidir böyle bir dünyada. İbadet, dua, yakarış bir görüntü. Hatta Tanrı bile.
Sayfa 108Kitabı okudu
Bahçem beni bir şekilde Tanrı'ya inanan bir insan haline getirdi. Tanrı'nın varlığı benim için artık bir inanç meselesi değil, bilakis bir kesinlik, hatta apaçık ortada olan bir şey [Evidenz] . Tanrı var, o halde varım [ Gott ist, also bin ich]. Dizlerimi korumak için aldığım sünger matımı artık ibadet için kullanıyorum. Tanrı'ya dua ediyorum: "Yarattıklarına, onların güzelliklerine övgülerimi kabul et. Teşekkürler. Grazie!" Düşünmek teşekkür etmektir. Felsefe güzele ve iyiye duyulan sevgiden başka bir şey değildir. Bahçe en güzel iyidir, en yüksek güzelliktir, to kalon.
Sayfa 103Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.