Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Binlerce yıl önce, birisi ateş yakmasını keşfetti. Herhalde insan kardeşlerine ateş yakmayı öğretti diye, o ateşte yakmışlardır onu. İnsanların korktuğu bir şeytanla iş birliği yapan kötü biri olarak görülmüştür. Ama ondan sonra, insanların ısınmak için, yemeklerini pişirmek için, mağaralarını aydınlatmak için bir ateşi olmuştur. O adam
Plato Film Yayınları - 3. Baskı: 2003 - Çeviri: Belkıs Çorakçı Dişbudak. [s. 769-776, Howard Roark'un Savunması]Kitabı okudu
Yarınlar geç olmakla meşhurdur. Hiçbir şey için geç değilken yapmak istediğin her şeyi yap! Pişmanlıklarını sürdürme , sevdiklerinle vakit geçir ve biraz olsun kendine iyi bak! Ne olursa olsun yaşamak güzel.
Sayfa 142Kitabı okudu
Reklam
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
Sen her şeye karşı ilgisizsin! Ne seviyor, ne de nefret ediyorsun! Çünkü her ikisi için de biraz olsun benliğinden çıkmak, gururunu yenmek gerekir. Ve sen... bunu yapamazsın!.. Yapmak elinde olsa bile sana bunu yaptıracak güç yoktur. Başkasının sefaleti sana dokunmadığı gibi, üzüntü de vermez. Hatta gururunu okşamadıkça kendi sefaletine bile kayıtsız kalabilirsin. Ne bir şey arzular... ne bir şeye sevinirsin. Kıskanç değilsin. Ama bu iyiliğinden değil, sınırsız egoistliğinden ileri gelir. Başkalarının ne mutluluğunu, ne felâketini görürsün. Hiç bir şey seni etkileyip harekete geçiremez. Ama hiç bir şey de seni durduramaz. Bu da cesaretinden değil... İçindeki iyilik duygularının nasırlaşmış olmasından ileri geliyor. Senin için gururundan başka bir şey yoktur. Ne kan bağları, ne içgüdüler... Ne Allah... ne dünya... ne aile, ne de arkadaş... Kendi yeteneklerini bile anlamaktan âcizsin!.. Seni vicdanın değil, ancak kırılan gururunu etkileyebilir. Çünkü sadece o, her zaman ve her şeyde, senin ağzınla konuşur ve davranışlarını idare eder.
Sayfa 277Kitabı okudu
_Bazı insanlar kendi güneş sistemlerinde yaşarlar. Onları orada ziyaret etmek gerekir. _En derin denizlerde boğula boğula becerirsin tek bir nefesle yaşamayı. En yüksek uçurumlardan düşerken öğrenirsin uçmayı. En derin yaralarla başlar en derin gülücükler. _Sevdiğiniz insanları düşünüyorsunuz, ama daha derine inin, sonunda sevdiğinizin onlar
Mahkeme … Kolektif beyin diye bir şey var mıdır?
"Yüzyıllar boyunca ortaya çıkan bazı adamlar, yepyeni yollara doğru ilk adımları atmışlar, bunu yaparken de kendi vizyonlarından başka bir silaha sahip olmamışlardır. Amaçlar farklıdır ama hepsinin bir ortak noktası vardır. Atılan adım ilk adımdır, yol yeni bir yoldur, vizyon kimseden ödünç alınmış değildir ve bu kişilere tepki olarak da her
Sayfa 966 - Kitabın mahkeme bölümü ve kitabın vermek istediğinin en belirgin şekilde verildiği kısım ,kendime not..Kitabı okudu
Reklam
_Oturarak başarıya ulaşan tek yaratık bir tavuktur. _Seksten daha ilginç bir şey keşfetmiş kişiye entelektüel denir. _Eğer doğru kullanırsan sözcükler X ışınları gibi her şeyi delip geçebilirler. _Dertlerini gözyaşlarında boğmak isteyenlere, dertlerin yüzme bildiğini söyle. _Dertten kim öImüş sanki bırak her şey dağınık kaIsın.
YAZDIM SENİ, kelimelerin büyüsüne kapılmadan, şiirin ötesine geçmeden, kimseden söz istemeden, tüm doğruları elimin tersiyle kenara itip muazzam bir yanlışın kıyısına çöküp uzun uzun yazdım seni. Sorular gelir, sorular gider, büyür bazen, sormaya kıyamazsın, yangında önce yazdıklarımı değil, kendi iyiliğini kurtaracağını bile bile yazdım seni,
Sayfa 16
'yeraltından notlar' kapanış alıntısı
"biz bugün 'canlı'nın nerede yaşadığını, neden ibaret olduğunu, adını sanını bile bilmiyoruz. bizi tek başımıza bırakın, elimizden kitapları alın o saat şaşkına döner, ne yana gideceğimizi, kimden yana çıkacağımızı, kimi sevip, kimden nefret edeceğimizi bilemeyiz. insan olmak, yani gerçek, kendi vücuduna sahip, kanlı canlı bir insan olmak dahi bize güç geliyor; bundan utanıyor, ayıp sayıyor, bildik, genel anlamda insan olmaya çabalıyoruz hep. aslında biz ölü doğmuş yaratıklarız; zaten çoktandır canlı olmayan babalardan dünyaya geliyoruz ve bundan da gittikçe daha çok hoşlanıyoruz. bundan zevk alıyoruz. yakında bir kolayını bulup doğrudan doğruya fikir dölleri olarak dünyaya geleceğiz. ama yeter bu kadar; daha fazla "yeraltından" yazmak istemiyorum..."
Sayfa 139 - kültür yayınlarıKitabı okudu
Shakespeare, Moliere
_İnsan nasıl canını kurtarmak için kaçarsa bir ayıdan, ben de öyle kaçıyorum karım olduğunu iddia eden o karıdan. Ben artık kendimin değilim. Ben bir eşeğim. Bir kadının kocasıyım. Üstümde hak iddia eden kadına aitim. Siz nasıl atınız üstünde hak iddia ediyorsanız o da benim üstümde öyle. Bir hayvana sahip çıkar gibi istiyor beni. Hani beni bir
Reklam
... bu kum saatini oradaki sahilin kumlarıyla doldurdum. Bazen çeviriyorum ve sadece kumun akışını izliyorum. Zaman, öyle değil mi? Bir şeylerin olmasını sağlamalısın. Çok geç olmadan hayatınla ilgili ne yapmak istiyorsan yapmalısın. Ve bitti!
Alıntılar eşliğinde yapılmış ikinci kısım incelemesidir
Merhaba! Aslında ikinci kısım için inceleme yazıp yazmama konusunda oldukça kararsızdım ancak sonunda yazmanın daha doğru olacağına karar verdim. Böylece kitap hakkında edindiğim her fikir, aldığım her not ve alıntı zihnimde ve yaşamımda daha iyi yer edinecek. Sizlerle de paylaşmak istedim. Üçüncü ve son kısım da bittiği zaman tüm taşlar yerine
Kızılelma
Bir milletin yürütücü kuvvetine “ülkü” denir. Toplumlardaki kisileri birbirine bağlayan nesne, sadece kök birliği, çıkar ve ihtiyaç değil, bunlarla birlikte ve aynı zamanda ülküdür. Ülküsüz topluluk yerinde sayan, ülkülü topluluk yürüyen bir yığındır. Sözlük anlamı “and” ve “uzak hedef” demek olan “ülkü”, topluluğu aynı yolda yürüten bir
"Hak! Hukuk! Bugün dünyanın neresinde hak kaldı. İnsanlar onu katletti. Herkesin hakları var, fakat onların, onların gücü var ve bugün güç demek her şey demek." "Neden onların gücü var? Çünkü bu gücü onlara siz veriyorsunuz. Ve sizler korkak olduğunuz müddetçe onların gücü hep olacaktır. Tüm bunlar, yani insanlığın bugün korkunç
Sayfa 33 - PaulaKitabı okudu
Kızıl Elma Bir milletin yürütücü kuvvetine “ülkü” denir. Toplumlardaki kişileri birbirine bağlayan nesne, sadece kök birliği, çıkar ve ihtiyaç değil, bunlarla birlikte ve aynı zamanda ülküdür. Ülküsüz topluluk yerinde sayan, ülkülü topluluk yürüyen bir yığındır. Sözlük anlamı “and” ve “uzak hedef” demek olan “ülkü”, topluluğu aynı yolda yürüten
46 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.