Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Birdenbire her şeyi hoşuma gitmişti. Ama ben onun birdenbire hoşuna gitmemiştim. Ağır ağır hoşuna gider miyim acaba? Buralarını düşünmedim. Düşünmedim, hemen o gece ona aşık oldum.
Sayfa 32
Artık olamayacağını biliyorum. Aşk benim kalbimi yakıyor, seninkini yalayıp geçiyor. Ben tam merkezine koyuyorum aşkı hayatımda, sen başka bir şeyin yerine koyuyorsun. Bana evlenme teklif ettin, reddettim. O gece sana geldim, bu defa sen reddettin. Aşkı ve ahlakı tartıp durdun aylar boyunca. Gerekçelerini, savunularını, ithamlarını, infazlarını sıraladın; sanığı da savcısı da yargıcı da sen olan bir mahkemede yargılayıp durdun kendini defalarca. Hangi yanın haklı çıksa, bu davanın öbür yanından yara aldın. Çünkü ne yeteri kadar âşık ne de yeteri kadar ahlaklıydın. Oysa aşkın yeterince’ si olmaz benim için hiç olmamış sevgilim. O ya vardır ya yoktur. Hududu, temkini, itidali, tazmini olursa zaten aşk olmaz. Var olduğu müddetçe vardır o. Ve var olduğu müddetçe de tek biçimde tek hacimdedir…
Reklam
Kadın
"Öyle bir kadın olsun ki, iri ela gözleri bir ceylanın ki kadar masum ve bir o kadarda ürkek olsun; ölüm onları kapatsa bile kendine aşık bir zavallıya sevgiyle baksın. Saçları, gökyüzünden denize dökülen ay ışığı gibi esrarengiz ve gece kadar siyah olsun. Kiraz gibi dolgun ve biçimli dudaklarında öyle bir tebessüm olsun ki zavallı aşığının kalbi ısınsın."
‎"Aynı şeye bakan insanlar bir ölçüde de olsa aynı şeyleri görmüyorlar.Kişilikleri,geniş yaşantıları ,edindikleri değer yargıları algılarını ve yorumlarını etkiliyor. Kehribar sarısı olgun kayısılarla beslenmiş meyve ağacı karşısındaki tepkilerimiz,biri birine eşit miydi?Belli ki, manav ürünün toplam değerini hesaplarken,keresteci gövdeden kaç kalas çıkabileceğini kestirmeye uğraşıyordur.Âşık ise meyvelerin tadı ile sevgilinin dudakları arasında ilişki kurar muhakkak" (Bitmeyen Gece/Mitat ENÇ-Ötüken yayınları sayfa:140-141)
Sayfa 140141Kitabı okudu
Dokuz ay koynunda gezdirdi beni Ne cefalar çekti ne etti Anam Acı tatlı zahmetime katlandı Uçurdu yuvadan yürüttü Anam Anaların hakkı kolay ödenmez Analara ne yakışmaz ne denmez Kan uykudan gece kalkar gücenmez Emzirdi salladı uyuttu Anam
Beni yalnızlığımla vurdular o gece vakti Kalbini suyla uydular o gece vakti Öldüğümü bile söylemediler...
Sayfa 186 - Yusuf AlperKitabı okudu
Reklam
Ayçiçeği güneşe âşık olunca gülmekten kırılmış bütün bitkiler. “Güneş gökyüzündeki tahtından bir an bile ayrılmaz. Kudretli ve ulaşılmazdır. Sen kim o kim? Vazgeç bu sevdadan” demişler hep bir ağızdan. ayçiçeği sesini çıkarmamış. Sevdalı gözlerini dikmiş güneşe; bakmış bakmış bakmış. Uzun müddet hiçbir şeyin farkına varmayan güneş, nihayet bir gün, ayçiçeğinin bakışlarını hissetmiş üzerinde. Önce geçici bir heves sanmış, ama zamanla yanıldığını anlamış. Ayçiçeği öyle inatçıymış ki, güne; tahtını nereye taşırsa yılmadan usanmadan o yöne çevirmiş başını. Derken bir öğleden sonra, artık bu takipten bıkan güneş sapsarı gazabıyla kavurmuş ayçiçeğini. Daha simsiyah duman tüterken üzerinde, insanlar akın etmişler olay mahalline. “Yaşasın!” demiş içlerinden biri. “Şimdi ne güzel çitleriz bu aşkı.” Aynı gece televizyon karşısında acıklı bir aşk filmine gözyaşı dökerken, çitlemişler ay çiçeklerini.
''...boşversene biz aşık olmayalım birbirimize konsere gidelim biz, maça gidip küfür edelim. uçurtma uçuralım ya da kumsalda uzanıp deli gibi içelim. gece de yıldızlara bakalım mesela. bisiklette gezerken yağmur yağsın, sırılsıklam olalım. benimle kek yap, balık tutalım, sonra tekrar denize atalım boşver aşık olmayalım biz. aşk korkutucu beraber eğlenelim en iyisi ama hep benimle uyu...''
ne eski bir tango melodisi, ne de siyah önlüklü bir mektepli kız resmi, hayır beni on sekiz yıl evvelki o tatlı hatıraları alemine atan, gazetede götürdüğüm iki satırlık, kupkuru, alalade bir kiralık ilanı oldu. o anda pendik sahilleri birden gözümde canlanıverdi. o köşk...o köşkün bizim bahçeye bakan penceresi...ve o pencereden mahinur...sarı
"Biliyorum martı, o gece çektiğim acılar ihtiyarlattı beni. Yüzüm buruş buruş oldu. Öldürebilecek kadar seven bir kadındım ben ama vefasız bir adamın hayaliyle yaşayabilecek kadar güçlü değildim."
Reklam
" Her âşık, sevdiğini kaybetme kaygısını taşır."
"... bir zamanlar denizdeki bir kayaya aşık bir dalga vardı, mesela Capri Koyunda. Kayanın etrafında köpükler saçarak dans ederdi bu dalga, gece gündüz bu kayayla öpüşürdü, onu beyaz kollarıyla sarar, durmadan iç çeker, kayanın da kendisine gelmesini beklerdi. Onu çok ama çok sevmişti, O'nun için fırtınaları aşardı. Ama bir gün kükredi, tamamen içine aldı onu, ve azar azar batışını izledi. Aniden kaybolmuştu kaya. Dalganın oynamak isteyeceği, seveceği, durmadan hayalini kuracağı, su üstünde dimdik duran bir kaya değildi artık. Denizin dibinde bir taş parçasıydı, dalganın altında boğulmuştu. Dalga mı? Hayal kırıklığına uğradı, aldatıldığını düşündü, ve başka bir kaya aramaya başladı..."
Sen hayatına son vermek istemiyorsun, acını dindirmek istiyorsun. Şu an hissettiğin acını, gece birlikte uyuyup sabah birlikte uyandığın acını. Belki etrafındaki kimse bunu anlamıyor ama ben anlıyorum, inan bana.
“Neticede şunu görüyoruz ki,” demişti Yedi önceki gece, “asla aşık olmamız gereken insanlara aşık olmuyoruz...”
OKUNDUĞUNDA İZ BIRAKAN HARİKA BİR AŞK HİKAYESİ DAHA.... Mutluluğun Anahtarı Bu akşam eve geldiğimde Eşim Akşam yemeğini servis ediyordu. Elini tuttum ve ona söyleyeceğim şeyler olduğunu söyledim. Masaya oturdu ve sessizce yemeği yemeye başladı. Ve yine Gözlerinde o korkuyu gördüm. Bir an da kasıldım ağzımı açamıyordum ama düşüncelerimi
Sayfa 198Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.