Es-Selam Dostlar...
Cemil Meriç ile Ali Fuat Başgil’in tavsiye yazılarını okumam ile kitaplığıma kazandırdığım disiplinli çalışma,irade eğitimi ve ahlak üzere yazılmış bir eser…
Yazarımız Julet Payot karakter eğiminin önemi ile başlıyor ve özellikle vurguluyor sağlam nitelikli bir eğitim ile karakterin değişebileceğini.
Sonrasında başarı için
Çarşamba aksamları sen anlat karadeniz yerine börüyü izleyen ve arkadan tekrar tekrarını izleyen bir insan ve bağğğyan olarak bu kitabın hedef kitlesi ben değilim. Zaten kendisini tost ekmeği almak için girdiğim marketten para üstüyle aldım. O yüzden de aldığıma değil okuduğuma pişmanım. Başima bir iş gelmeyecekse ben kitabi beğenmedim. Junior boy
“Benimle çok uğraşıyorlar, canıma tak dedi. Artık dayanamayacağım.”
Bu sözler sabahattin Ali’nin ölmeden önce kardeşi Fikret Şenyuva’ya söylediği son sözlerdi.
Ve eklemişti: “Anneme yirmi beş lira gönderdim. Yine göndereceğim. Bir gün gelir de gönderemezsem, beni yok bilin!..”
Ve cesedi öldürüldükten altı ay sonra bir çoban tarafından
Gelecekteki Tehlike: Su Kıtlığı 💧
Su yaşamın kaynağı olan bir madde. Bu nedenle Dünya dışındaki yaşam arayışlarında sıvı hâldeki suyun varlığı araştırılıyor.
...
Küresel ölçekte su tüketimi her geçen gün artıyor. Ayrıca küresel ısınma nedeniyle iklimdeki değişim, aşırı hava olaylarının sıklaşması ve temiz su kaynaklarının kirlenmesi, temiz
Her tehlike türü için ölümden sakınmanın bir çok yolu vardır, yeter ki tehlikede olan kişi her şeyi söyleyecek ve her şeyi yapacak kadar utanmaz olsun.
Bu incelemede kurduğum cümleler sadece kendi fikirlerim veya başka kaynaklardan alıntıladıklarım değildir. Aşağıda yazanlar, kitabı okurken altını çizdiğim cümlelerin benim kafamda yeniden kurulup, özet mantığına çevrilmiş halidir. Yani, yazarın asıl anlatmaya çalıştığı veya özeti, bir bakıma kitabın bölümler halinde tahlili de diyebiliriz.
1.
"Köylülerin en gözde eğlencelerinden biri yakaladıkları kuşun tüylerini rengârenk boyadiktan sonra sürüye katılması için gökyüzüne salmakti.Parlak renklere bulunan kuş sürünün bir parçası olmanın güvenine sığınmak için hemcinsleriyle buluştuğunda diğerleri bu boyalı kuşları kendileri için tehlike addederekaninda saldırıya geçer,gagalariyla parçalayıp canını alırlardı."s:251
2.dunya savasi sırasında ailesinin yaşama şansını artırmak için, bir köylüye teslim ettigi altı yaşındaki çocuğun hikayesi.Ama ne hikaye.Sadece saç ve ten renginden dolayı yaşadığı,tanık olduğu vahşi, acımasız,gaddarca,insafsızca olaylar.Okurken"Hayır,daha fazlası olmasın,bilmek istemiyorum"diyerek okuyorsunuz geri kalan hikayeyi.Cehalet,batıl inançlar her şeyin dahada kötü olmasına sebep oluyor.Sadece oyun oynarken düşüp dizi kanadigi için acı çekmesi gerekirken,yaşadıkları ve gördükleri insan olan için çok fazlaydı.Ve sonuçta o çocuk sadece intikam istedi.Kesinlikle okumaya değer bir kitap.Kitap hissettirdikleri bakımından çok ağır geliyor.Yazar,ne kadar inkar etsede kendi otobiyografisiydi. Yazarın kendi ideolojik düşüncelerini, duygusallığı kullanıp okuyucuya empoze etmeye çalışmış.
Boyalı KuşJerzy Kosinski · E Yayınları · 20184,585 okunma
…hayatı düzden alanlara göre tehlikesiz ama derinden alanlara ve alacaklara tehlikeli kelimelerdir.Tehlike bir olaydır hayatta ama felsefede ve sanatta ve düşünce dünyasında bir değerdir tehlike. Tıpkı oyun gibidir..