Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tek bir hayat süresine bakıp da, herhangi bir yargıya varamayız. İnsanların tanımaları gereken bir yasa vardır: "Sebep sonuca bağlıdır." İnsanlar tek bir hayatın sonunda hiçlik içerisinde kaybolacak toz zerreleri değildir. Onlar sadece Tanrısal benliklerini geliştirmek üzere yeryüzünün ve "Yüce Öte Âlem"in havasının içerisine birçok kez gelip giden "Ebedi Bütün"ün ölmeyen parçalarıdırlar.
Sayfa 141 - Sınır Ötesi Yayınları
Harika
Bizim yaşamımız bir tek bütün. Ayrılmaz. Hepimiz aynı yaşa mı sürüyoruz. Hepimiz aynı sayfaya yazılıyız. Aynı gemide sürüklenip gidiyoruz, biliyoruz bunu.
Sayfa 195Kitabı okudu
Reklam
Tek cinsten oluşmuş kadın ya da erkek grupları kendi araların­da dans edip şarkı söyleme; eşcinsel olarak damgalanmaksızın bir­birlerine sarılma ya da kolunu omuzuna atma dahil fiziksel temas yoluyla duygularını gösterme gibi dışavurumcu davranışları sıkça göstermektedirler. Erkek akranlardan dayanışma beklentisi, sarhoş olup kendini kaybetme, duygusallaşma, tamamen saçmalayıp er­kek arkadaşlar tarafından eve taşınma gibi kişinin kendini bırakma­sını içeren her türden ufak tefek yanlış davranışı ve yasa ihlaline yö­nelik müthiş bir hoşgörüyü ve koşulsuz bir yoldaşlığı da gerektirir. Böyle durumlarda erkekler arkadaşlarının zaaflarıyla ilgilenirken büyük bir duyarlık gösterirler.
Sayfa 216Kitabı okudu
“Çünkü aşk tek özgürlüktür bu dünyada. Ruhu öyle yücelere çıkarır ki, hiçbir gelenek ona erişemez, hiçbir doğal yasa ona sınır çekemez.”
Sayfa 16 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Çünkü aşk tek özgürlüktür bu dünyada. Ruhu öyle yücelere çıkarır ki, hiçbir gelenek ona erişemez, hiçbir doğal yasa ona sınır tanımaz.
Babası isterse evliliğini sonlandırabiliyor ve kendisine daha çok yarar sağlayacaksa, kızını başka bir erkekle evlendirebiliyordu. Gene Solon’a atfedilen bir yasa uyarınca Atina’nın hiçbir özgür vatandaşı, başka bir özgür vatandaşı köle olarak kullanamıyordu (Kentin vatandaşı olmayan kimseler için yasanın bu kuralı uygulanmıyordu). Bunun tek istisnası, bir babanın ya da aile reisinin kızını, evlenmeden önce bekâretini kaybetmişse, aile dışına atabilmesi ve köle olarak satabilmesiydi. “iffetli” kızların masumiyetlerini, olabilecek istismarlara karşı korumak için, “iffetsiz” kızlar erkeklerin cinsel arzularını tatmin etmek amacıyla av olarak kullanılıyordu. Bunun sonucu, köle ya da yabancı kadınların çalıştırıldığı ve yasalara uygun olarak açılan genelevler oldu. İffetli kadınlar için sadece bir kategori —eş/anne olma— öngörülürken, kötü kadınlar için metreslikten (hetaira) bayağı fahişeliğe kadar değişen bir kategoriler sistemi vardı.
Reklam
96 syf.
·
Puan vermedi
Siyasi işlerlik üzerine bir inceleme
Devlet, kendi çıkarlarını korumak ve geliştirmek için oluşturulmuş bir insan topluluğudur. Söz konusu bu çıkarlar, hayat, özgürlük, sağlık, bedenin dinlenmesi ve maddî şeylerin mülkiyetidir, bunların temelidir. O hâlde, devlet kanunları tarafsız bir şekilde güvence altına almak yükümlülüğündedir.Çıkarlarımızın korunmasından başka, siyasi
Siyasal Gövde
Siyasal GövdeJean-Jacques Rousseau · Can Yayınları · 2020241 okunma
Bıyıklı ve deri paltolu insanlar genellikle polis, amir ya da partili olurlardı. Yasa ve adalet onların tapulu çiftliği gibiydi. Ağızlarından çıkacak tek bir söz, her ailenin hayatının seyrini altüst edebilirdi.
Sayfa 99
Ve bu yaşa geldim, öğrendiğim tek şey, kahve ile şekerin asla bir arada olamayacağıdır.
Sayfa 80
"Bir yerde okumuştum, şöyle diyordu satırlarda: Farz et ki öldün ama o kadar hazırlıksız öldün ki ağlayarak yalvardın, sana tek bir gün vermeleri için yakardın yaradana. Sonra sana bugünü hediye ettiler. Sadece yirmi dört saat. İşte bugün kalan son gününmüş gibi yaşa."
Sayfa 84 - Ephesus YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Biz hepimiz o gün kanadık...
Çanakkale’de biner biner, on biner on biner öldük. Ne yiyecek ekmeğimiz, ne giyecek çarığımız, ne su içecek mataramız vardı. Bir tek imanımız vardı. “İman en büyük imkândır” dedik. Bizi “Ölün!” komutuyla cepheye sürenlere, “Önce siz ölün!” demedik. “Şimdiye kadar hep biz öldük, sıra sizde!” demedik. “Ben öleyim de, sen paşa keyfince yaşa, he mi?” demedik. Ölümün üstüne yürüdük göz kırpmadan. Ölüm üstümüze yürüdü, yaşımıza, başımıza, yârimize, yavuklumuza bakmadan. Kur'an i Hayat Yazıları
Halkın yoksulluğu kralın varlığını korur. yargıçların adam kayırmaları ve para tutkusuna kapılmaları, bir devletin en sağlam ve en güvenilir yanı olan adaletini yıkıverir. Hiç kimseye kötülük etmiyorum, hiç kimse için kötü söylemiyorum, kötü düşünmüyorum, herkesin iyiliğini istiyorum. Bir insanın yaşayabilmesi için bu yetmiyorsa, yemin ederim ki yaşamakta gözüm yok.. Başkalarını delilikten kurtarayım derken kendim sapıtırım. İyi bir kral nedir? Kurtların yaklaşmasına izin vermeyen bir çoban köpeği. Peki, kötü bir kral nedir? Kurdun ta kendisi. insan ne denli yükselirse, o denli kötü olur düşüşü. Düzen bozukluğunun, haksızlığın, yoksulluğun tek nedeni, ulusal servetin tam bir eşitlik içinde bölüşülmemesidir: "Malın mülkün kişisel bir hak olduğu, her şeyin parayla ölçüldüğü bir düzende, toplumsal adalet hiçbir zaman gerçekleşemez.. Büyük çoğunluk yoksulluk içinde kıvranırken, doymak bilmez bir avuç insana memleketin bütün zenginliklerini sömürten bir devlette" mutluluk olamaz. candan saygı ve iyi niyet, laflardan da, yazılı anlaşmalardan da çok daha sıkı bağlar insanları birbirine. Yasa koyanın aklı o kadar yanılmaz, o kadar kesin midir ki buyruğunu dinlemeyen kılıcı hak etsin? iki çeşit adalet vardır yeryüzünde: Biri yaya giden, yerlerde sürünen, sağa sola sapmasın diye birçok bağlarla sıkı sıkı bağlanan yoksul halka uygun zavallı bir adalet; öteki de, canının istediğini yapanlara, yasalarla sınırlanmayanlara, yüksek mevkide olanlara uygun pek şahane bir adalet.
189 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Toplumumuz Nasıl İlerler? / Spoiler İçerebilir
Öncelikle bu yazım, kitap incelemesi olmasından ziyade kendi cahilane görüşümle ve kitaptaki aydınlatıcı bölümlerle toplumumuzdaki bazı temel sorunları aktarıp bu sorunları nasıl aşabileceğimiz üzerine yazılmıştır. Söze başlıyorum. Bir toplum nasıl gelişir? Bugün Batı bizim önümüzde. Batı bizim önümüzde de biz Doğu'nun ilerisinde miyiz? Hayır.
Bir Toplum Nasıl İntihar Eder?
Bir Toplum Nasıl İntihar Eder?Celal Şengör · Ka Kitap · 20161,011 okunma
Kalk Kudüs'e gidelim sevgilim!
Bazı şehirleri özlemek, tek gözlü bir odaya toplaşıp, annenin yaptığı sıcak tarhana çorbasıyla ısınmayı özlemek gibidir. O şehirlerin sokakları, annenin ellerine benzer. Ağrıdan çatlayacak gibi duran alnını okşar durur gecenin bir yarısında. Annelerin duası varsa, şehirlerin de duası vardır mırıldanıp durduğu. Bu baş ağrılarım beni öldürecek
Bir yazar durumu şöyle betimlemişti: Uymakla yükümlü olduğumuz, gözle gördüğümüz için var olduğu kuşkusuz tek yasa soylulardır, elimizdeki tek yasadan kendimizi mahrum etmemiz mümkün mü?
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.