Haticetül Kübra Varol

23 Haziran 2023 15:45

232 syf.

Puan vermedi

O kadar hüzünlüydü ki.. Epeydir bir kitabın kalbimde dokunamadığı yerlere dokundu.. Uzun bir zaman etkisinden çıkamayacak gibiyim.. Seni unutmayacağım Drogo..

Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201813,1bin okunma

Reklam

Haticetül Kübra Varol

17 Mart 2021 20:32

344 syf.

9/10 puan verdi

52 günde okudu

Çok sevdiğim bir yazar olan Jack London’dan bambaşka ve etkileyici bir kitap okudum. Kitabın konusundan kısaca bahsedeyim. Bir meslektaşını öldürerek Amerika’nın San Quentin Hapishanesi’ne düşen eski bir profesör Darrell Standing , zamanla yaşadığı korkunç işkence ve acılardan kurtulmak için, bedenini işlevsiz hale getirip ruhuyla geçmiş hayatlarına yolculuğa çıkıyor. Kitap boyunca anlatıcının her bir geçmiş hayatına bağımsız bir hikaye olarak bakılabilir. Reenkarnasyon ve astral seyahat konuları üzerinden ruhun ölümsüzlüğüne vurgu yapılarak, gaddar ve çürümüş hapishane sistemlerinin ancak bedene zarar verebileceğini vurguluyor yazar. Bir roman olarak bence çok özgündü. Ve kurgusu çok güzeldi. Okurken tek bir an dahi sıkılmadım. Ara ara böyle romanları okumayı seviyorum. Ayrıca okumayı düşünenlere şunu söylemeliyim ki , bu tarz kitapları okurken muhakkak kendi İslam inanç süzgecinizden geçirerek okuyun. Yani bu kitabı okuduğunuzda ya acaba reenkarnasyon var mı?Ben de bundan sonra bir hayat yaşayacak mıyım? Bundan önceki hayatımda kimdim, gibi düşüncelere hemen kapılacaksanız önce bu konudaki fikirlerinizi ve inancınızı netleştirin sonra bu tarz kitapları okuyun diyebilirim. Farklı ve özgün içerikli bir roman okumak isteyen herkese öneririm.

Yıldız GezginiJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20146,8bin okunma

Haticetül Kübra Varol

18 Haziran 2020 00:18

124 syf.

10/10 puan verdi

23 saatte okudu

İçime işleyen.. İçimi sızlatan.. Gelgitleriyle , nefsiyle, maziye bakan penceresiyle ,insan denen varlığın tüm tafsilatını cerh edip zihnime saçan.. Unutamayacağım, hazin, derin ve gerçek.. İşte bu kitap benim için tüm bunlar demek.. Mustafa Kutlu kitapları içinde muhakkak en kıymetlilerimden oldu.. Ruhların nasıl da evrildiği, yıkılmaz sanılanın nasıl da devrildiği bir kez daha serildi gözlerimin önüne.. Velhasıl sefer de içimizde tahammül de.. Mühim olan biz neredeyiz..?

Ya Tahammül Ya SeferMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 201313,1bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör

Haticetül Kübra Varol

29 Mayıs 2020 10:22

1000Kitap

208 syf.

9/10 puan verdi

5 günde okudu

Çocuk yetiştirmeyi İslami açıdan ele alan her anne babanın en bir kez okumuş olması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Ayrıca zaman ilerledikçe de açıp açıp yardım alınabilecek bir kitap olmuş. Özellikle çocuk yetiştirme konusunda belli başlıkları uygulanabilirlik açısından ele alıp anlaşılır bir şekilde açıklaması kitabı daha da değerli kılıyor. M.Emin Yıldırım’ın Muhteşem Ahlak serisi genel manada hayata tatbiki de kolaylaştırmak adına örneklerler ve uygulamalarla dolu. Verilen örneklerin pek çoğu Hz.Peygamber(sav) ve onun güzide ashabından olunca bizler için daha da bir şevk verici oluyor. Bu açıdan baktığımda çok istifade ettiğim ve ömrüm yeter evladımın büyüdüğünü görürsem daha da istifade etmeye devam edeceğim bir eser.

Çocuk Yetiştirme AhlakıMuhammed Emin Yıldırım · Siyer Yayınları · 20202,052 okunma

Haticetül Kübra Varol

16 Haziran 2018 14:00

208 syf.

Puan vermedi

Ben kitabı sevdim ama nedense pek özgün bulmadım. Çünkü yakın zamanda okuduğum kitaplar olduğu için midir bilmiyorum ama kitabı okurken bazı yerlerinde kendimi Kitap Hırsızı ve 1984 kitaplarında hissettim. Çoğu kısmını çok benzettim. Ama yine de güzeldi.Kitabın konusundan bahsedeyim birazda , kitap gelecek hakkında pekte olumlu olmayan tahminler üzerine yazılmış. Ve bu olumsuzluklardan payını en çok alan da kitaplar oluyor. Kitapta itfaiyeciler geçmişteki( yani bizim şimdiki zamandaki ) görevi olan yangın söndürmeyi değilde kitap yakma görevini yerine getiriyorlar. 1 milyondan fazla yasaklı kitap var ve bu kitapları evlerinde bulunduran insanların kütüphanelerini yakıyorlar. Başkahramanımız Guy Montag günün birinde komşusu Clarisse ile tanışıyor ve genç kız Montag'ın hayatını ve mesleğini sorgulamasına sebep oluyor. Ve bu değişimin sonunda bazı radikal kararlar alıp faaliyetlerde bulunuyor. Kitapta da bu süreci okuyoruz. Daha detaylı bahsedip heyecanını kaçırmayayım kitabın Okumadıysanız okuyun bence..

Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289,1bin okunma

Reklam

Haticetül Kübra Varol

12 Haziran 2018 12:06

206 syf.

Puan vermedi

Kitabı bitirdim ve üzülerek söylüyorum ki boşuna okumuşum gibi bir hisse kapıldım. Kitabı okuma nedenim adıydı. Normalde kitap kapağına ya da adına göre okumam ama nedense adı ilgimi çekti ve bir zamanlar izlediğim animasyon film olan Mary ve Max'teki gibi karşılıklı etkileyici mektuplar okuyacağım düşünmüştüm ama yanılmışım. Açıkçası kitabı tamamen kötülemek istemiyorum ama mektuplu bölümler ve Shakespeare kısımları hariç çok sıradan ve basit geldi. Özellikle romantik olarak kabul edilebilir kısımları çok zorlanarak ve sıkılarak okudum. Kitabın konusuna gelecek olursam, lösemiden ölen Gabriella'nın ikiz kardeşi Ashlyn'e bıraktığı, yapması gereken şeyler listesiyle dolu mektupları ve Ashlyn'in listedekileri sırayla yaparak sıradaki mektubu okuması üzerinde ilerliyor. Listede yazanlar çoğunlukla Gabriella'nın kendi yapamadığı şeyleri Ashlyn'e vasiyet etmesi gibi..Yani kurgu ve konu orijinal sayılır ama ben sevemedim..Kitaba puanıma gelecek olursam, kardeşini, kendi öldükten sonra bile düşüne Gabriella'nın, W. Shakespeare'in, Romeo ve Juliet'in o güzel hatırları için 2/5⭐️

Sevgili Bay DanielsBrittainy C. Cherry · Yabancı Yayınları · 2017480 okunma

Haticetül Kübra Varol

10 Haziran 2018 19:10

273 syf.

Puan vermedi

4 günde okudu

Kitap hakkında ne diyeceğimi tam olarak bilemiyorum, ne tam olarak sevdim ne de tam olarak sevmedim diyebiliyorum. İlk otuz-kırk sayfayı çok zorlanarak okudum. Sayfalar ilerlemiyordu. Daha sonra olaylar belirginleşmeye başlayınca kitap okunabilir oldu. Kitabın konusu modern bir peri masalını andırıyor. Fani Dunstan ve periler aleminden bir kadının oğlu olan Tristran' ın sevdiği kadın için kayan bir yıldızı bulma ve onu köyüne getirme macerasını anlatıyor. Kitabın en sevdiğim kısmı son kısım oldu. Ama yine de olmazsa olmaz değildi açıkçası.. #alıntı "Tristran ve Yvaine birlikte mutlu oldular. Sonsuza kadar değil, çünkü hırsız zaman, er ya da geç her şeyi tozlu mahzenine kaldırır.."

Yıldız TozuNeil Gaiman · İthaki Yayınları · 20121,169 okunma

Haticetül Kübra Varol

08 Haziran 2018 00:29

574 syf.

Puan vermedi

15 saatte okudu

#alıntı "Liesel kelimeleri okuyamayan kitap hırsızıydı. Ama inanın bana, kelimeler yoldaydı ve geldiklerinde, Liesel onlara bulut gibi ellerle tutunup, yağmur gibi sularını sıkacaktı." Tüm ertelemelerime ve direnmeme rağmen ne yazık ki bitti..Kitap çalmak için her riski göze alan Liesel'i, ufacık şeylerle bile mutlu olmasını ,küçük ve basit şeyleri kocaman bir hazza dönüştürmesini çok sevdim. Ve bunu yaparken birçok kişiyi de dahil edebiliyordu, çoğu insana sıradan gelen şeylere. Kitabı okudukça neden daha önce okumadım ki deyip kendime kızdım. Okuyanlara belkide abartıyormuşum gibi gelebilir ama ben çok çok sevdim. Korkusuz , pes etmeyen Rudy'i , gümüş gözlü ,yufka yürekli Hans'ı ve boyalardan harikalar yazan Max'i hiç unutmayacağım sanırım.Sonlara doğru çok üzüldüm ve bitirdiğimde gerçekten içim sızladı. Kitap hakkında tam olarak bir fikrim olmadığı için e-kitap olarak okumaya karar vermiştim ama şimdi muhakkak alıp kitaplığıma ekleyeceğim. Şimdi kitaplara daha sıkı sarılacağımı hissediyorum . Çünkü bu kadar çok kitabın içinde onlarla ilgilenmemek Liesel Meminger'e büyük haksızlık olur diye düşünüyorum.. Okumadıysanız muhakkak okuyun bence sizde çok seveceksiniz..

Kitap HırsızıMarkus Zusak · Martı Kitabevi · 201212,5bin okunma

Haticetül Kübra Varol

07 Haziran 2018 09:27

80 syf.

Puan vermedi

#alıntı "Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar." Yine Stefan beyden, kısa ve etkili bir kitap olan Olağanüstü Bir Geceyi okudum. Ve yine psikolojik analizlerle dolu bir kitaptı. Konusuna gelecek olursam her şeye sahip ama mutluluktan ve gerçek özgürlük duygusunda bihaber bir adamın hayatını ve yaşam tarzını değiştirmesine sebep olan , onu derinden etkileyen bir olağan üstü gecesini anlatıyor. Tabii gecenin olağanüstülüğü tamamen subjektif. Çünkü onun olağanın dışında gördüğü şeyler kendi vitrin önü hayatının dışında olmasından kaynaklanıyor. Kahramanımız o olağanüstü gecede önceden basit ve bayağı gördüğü her şeyi yaparak daha mutlu olduğunu farketmeye başlıyor..Okuyun bence

Olağanüstü Bir GeceStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023143,5bin okunma

Haticetül Kübra Varol

07 Haziran 2018 09:25

56 syf.

Puan vermedi

Yine kısa ve güzel bir Zweig kitabı okudum. Ve çok hüzünlü bir şekilde bitirdim. Bir insanın gerçekten günbegün çöküşüne şahit oluyor insan okudukça. Ve Madam de Prie , yokluğunun hiç bir şey ifade etmeyecek olduğunu bilse, yinede aynı şeyi yapar mıydı? Belki de yapardı. Çünkü yaşlanmak ve çirkinleşmek, onun övülmeye alışık ruhunun kaldırabileceği tabiilikler değildi. Bu gibi doğa kanunlarına boyun eğmek istemiyordu onun özgür ruhu.. Özellikle kitaptaki şu cümleler beni çok etkiledi ; "Madame de Prie, donmuş kanının bu karmaşanın ortasında yeniden ateşlenip akmaya başladığını duyumsadı. o da kadınların çoğu gibi tümüyle başkalarının ruh halinden beslenirdi. Arzulandığı zaman güzeldi, zeki insanların arasında nüktedandı, gururu okşandığında kibirliydi sevildiği zaman aşıktı. Ondan çok şey istendikçe o daha fazlasını verirdi. Ama onunla kimsenin konuşmadığı, onu kimsenin görmediği, duymadığı, arzulamadığı yalnızlığı sırasında çirkinleşmiş, sersemlemişti, çaresiz kalmış ve mutsuz olmuştu. O ancak yaşamın içinde canlanırdı, yalnızlıkta çöküp gölgeye dönüşürdü." Tam anlamıyla öyleydi ve yalnızlıkta eriyip gidiyordu. Sonunda buna bir dur demek istedi. Nitekim dedi de.. Fakat deyişinin neticesi yorumlanacak olursa,tartışmasız 'istediği bu değildi ' yönünde olur yorumum. Kitabın konusu ise kitabın adında açıkça anlatılmış zaten. Ve yazarı tebrik ediyorum yalnızlık duygusunu iliklerime kadar hissettirdi bana. Okumadıysanız okuyun..

Bir Çöküşün ÖyküsüStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202176,9bin okunma

Reklam

Haticetül Kübra Varol

07 Haziran 2018 09:24

80 syf.

Puan vermedi

25 saatte okudu

Yine kısa,duygu yüklü,kişilik analizleriyle dolu bir Zweig kitabı okudum. Ve gayet beğendim. Okurken kumardan ve kumarbaz gençten resmen nefret ettim. Çünkü bana göre bir kadının yıllardır yıkamadığı tabularını yıkmasını gereksiz kıldılar. Ve bu çok hayal kırıcıydı. Kitap çok akıcı ve kısa, bir oturuşta bitiyor. Konusuna gelecek olursam bir otelde kocasıyla tatilde olan otuzüç yaşındaki iki çocuk annesi Mrs.Henriette yeni tanıdığı Fransız gençle yakınlaşmaya başlıyor ve hiç beklenmedik bir şey oluyor. Bu olay sonucu oteldeki bir sohbet grubu ikiye ayrılıyor. Kitabı ağzından dinlediğimiz kişi ve Mrs.C aynı taraftalar. Ve daha sık görüşüp sohbet etmeye başlıyorlar. Mrs.C adlı teyzemizin kocası o daha kırklı yaşlarındayken ölüyor. Mrs.C çocuklarıyla kalakalıyor ve iki sene yas tutuyor. Bu süreçtede farklı farklı şehirleri geziyor ve kocasının yapmaktan hoşlandığı şeyleri yapıp ruhunu yad etmeye karar veriyor. Kocası kumar oynamayı sevdiği için kumarhaneye gidip kumar oynuyor. Oyunlar esnasında da insanların ellerinden ruh hallerinin ve oyunlarının analizini yapıyor (ki bu kısım beni çok etkiledi) . Tam yine yüzlere değil de eller bakıp analiz yaptığı sırada çok derin anlamlara sahip bir el ve sahibiyle karşılaşıyor, hikayede burdan sonra başlıyor..Okumayan ve Zweig tarzı kısa hikayelereden hoşlananlar okumalı bence..

Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020126,4bin okunma

Haticetül Kübra Varol

07 Haziran 2018 09:23

272 syf.

Puan vermedi

Kitabı okurken çok güldüm ama çok kızdığım noktalarda oldu.. Sanırım bunun nedenide diziyle kıyaslamam oldu ve beni bu konuda en çok rahatsız eden ayrıntı o çok sevdiğim karakterlerin argo içeren cümleler kurmasıydı.. Belki basit bir şey ama nedense hiç hoşuma gitmedi. Onun dışında gayet güzeldi. Özlediğim Leyla ile Mecnun'un yerine tam kana kana doyurmadı ama hoş bir tat bıraktı. Kitapta uzaklık, yakınlık, sesli ve sessiz konuşma bölümlerinin harflerin boyutlarıyla ifade edilmesini de ayrıca çok sevdim. Kitabın konusu zaten malumunuz; "Kendi çölünde kaybolanların hikayesi..." Sizde Leyla ile Mecnun severseniz, özlemi hafifletmek için iyi geliyor,okuyun.. •

Leyla ile MecnunBurak Aksak · Küsurat Yayınları · 201815,6bin okunma

07 Haziran 2018 09:19

104 syf.

Puan vermedi

Ne yazık ki beklediğim gibi değildi. Çok yavan ve sıradan buldum. Hikaye ve olaylar da bir o kadar basitti. Anton Çehov dan okuduğum ilk kitaptı. Maalesef sevmedim. Her şey çok yüzeysel ve basit ilerliyor. Hiçbir derinlik yok. Tek sevdiğim kitabın kapağı oldu açıkçası. 2/5⭐️

Vişne BahçesiAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201615,7bin okunma

Reklam

Haticetül Kübra Varol

07 Haziran 2018 09:18

360 syf.

Puan vermedi

#alıntı "Çağları aşan bir kararın bir tek takvime, bir tek saate, çoğu kez de yalnızca bir tek dakikaya sıkıştırıldığı trajik ve yazgıyı belirleyici anlara, bireylerin yaşamında ve tarihin akışı içinde çok ender rastlanır. Ben böyle anları İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar diye adlandırdım; çünkü onlar, tıpkı yıldızlar gibi, hiç değişmeden geçmişin karanlığına ışık tutmaktadırlar... " * #kitapyorumu Hem tarihi roman, hem biyografik eser tadı veren farklı bir kitaptı. Tarihe önemle yazılmış olayların edebi dille harmanlanmış hali gibiydi. İstanbul'un fethinden Napoleon'a, Tolstoy'dan daha nice unutulmaz kişiliğe, başarılarına ve kaybedişlerine ev sahipliği yapmış bir kitaptı. Beni en çok etkileyen bölümler, George Friderich Handle'ın yükselişleri ve çöküşlerini anlatan hayatı, yetmişli yaşlarındaki Goethe'nin 19 yaşındaki Ulrike' ye duyduğu aşkla gençleşme arzusu neticesindeki hüzünlü sonu ve kuzey kutbunu keşfetmeye çalışan beş adamın hikayesi oldu. Okunmaya değer dolu dolu bir kitaptı. Kendimi, bilgi yarışmasına katılma öncesinde çalışıyor gibi hissettim. Kültür hazinesine on dört iyi parça eklemek isteyen herkese tavsiye ederim. 4,5/⭐️

İnsanlığın Yıldızının Parladığı AnlarStefan Zweig · Zeplin Kitaplar · 20175,5bin okunma

Haticetül Kübra Varol

07 Haziran 2018 09:16

Sinema

112 syf.

Puan vermedi

"Yarayla alay eder yaralanmamış olan Bak nasıl da sararıp soluvermiş tanrıça kederlerden Sen çok daha parlaksın çünkü Sen tüm göklerdeki yıldızların ilki Sen aydınlatırsın geceyi.." Shakespeare * * #kitapyorumu Shakespeare okuma isteğim İlk olarak Onur Ünlü'nün Sen aydınlatırsın geceyi isimli filminde bu şiiri duyduktan sonra oluştu. Ve Shakespeare okumaya bir yaz gecesi rüyası kitabıyla başladım. İyiki de başlamışım zira çok sevdim Shakespeare'i. Aşkı ve nefreti o kadar güzel aktarmış ki karakterlere.. "Sıradan, çirkin, çarpık şeyleri bile Aşk değiştirebilir, biçimli, değerli kılabilir. Aşk gördüğünü gözleriyle değil, hayaliyle görür. (...) Durup düşünme nedir hiç bilmez aşk Kanadı var, gözü yoktur, bakmadan uçar gider. Aşk bir çocuktur derler ya, nedeni budur işte. " Bu cümleler beni kitapta en çok etkileyen kısımlardandı. Okumamış olan herkese tavsiye ederim. Tabii oyun okumayı seviyorsanız. 5/5⭐️

Bir Yaz Gecesi RüyasıWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201716,7bin okunma

07 Haziran 2018 09:12

520 syf.

10/10 puan verdi

Kitaptan alıntı bir bölümle başlamak istiyorum: •Birlikte asla mutlu olamazlardı. İlişkileri baştan beri talihsizdi. Martin'e en çok koyansa, mektupta dile gelen sitemdi. "Keşke bir mevki sahibi olmaya, bir yerlere gelmeye çalışsaydın," diye yazmıştı. "Ama olmayacak işti bu. Bunu yapamayacak kadar yabani ve düzensiz bir geçmişin

devamını oku

Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,3bin okunma

Reklam

07 Haziran 2018 09:03

352 syf.

Puan vermedi

"Parti'nin dünya görüşü, onu hiç anlayamayan insanlara çok daha kolay dayatılıyordu. Her şeyi yutuyarlar ve hiçbir zarar görmüyorlardı çünkü tıpkı bir mısır tanesinin bir kuşun bedeninden sindirilmeden geçip gitmesi gibi, yuttuklarından geriye bir şey kalmıyor.." • • KİTAP YORUMU Winston Smith ,ne çok inanmıştım senin doğrularından vazgeçmeyeceğine.. Ama seni bile davandan,fikirlerinden vazgeçirecek hatta bir zamanlar önce düşündünlerini düşünmediğine bile ikna edecek acı varmış demek ki.. Kesinlikle çerez bir kitap değil kafa yoran hatta kimi zaman baş ağrıtacak kadar düşündüren bir kitaptı.. Winston'un kabullenişleriyle beraber hep kahroldum, üzüldüm.. Umarım en azından içimizden düşündüklerimizde özgür olduğumuz günler hiç bitmez..

1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165,3bin okunma

Reklam

Haticetül Kübra Varol

07 Haziran 2018 09:01

208 syf.