Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
—Ruh nedir? Sordular ve vahiy geldikten sonra cevabını aldılar: —Deki, ruh, Allah'ın bir emridir. Ve devamı: —Ve insanlar ona ait çok az şey bilecektir.
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun. _İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir. _Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur. _İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz. _Yanlış anlayanlar tarafından
Reklam
- Ruh nedir? Sordular ve vahiy geldikten sonra cevabını buldular: - De ki, ruh, Allah’ın bir emridir. Ve devamı: - Ve insanlar ona ait çok az şey bilecektir. Bu cevaptaki sonsuz derinlik hikmetini, ancak bugün, Yirminci Asır felsefesinin vardığı en ince merhâleleden sonra, varılmaz bir noktanın varılmazlık sırrını anlar gibi anlamış oluyoruz. Bin yıl sonra, aynı varılmazlığı ve anlaşılmızlığı daha iyi anlayacağız. Hiçbir izaha sığmayan ruhu, izah etmeden izah etmenin mucizesi... Nasıl ki, kainatı Allah ile izah ediyor, Allah’ı nice sıfatlariyle tanıyor, fakat izah edemiyor, bilgi çerçevesi içine alamıyorsak, öyle... Bu izah edememek, bilgi çerçevesine alamamakta da, en yüksek izahı bulmuyor mu?
Pleistosen'in başlangıcında, kıtalar bugünkü konumlarına yerleşmişlerdi. Ku­zey Amerika kuzeybatıdan doğu Asya'ya Bering Kara Köprüsü ile bağlanmıştı gü­nümüzde Alaska ve Sibirya'nın neredeyse birleştiği nokta Kuzey ve Güney Amerika, Panama Kıstağı ile birbirine bağlanmıştı, Yok olan türler dışında, Pleistosen türleri günümüzde
Sayfa 113 - Palme Yayınları / 2008Kitabı okudu
Çok muydu istediğim? Az mıydı bildiğim? Büyük müydü ideâlim? İlk Rabbim bilir, sonra da ben bilirim, bildirildiğim miktar. Derdimi O'na dillenirim, devâmı O'ndan dilenirim.
Sayfa 139Kitabı okudu
-Ruh nedir? Sordular ve vahiy geldikten sonra cevabını aldılar: ''-De ki, ruh, Allah'ın bir emridir." Ve devamı: "-Ve insanlar ona ait çok az şey bilecektir." Bu cevaptaki sonsuz derinlik hikmetini, ancak bugün, Yirminci Asır felsefesinin vardığı en ince merhâleden sonra, varılmaz bir noktanın varılmazlık sırrını anlar gibi anlamış oluyoruz. Bin yıl sonra, aynı varılmazlığı ve anlaşılmazlığı daha iyi anlayacağız. Hiçbir izaha sığmayan ruhu, izah etmeden izah etmenin mucizesi...
Sayfa 213Kitabı okudu
Reklam
Cemal Süreya Gözünden Ahmet Arif
AHMED ARİF «Bir şair: Ahmed Arif  Toplar dağların rüzgârlarını  Dağıtır çocuklara erken» «Hasretinden Prangalar Eskittim» kitabıyla Ahmed Arif’in şiiri de gün ışığına çıktı. Böylece Ahmed Arif’in Türk şiirinde zaten öteden beri sağlamış bulunduğu yer, okurun gözünde de matematik bir kesinlik kazandı. Sanırım, bu yer, bundan sonra en az
-Ruh nedir? Sordular ve vahiy geldikten sonra cevabını aldılar: -[De ki, ruh, Allah'ın bir emridir.] Ve devamı: -[Ve insanlar ona ait çok az şey bilecektir.]
Sayfa 213 - büyük doğu yayınlarıKitabı okudu
-Ruh nedir? Sordular ve vahiy geldikten sonra cevabını aldılar: “De ki, ruh, Allah’ın bir emridir.” Ve devamı: “Ve insanlar ona ait çok az şey bilecektir.” Bu cevaptaki sonsuz derinlik hikmetini, ancak bugün, Yirminci Asır felsefesinin vardığı en ince merhâleden sonra, varılmaz bir noktanın varılmazlık sırrını anlar gibi anlamış oluyoruz. Bin yıl sonra, aynı varılmazlığı ve anlaşılmazlığı daha iyi anlayacağız. Hiçbir izaha sığmayan ruhu, izah etmeden izah etmenin mucizesi...
Sayfa 213
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
Reklam
Varlığımızın ölümden sonra devamı üzerine o kadar çok söz edilirken, doğumdan önce başlamış olması üzeri­ne bu kadar az konuşulması gariptir. Denebilir ki, gelecek bakımından gayet acınası ve güvensiz durumumuz karşı­sında, öncelikle geleceğe ilgi duymamız çok daha tabiidir.
Sayfa 107Kitabı okudu
Önsöz Ondokozuncu yüzyılın ikinci yarısında bütün Avrupa'yı meşgul eden, yüzbinlerce insanın hayatına mal olan, Napoleon 1'in Rusya'ya hücumundan Birinci Dünya Savaşma kadar geçen devrede en çok insana zayiat verdiren ve askerî bakımdan da kötü idare edilen savaş şüphesiz ki Kırım Savaşı'dır. Osmanlı İmparatorluğu'na hasta adam diyen Rus
Sayfa 9 - EREN Yayıncılık ☪ 1.Baskı - Eylül 2002, İstanbulKitabı okudu
Aileden maksat mutluluktur, ön kabulüyle girilir evliliğin içerisine. Daha evlenirken arabaların önüne evleniyoruz, arkasına 'mutluyuz', yazılır. Bu aşamada evlilikten muradın 'mutluluk' olduğu ilan edilmiştir. Ama o sahte plaka kısa bir süre sonra sökülüp atıldığı gibi, o 'mutluyuz' fikri de az bir zaman sonra devre dışı kalabilir. Ailenin kurulmasının öncelikli maksadı neslin devamıdır, günahlar karşısında bir korunak bulmak ve âhirete yönelik bir yuva kurmaktır. Toplumun devamı, prensiplerin devamı, ahlâkın, hasenatın, faziletlerin devamıdır ailenin kuruluş amacı. Böyle düşünüldüğünde sorunlar küçülür, insanlar mutluluğu bulamadıkları dönemlerde yuvalarını yıkmayı düşünmezler. Çünkü mutluluk kilit beklenti olmaktan çıkarılmıştır. Yuvamız, mutlu olacağımız yerdir evet. Ancak onun tek maksadı dünyevi mutluluk değildir. Yuvanın içerisinde başka birçok sonuç gerçekleşmektedir ve onlar da birer nimettir. Tek bir sonuca bina edilen süreçler, o sonuç elde edilmediğinde yerle yeksan olmuş gibi zannedilse de, süreçte elde edilen kazanımlar yok olmayacaktır. Eşiyle beklediği kadar mutlu olamayan biri, o yuvadaki yüzlerce nimeti göremez olur; aldatmak ihanet etmek bu yanlış ön kabulün faturalarından yalnızca bazılarıdır
Yaşar Kemal ile yapılan söyleşinin devamı;
1973'te konuyu Paris'te Abidin Dino'ya, İsveç'te Zülfü Livaneli'ye anlattım. Ben romanlarımı her zaman sevdiğim, güvendiğim arkadaşlarıma anlatırım. Ölmez Otu adlı romanımı da yazmadan önce Paris'te buluştuğum Nazım Hikmet'e anlatmıştım. Yukarda dedim ya roman bir laboratuvar değildir. Her yönüyle insan gerçeğine biraz daha, biraz daha
TELEFON KULÜBELERİ YANGINI ÜSTÜNE ÇEŞİTLİ GÖRÜŞLER VE BUKUNAN KİTABIN OKUNABİLEN KISIMLARINA GÖZ ATIŞIN DEVAMI - 2 Lise öğrencisi ne dedi? "- Bir duman çıktı ki, aboovv. Caddenin karşı kaldırımındaydım. (Arkadaşı dumanı öyle bir çeker ki içine, hepsini doğru yüzüne üfler.) Hergelelik yapma da, kafanı ver, iyi dinle beni. Ateş yok, alev yok,
Sayfa 28 - Gözetleme Noktaları
220 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.