“Tonlarca ağırlıktaki bir kaya gibi sağlam kaldım aynı yerde yıllarca. Her şeye rağmen… Böyle sabit kalırsam yaşam devam eder, diye düşündüm. Ama bir gün üzerimde bir dinamit patlatıldı ve ben parçalarıma ayrıldım. Artık bir bütün değilim. Belki parçalarımdan bir tanesi sahile ulaştı ama orada da tek başımayım,”
İKRA(OKU)… Alemlerin Fahri,dehşetler ve haşyetler içinde cevap verdi: —Ben okuyucu değilim. Ne okuyayım ?.. Sultan Melek ilerledi. Allah’ın Resulünü kucakladı, kuvvetle sıktı ve sonra bırakarak tekrar etti. —OKU! Ve kendisinden yine aynı cevabı aldı. Bu hal üç kere tekrarladıktan sonra, Melek, Allah’tan aldığı ve Resülüne teslim etmeğe geldiği ilk ayeti, başından sonuna kadar okudu.
Sayfa 135 - Büyük Doğu Yayınları 69. BasımKitabı okuyor
Reklam
BİR BAŞLANGIÇ YOK, SON DA. Bunu biliyorum artık. Başkalarının öyküleri belki bir yerlere çıkıyordur, benimkiler çıkmıyor. Bir daire çiziyor, bazen bunu bile yapmıyor, durduğu yerde duruyor. Ve ben şunu merak ediyorum: Kendini durmadan aynı yerde tekrarlayan bir öykü neye yarar?
Olmasalar Başarılamazdı...
Atatürk, bir hatırasını naklediyor. Akşehir'de bir köy evine misafir olduğu sırada etraftan kadın ve erkek köylülerin gelerek sohbet ettiklerini anlattı. Atatürk'ün söylediğine göre bu sohbet sırasında en önemli soruları kadınlar sormuşlardı. Bu derece ilgili ve önemli sorular, Atatürk'e göre Türk kadınının ferasetini gösteriyordu Atatürk, aynı yıl Konya'ya yaptığı bir ziyarette Kızılay Kadınlar Şubesinin bir çay ziyafetine katıldı. Buradaki konuşmasında da kadının toplumdaki yerinin son derece önemli olduğuna dair güçlü vurgular yaptı. İşte aşağıdaki sözünü 21 Mart 1923'teki bu konuşması sırasında söyledi: Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir milletinde, Anadolu köylü kadınının fevkinde kadın mesaisi zikretmek imkânı yoktur ve dünyada hiçbir milletin kadını "'Ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi halâsa ve zafere götürmekte Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi halâsa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar himmet gösterdim," diyemez.
Sayfa 214 - Ötüken Neşriyat
Hep aynı sözü tekrarladım kendime: bir şey aramayan asla kaybolmaz! Ve ben aramıyordum. Ne bir adresi, ne de birini...
Sayfa 103 - Doğan Kitap - 2018Kitabı okudu
bu düşünümün ögesi görünenin ötesi:
Yanıma gelip dostça omzuma vurarak şöyle diyebilirler: "Bu bira bardağının nesi var? Ötekilerin aynı. Kesme bir bardak, kulplu, üzerinde mahmuzlu küçük bir arma var ve onun da üzerinde 'Spatenbräu' yazıyor." Bunları ben de biliyorum. Ama başka bir şey olduğunu da biliyorum. Ufacık bir şey. Açıklayamıyorum onu. Hiç kimseye.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.