Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İnsan denen şey,anılarını yakıt olarak kullanıp yaşamını sürdürüyor olamaz mı acaba? O anıların gerçekte önemli olup olmadığının,yaşamın sürdürülmesi açısından hiçbir önemi yok.Sadece yakıt.İster gazetenin reklam broşürü olsun,isterse felsefe yazıları;ister pornografik fotoğraflar olsun,isterse on bin yenlik kağıt para desteleri; ateşe verdiğinde hepsi sadece bir kağıt parçası değil midir? Ateş, 'Aa,bu Kant! ' ya da 'Bu Yomiuri gazetesinin akşam baskısı' veya 'Vay, ne güzel memeler bunlar böyle' diye düşünerek yakmaz onları. Ateşe göre bunların hepsi kağıt parçasından başka bir şey değildir.İşte tam da böyle.Önemli anılar,çok önemli anılar ve hiçbir önemi olmayan anılar...hepsi sadece ve sadece yakıt.
Sayfa 152 - Doğan Kitap YayınlarıKitabı okudu
Uzaylı-Dünyalı
- Oyuncak tabanca, Cıv cıv, ateş... - O da ne? - Öldürmek savaş... - Aa, ne kötü! Ben öyle oyun sevmem. iğrenir gibi yüzünü buruşturdu. - Hasta mısınız siz? Yaşamak varken öldürmek niye? Yürüdü gitti. - Dur, dedim. Ben de sevmiyorum. Yanlış bir şey. O zaman yanıma geldi. - Yanlış da niye öğretiyorsunuz? İlkellik değil mi bu? - Doğru, dedim. İlkellik, ama düzelteceğiz. Bizde yalnız çocuklar değil, yetişkinler de savaşmaktan, öldürmekten kendilerini kurtaramadılar. Biz de bin yıldır savaş yok, dedi çocuk. Biz bin yıldır insanız. Öyle, dedim. Ne mutlu size. insan dövüşmez, savaşmaz. Ancak bazı hayvanlar dövüşür. Onlar da silah kullanmaz. Siz, onlar kadar bile değilsiniz demek?
Sayfa 86 - Her Şey İnsan İçinKitabı okudu
Reklam
''Daha önce hiç ateş böceği görmedin mi?'' Haven başını iki yana salladı. ''Blackburn'de hiç yoktu.'' Carmine, ''Aa, öyle mi? Burada çok var,'' dedi. ''Kıçlarından ışık veren kanatlı böcekler gibiler.'' Haven onun bu tarifi karşısında gülümsedi. ''Çok güzeller.'' ''Altı üstü bir böcek. Özel bir şey değil.'' Haven, ''Canlılar,'' dedi. ''Bu onları özel kılar.''
Aa bu şey değil mi? Instagram timeline’ı?
“Yaşamın herkesçe bilinen, küçük sıkıntılarla ve üzüntülerle dolu karanlık yanını başkalarından saklamayı ve kendinden uzaklaştırmayı o kadar iyi bilirdi ki, onu kıskanmamak olanaksızdı.”
Sayfa 46 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 3.Basım, Ç: Ayşe HacıhasanoğluKitabı okudu
Valla haklı Oblomov...
Bir akşam bir yerden gene geç vakit dönünce Oblomov'un bu gürültülü hayata itirazları büsbütün arttı. Hırkasını giyerken homurdanıyordu: — Bütün gün potinlerim ayaklarımdan çıkmıyor: Ayaklarıma karasular indi. Kanepeye uzandı: Sevmiyorum bu sizin Petersburg hayatını, vesselam! — Senin hoşuna giden hayat hangisi? — Herhalde bundan başka
aa bu şey değil mi :d yiğidin maymun olduğu yer İSTANBUL :D
Doğanın her şeyi verdiği, müteahhitlerin içine sıçtığı bir yer. Sıra sıra, boktan boktan apartmanlar, bu iklime, bu doğaya hiç uymayan garip, çirkin yapılar.
Türkiye · Ortaoyuncular Yayınları · Ağustos 2012 ·Kitabı okudu
Reklam
Sevgi...
Bakma öyle dik dik yüzüme, az bir şey değil bu. Sevgi nedir bilir misin? Aaa, bilmiyorsundur. Senin köpeksi sevgin benim karnı­ mı doyurmaz deme ha! Sevgi öyle bir şeydir ki... Nasıl anlatayım ya sana? Yok! Anlatamıyorum ki. Sevgi sevgidir. Anladın mı? Sevgi bölünmez, parçalanmaz bir şeydir. Bir tek sevgi var. Aa, nasıl, anladın mı? Versteist du mich? Panimayeş ti tıi menya? Bir tek sevgi! İnsan da, Tanrı da onunla sevilir. Köpek de! Bak hele, ne güzelsin köpecik!
Sayfa 144Kitabı okudu
Aa bu şey Oblomov değil mi?
Asalak hayatı sürmek isteyenlerin vay haline! Bir solucana dönüşeceksin. Ah! Demek çalışmak hoşuna gitmiyor? Ah! Demek tek düşüncen leziz yemekler yemek, nefis içecekler içmek, rahat yataklarda uyumak.
Sayfa 226 - İş Bankası Kültür Yayınları-2. ciltKitabı okudu
Aa bu şey değil mi ya BEN
Ben hep böyle apaçık konuşurum... Bir erkek gibi... Zaten birçok taraflarım erkeklere benzer... Belki de bunun için yalnızım...
aa bu şey değil mi bizim CORONA : )
bunu yapmayı seviyordum.birine çok yakından bakmayı ve bir sonraki hamleyi bilen tek kişi olmayı. sosyal mesafe denilen, insanlar arası, saygı kaynaklı asgari boşluğa tecavüz etmek müthiş bi duyguydu.
Reklam
Aa bu şey değil mi yaa. Ben :D
Oblomov’un artık dışarı ile ilgisi kalmamış, gün geçtikçe evine kök salmaya başlamıştı.
Sayfa 71 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Nasip işte :)
Adamın biri bir gün dostlarıyla dertleşirken canı sıkkın bir şekilde, "Yahu arkadaşlar, benim bir derdim var. Bu zarar etmek dedikleri şey nasıl bir şey? Merak ediyorum ben. Bu yaşıma geldim, daha bir defa zarar etmedim. Bir verdim, bin aldım. On verdim, yüz aldım." demiş. Arkadaşları, "Derde bak." deyip gülmüşler. "Başka
Aa bu şey değil mi..
Hem rüşvet yiyor hem hak yolundan ayrılmıyorum. Kuzulara karşı kurt, kurtlara karşı kuzuyum. Kendime göre ilkelerim var...
Sayfa 140 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ne mükemmel şey anasını sattığımın, yeryüzünde kocaman toprak var. Sana orda: "Hangi dindensin, hangi millettensin, hangi uyrukluktansın?" diye sormuyorlar, "başka bir adamın sırtından geçindin mi, papazlık, imamlık ettin mi? burjuva polisinde, jandarmasında çalıştın mı?" diye soruyorlar, "Aa" dedin mi, uyrukluğun filan kimsenin umrunda değil, o koca toprağın orda doğmuş büyümüşsün gibi, yerlisi oluyorsun. Ne güzel şey anasını sattığımın, ne güzel şey bu iş, Anuşka! Dilini bilmediğin, geleneklerini, göreneklerini bilmediğin bir yere düşüp de orada kendini yabancı duymamak..."
İnsanlık ufak paralar haline gelmiş...
—Ama bu hayatta sevmediğin şey ne? Onu söyle. — Her şey; durmadan öteye beriye koşmalar, küçük ihtiras oyunları, hele de açgözlülükler, rekabetler, dedikodular, birbirine çelme atmalar, birbirini tepeden tırnağa süzmeler. Konuşmalarını dinledikçe insan budalalaşıyor. İlk bakışta zeki adamlar sanırsın, yüzlerinde ciddilik okunur, ama bütün söyledikleri şu biçim şeyler: "Falanca veya filanca, bilmem ne satın aldı, bilmem neresini kiraladı." Başka birisi: "Aa! olur şey değil; niçin acaba?" Ya da: "Falanca dün akşam kulüpte müthiş para kaybetti, bir başkası üç yüz bin kazandı." İllallah bunlardan. Bunlar arasında insanlık nerede? İnsanlığın yüceliği, bütünlüğü nerede kaldı? İnsanlık ufak paralar haline gelmiş. —Ama toplumun bu işlerle uğraşması gerekli. Herkes bir şeyin peşinde. Hayat bu... — Toplum! Senin beni bu adamların içine götürmen, onlardan iyice nefret etmem için herhalde. Hayat; amma da hayat ha. Ne bulabilir insan orada? Fikir meseleleri mi var? Duygu meseleleri mi var? Bu hayatın bir ekseni yok: Derin, hayati hiçbir yanı yok. Bütün bu salon adamları benden çok daha uyuşuk, benden çok daha ölü. Hayattaki gayeleri ne? Benim gibi yatakta uzanmıyorlar, ama bütün gün sinekler gibi aşağı yukarı inip çıkıyorlar. Ne çıkıyor bunlardan? Bir odaya girersin, bakarsın herkes karşılıklı oturmuş, ciddi ciddi duruyor. Yaptıkları nedir? İskambil oynuyorlar... Diyecek yok, güzel bir hayat doğrusu. Yaşamak isteyen bir ruh için ne yaman bir örnek! Ölü değil mi bu adamlar? Oturdukları yerde uyumuyorlar mı? Ben yatakta yatıyorum, kafamı valeler ve aslarla doldurmuyorum diye kabahatli mi oluyorum?
Sayfa 213/214 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
146 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.