“Başka bir gezegene, oradaki kayaların yapısını incelemek için araç gönderebilecek kapasiteye sahip bu şizofrenik insanlık, milyonlarca insanın açlıktan ölmesini umursamayabiliyor. Mars’a gitmek, yanı başındaki komşuya gitmekten daha kolay görünüyor.” Demiş Jose Saramago 1998 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldıktan sonraki konuşmasında. Aslında
Hayatınıza küçücük de olsa dokunan insanları bilirsiniz.O insanlarla zaman daha kıymetlidir.
Peki hayatınızdan zaman çalanları bilir misiniz? Eminim ki farkında değiliz.
Eskiden bir günde alınan yollar şimdi en cok 5 saatte alınıyor. Eskiden günlerce süren işlerimiz şimdi çabucak bitiyor. Eskiden haftalarca sürülen tarlalar şimdi bir gunde
Söylesene: Hiç intihar etmeyi düşündün mü? Hiç mi? O halde okumaya yeltenme! Peki neden? Bir travma mı yaşadın? Bıçağı bileklerine geçirmeden veya soğukkanlı bir şekilde şah damarını kesmeden önce soğuğu hissettin mi? Ürpertiyi ensende alabildin mi? Yoksa bütün bunlara rağmen hayati zevkler, şaşalı geçici hevesler ve korku seni alıkoyup vaz mı
Öncelikle yazarın okuduğum ilk kitabı, ilk başlarda şaşırarak sayfalarını çevirmiş hatta cümleleri okurken zorlanmıştım çünkü; Yazar eserinde sadece nokta ve virgül kullanmış diğer hiçbir noktalama işaretlerini kullanmamıştı. İlk başlarda zorlansam da sonradan alıştım bu duruma. Ayrıca kitapta karakterlerin isimlerinin olmadığına da dikkat çekmek
Deniz KILIÇ
sayfasındayım. Kitabım ile ilgili geri dönüş yapan tüm okurlara teşekkürlerimi iletiyorum.
Çok güzel dönüşler aldım. Bu benim ilk kitabımdı ve ilk kitaplar hakkında ki efsaneleri bilirsiniz. Bu kitap benim efsanem. Kitapta “Belis”yani
Fetih fetih dediniz,
Yürekleri yumdunuz.
Feth-i ekber feth-i kulûb,
Nasıl da unuttunuz?
Bu dizeler kalbi olan herkesi etkilediği gibi beni de etkiliyor.
Hepimizin kanayan yarası olan kırık kalpleri ne zarif bir üslupla anlatmış şair.
Kelime ve anlam dünyası da ufku gibi geniş bir şair Yunus Kokan.
Kitabın başında şiire öyle tanımlar yapıyor
“ O gece Muzaffer’e rüyasında bir kocakarı göründü. Adının Atiye olduğunu ve kütüphanesinde onu anlatan bir kitabın öyle durup durduğunu duyurdu. Eğer üç vakte kadar bu kitabı okumaz ve on kişinin de okumasına vesile olmazsa iki cihanda da ona rahat olmadığını salık verdi. Koca dağı sis sarar gibi Muzaffer’i korku sardı. Korkuya sarılmış can
Tehlikeli Oyunlar bölümünden mezun oldum :) Zor ve yorucu, bir o kadar da düşündürücü bir okuma sürecinin sonunda diploma mahiyetinde bir inceleme yazmaya çalışacağım.
Sizce 21. yüzyılda insanlığa yönelik başlıca tehdit nedir: kamusal/kişisel finansal erimeler, ülkeler arası nükleer savaşlar veya altından kalkılamayacak kadar etkileyici olan ekolojik felaketler veya epidemik hastalıklar? Yazar Yuval Noah Harari'ye göre cevap, yukarıdaki seçeneklerden hiçbirisi değil. Tüm bunların yerine, en büyük varoluşsal
Bu sefer incelemeye birkaç zor soruyla başlamak istiyorum. Başkalarının düşünceleri veya fikirlerinin etkisinde kalmadan herkes elini vicdanına koyarak bu soruları içinden yanıtlamaya çalışsın lütfen. Eminim hepinizin bu sorulara vereceği bir takım ezberlenmiş cevapları hafızasında hazır bir şekilde duruyordur. Onları silin hemen. Benim istediğim
Çocukken masallarla öğrenen insan, büyüdüğünde de misallerle daha iyi anlayabiliyor. Saygı duyulması gereken zekalar, güzel bir kurguyla büyük bir evreni size sunabiliyorlar. Kurmacanın bu büyülü dünyasını kullanan Tanpınar da bize, bir enstitü üzerinden dünyayı ve insanı anlatıyor.
Derinliği ve felsefesi olan bir roman, aynı zamanda oluşturduğu
Meursault "işte yeri burası" diye konumlandırabileceğiniz bir karakter değil. Kafanızda nereye yerleştirirseniz sanki oraya ait değilmiş gibi hissettiriyor. Boşvermişlik, başıma ne geldiyse çekerim düşüncelerinin yoğun olduğu biri.Davranışlarını anlamlandırmak çok zor. Ama gerçekten birinin her davranışını, sözünü kendimizce
Yeni yılın ilk okuması böyle güzel bir kitaba denk geldi umarım devamı da böyle olur. Çalıştığım işyerinde düzenlediğimiz okuma grubunda seçilen ilk kitap Sineklerin Tanrısı. Ben bu kitabı uzun zamandır kütüphanemde tutup okunma zamanını bekliyordum, demek ki şimdiymiş zamanı. Ama itiraf etmeliyim ki bende bu etkiyi yapacağını zannetmiyordum, dört