“Bir sabah dünya boşken kalkıp sordum kendime: neyin var taşınacak?
şu kırık dal sesinden, şu tökezleyen ırmak gürültüsünden başka
neyin var sen gidince aklı sende kalacak!”
“Böyle yağışlı gecelerde, dışarıda sürüp giden mırıltı, içinin kargaşasını yatıştırır, onu yalnızlığından sıyırıp düşlere ya da gerçeklerin kaynaklarına sürüklerdi.”
“...her birimiz için bir zorunluk olan toplumsal yaşamımızdaki şu törenlerde çoğu yoksulu, yalnızca ‘başkalarından geri’ kalmamak, başkalarınca ‘ayıplanmamak’ için biriktirdikleri son kapiklerini, son çabalarını harcamaya iten şu yoksul gururuydu.”
“Maddenin dönüşümünde kendi ölümsüzlüğünü görmek, kırılan ve artık faydasız olan değerli bir kemanın kutusuna parlak bir gelecek öngörmek kadar gariptir.”
“Harpten sonra yıkılmağa başlayan şeylerden biri de nazariyelerin sonuna ilave edilen ‘izm’ edatıdır.Ancak ‘izm’siz düşünebildiği gün insan zekasının hürriyetinden ve genişliğinden bahsedebilir.Kafamızın zinciri bu ‘izm’dir.”