Riise Garcia
@Riise
Gerçekliğinin doğasını hiç sorguladın mı?
Lisans
92 okur puanı
Ağustos 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Köstekli Saatler
Küçüklüğümden beri okumak istediğim bir kitaptı, şimdiye kısmetmiş. Saatlere olan ilgimden midir bilmem beni içine çekiyordu. Kitabın ismi belki de böyledir, saatlerle alakası yoktur, yoksa saatleri ayarlamak için enstitü mü olur diye düşünüyordum. Ama içeriğinde de saatlerin olması beni sevindirdi.
Eski zamanda yazılmış olmasına karşın ben rahat hatta akıcı bir şekilde okudum. İlk bölüm özellikle heyecan vericiydi.
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın insan ruhunu iyi tahlil ettiğini düşünüyorum bu romanı ile. Yanımda yeri ayrı kitaplardan oldu...
Okur Takip Önerileri
Mükemmel
Heyecanlı, gizemli, sade bir şekilde yazılmış gibi ama akıcı, tafsilatlı.
Her bölümü okudukça bir film sahnesi gibi sahneler gözünüzün önüne geliyor.
Şimdiye kadar neden 
Agatha Christie okumamışım diye hayıflandım açıkçası. Daha önce eserlerinden yapılan filmleri izlemiştim. Zaten polisiye ve dedektiflik hikayeleri ve filmleri eskiden beri ilgimi çekmiştir.
Başlı başına bir katil kim kitabı diyebiliriz. Bu tarzı sevenlere tavsiye ederim. Bir hayli beğendim.
the merchant of venice
Aşkın Meali 1
Şiir gibi, içerisindeki hikmetlere temas eden bir Hz. Yusuf ile Züleyha hikayesi. Kitap fuarında gördüğüm 
Sinan Yağmur, eseri Kuran'a sadık kalarak anlattığını ifade ediyordu. Bu da benim için çok kıymetli. Yusuf'un efendisi olan Züleyha'nın, Yusuf'un kölesi olmasının hikayesi. Züleyha'yı anlamak için okumak lazım...
- Muratsız Züleyha'yı muradına erdirmek biz kalemi kırıkların işi değildir. Yürekleri elinde bulunduran Allah'ın hükmü ne ise, Yusuf için de Züleyha için de hayırlısı o olmuştur.
bin dokuz yüz seksen dört
Kitapların makineler tarafından yazıldığı bir dünyadayız. İstendiğinde geçmişin bile değiştirildiği bir dünya...
İster istemez insanın aklına günümüz geliyor: Adalet sarayı ismi verilen yerlerde adaletsizlikler yaşanıyor, barış harekatı denip savaşa gidiliyor, ekonomi bakanlığında enflasyon, işsizlik rekor kırıyor ama ekonominin şaha kaldırıldığından bahsediliyor. Diğer ülkeleri veya partileri düşman gösterme şimdi de daha hafif şiddette de olsa var. Keza aynı şekilde siyaset değişince, düşman kabul edilen rakip partinin dost olması... Zaten kitabın arkasında da; ütopik olduğu kadar gerçekçi bir roman olduğu yazıyor.
Şimdilerde de yaşamaya başladığımız zengin-partili ile fakir-işçi sınıfı arasındaki maddi ve sınıfsal uçurumu da görüyoruz.
İçerisinde epey felsefi düşüncenin de olduğu bir eser, örneğin bir yerde 'eskiden beri Yüksek, Orta ve Aşağı kesim olduğu ve bunların amaçları' geniş bir şekilde anlatılıyor.
Özellikle eserin yazıldığı 1948 yılını düşünürsek, gerçekten olağanüstü bir hayal gücü ile yazılmış bir başyapıt.
Hayvan Çiftliği gibi bu kitabı da herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum. İki kitabı da okuyacaksanız önce Hayvan Çiftliği'ni okumanız isabetli olacaktır.
Kitapta hayatın gerçeklerine göre hareket edilmesi gerektiğini savunan akıl hastası ile insanın huzuru ve memnuniyetinin insanın bulunduğu ortamda değil de kendi içinde olduğunu düşünen doktorun hikayesi anlatılıyor.
Anton Çehov, modern öykünün mimarlarından kabul edilen hikaye ve tiyatro oyunu yazarı. Bu eserinde de yine ustalığını konuşturmuş. Çok beğendiğim bir eseri oldu. Özellikle, olumsuzluklara odaklanmayın; pozitif düşünün diyenlere tavsiye ederim.
...
-Moralim çok bozuk, dostum. Ümitsizliğe düştüm.
-Siz de felsefe yapın, -dedi İvan Dmitriç alaycı bir ifadeyle.
Tarihi Değiştirenler
Önsözde yazıldığı gibi "okuyucuyu, dünya olaylarını ve aktüel tartışma konularını daha iyi takip edebilecek, olaylar arası bağlantıları daha iyi kurabilecek ve özellikle siyaseti ve genel kültürü ilgilendiren meselelerde daha donanımlı olabilecek bir konuma getirmek" amacıyla yazılmış olan kitabı, ben de bu amaçla okudum aslında. Yazarın 
Tarihi Değiştiren Olaylar kitabını da okumuş ve beğenmiştim.
45 lider anlatıldığı için başlıca özellikler ve önemli icraatlar anlatılmış, yer yer resim, tablo ve portrelere de yer verilmiş.
Ali Çimen'in herkesin anlayabileceği bir dili olmasına karşın bazı cümleleri iki kez okuma ihtiyacı hissettim. Devrik olmadığı hâlde uzun cümleler ve virgülün az kullanılmasından dolayı olduğunu düşünüyorum. Fazla bilgi içermesinden dolayı da -doğal olarak- olabilir. Sohbet tarzında yazılmış bir eser. Anlatımı biraz daha iyi olsa belki de roman tadı bırakabilirdi. Zira çok ilgi çekici olaylar var içerisinde.
Henry Tudor(VIII. Henry)'un 6 eşi olduğunu ve hepsi de tahta geçen VI. Edward, Kanlı Mary ve I. Elizabeth' in babası olduğunu; kendisini ilk eşinden boşamayan Papa'nın da etkisiyle İngiltere'yi Katolik mezhebinden çıkarıp Protestan yaptığını öğrenmiş oldum mesela. En çok beğendiğim bölüm filmlerini de izlediğim I. Elizabeth oldu.
Tarihe ilgi duyanlara ve tarihî şahsiyetleri merak edenlere tavsiye ederim.
