Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
.. Âşık insanların beyinleri üzerinde yapılan görüntüleme çalışmalarının ortaya koyduğu en ilginç sonuçlardan biri, beynin ön (frontal) bölgelerinde yer alan "akıl yürütme" ve "planlama" ile ilişkili bölgelerde izlenebilen baskılanma. Âşık bir beyinde, akılcı ve eleştirel düşünmeyle ilgili ön beyin bölgeleri büyük oranda devreden çıkmakta.
Tutumluluk (Occam'm usturası olarak da bilinen ve “doğru açıklamanın, olasılıkla en basit açıklama olduğu” biçiminde özetlenebilecek ilkede olduğu gibi), bilimiıısanları arasında sık geçen bir kavram olsa da içerdiği bariz zarafetin tuzağına düşmememiz gerekir; çünkü bu akıl yürütme biçimi geçmişte başarılı olduğu ka￾dar başarısız da olmuştur. Örnek verecek olursak Güneş’in Dünya çevresinde dolandığı, en küçük ölçekteki atomların, daha büyük ölçekli cisimlerle aynı kurallara tabi olduğu ya da algıladıklarımızın gerçeği yansıttığı görüşleri, bu tutumluluk ilkesiyle uyuştuğu halde hepsinin yanlış olduğu ortaya çıktı. Bana kalırsa, bu tutumluluk tartışması, aslında tartışma bile değildir; tek işlevi daha ilginç görüşlerin önünü kesmek olmuştur. Tarihe bir kılavuz gözüyle bakacaksak eğer, bir bilimsel problemi köşeye sıkıştırmış olduğumuzu varsaymanın hiçbir zaman iyi bir fikir olmadığını görebiliriz.
Reklam
Kuran da iki kadının tanıklığını ancak bir başka erkeğin tanık olarak varlığı durumunda kabul eder; yani, hiç erkek tanık yoksa dört kadın iki erkeğe eşit olamaz! Burada ilginç olan, her iki geleneğin de ( Atina geleneği ve İslam), bu kısıtlamanın gerekçesi olarak aynı bahaneye -kadının sözde daha duygusal olmasının algılama yeteneğini ve akıl yürütme yetisini azaltması- başvurmasıdır.
DOğANIN SONRADAN BAHŞETTİĞİ SİNiR SiSTEMİ
Sinir sistemi, yaşamın sonraki evrelerinde ortaya çıktı. Aslın­da hiçbir şekilde birincil değildi. Sinir sistemi, hayatta kalmayı sağlamak, yani organizmaların karmaşıklığı yüksek düzeyde işlevsel koordinasyon gerektirdiğinde, yaşamı mümkün kıl­mak amacıyla sonradan ortaya çıktı ve hissetme zihin, bilinç, açık akıl yürütme, dil ve matematik gibi daha önce mümkün olmayan olağanüstü fenomenlerin ve işlevlerin gerçekleşme­ sine yardımcı oldu. İlginç bir şekilde, bu "nöro-yetkili" yeni sistem, zaten var olan ve tek amacı yaşama hizmet etmek olan örtük biyolojik zekanın ve örtük bilişsel becerilerin başarıla­rını artırdı. Bu yeni nöral sistem, homeostazın kurallarını en uygun hale getirmeye ve hayatı daha güvenli bir şekilde sür­dürmeye yardımcı oldu; çok hücreli ve çok sistemli karma­şık organizmaların ihtiyaç duyduğu yüksek düzeyde işlevsel koordinasyonu sağlayarak yaptığı tam da buydu. Endokrin, solunum, sindirim, bağışıklık ve üreme sistemleri gibi ayrı sistemlere sahip çok hücreli organizmaların kurtarıcısı sinir sistemi oldu; sinir sisteminin mümkün kıldığı zihinsel imge, duygu, bilinç, yaratıcılık ve kültür, sinir sistemine sahip orga­ nizmaların hayatta kalmasını sağladı.
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun. _İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir. _Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur. _İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz. _Yanlış anlayanlar tarafından
_Fizyonomi: Yüz Okuma Sanatı
_Schopenhauer: Fizyonomi bilimi, yüzden kişiliği okuma sanatıdır. Bir insanın çehresinin şekli şemali, ikiyüzlülüğün hakim olamadığı yegâne sahadır. Her insanının çehresi bir haritadır. Bir insanın çehresi, dilinden daha ilginç şeyler ele verir çünkü onun yüzü, söyleyip söyleyebileceği her şeyin özetidir. Dil bir insanın sadece düşüncelerini ele
Reklam
_Sık ve çok gülmek, zeki insanların saygısını ve çocukların sevgisini kazanmak, dürüst eleştirilerin takdirine layık olmak ve yanlış arkadaşların ihanetlerine katlanabilmek, güzelliği takdir edebilmek, başkalarındaki en iyiyi bulabilmek, sağlıklı bir çocuk, bahçelik bir arazi ya da daha iyi duruma getirilmiş bir sosyal durum yoluyla bu dünyayı
Özgürlük Yanılsaması
_Albert Einstein: _İnsanlar özgür olduklarını düşünürler ama bu sadece bir yanılsamadır çünkü evrende her şey kozmik manyetik kuvvetin; iç ve dış nedensellik yasasının etkisi altındadır ve bunun bilincine ermiş insan da özgürlüğün sadece bir yanılsama olduğunu bilir. İnsanın bu yanılgıdan kurtulması en büyük özgürlük; bu çabanın kendisi de bir
_Tanrıları, tıpkı insanlar gibi sevgi ve nefretle harekete geçen, armağan ve kurbanlarla etkilenen duygulu ve zeki varlıklar diye biliriz. İşte, dinin kökeni budur. Dolayısıyla, puta tapıcılığın ya da çoktanrıcılığın da kökeni budur. Tanrısal varlıkları yetkinliğin en son sınırlarına değin yücelte yücelte, sonunda birlik ve sonsuzluk, yalınlık ve
_Işık bekliyor, fakat karanlığa sığınıyoruz. İncil _Karanlığa lanet etmektense, bir mum yakmalıyız. _Neyin doğru olduğu umurumuzda mı? Fark ediyor mu? _Gerçek bilgelik, sınırlarımızı bilmekte yatar _Can sıkıcı ve sevimsiz görünse de bilimsel yöntemin önemi, bilimsel bulgulardan çok daha büyüktür. _Edilgen taraf, baskın tarafın yanılsamalarına
Reklam
_Asıl mesele, şimdiye dek kimsenin görmediğini görmek değil fakat daha çok şimdiye dek kimsenin düşünmediği bir şeyi düşünmektir. Dolayısıyla bir filozof olmak, doğa bilimcisi olmaktan çok daha fazla şey talep eder. _Orta çağlar bize tecrübe etmeksizin düşündüğümüzde nereye gideceğimizi gösterdi. Yaşadığımız yüzyıl da düşünmeksizin tecrübe
Espriler - Otobiyografi
_Nükte’yi anlamak oldukça güç. _Nükte, benzemezin içindeki gizli benzerleri açığa çıkarma yeteneğidir. _Nükte, zeka ürünü olarak haz üretmeye yarayan bir etkinliktir. Esprilerin malzemesi, yasaklanmış arzulardır. _Bazı Nükte formülleri: Şaşırtma, aydınlatma, karşıtlıklar, anlamsızlıktaki anlam. _Kraeplin: Karşıt iki kavramın birleşimi ve
Aşık insanların beyinleri üzerinde yapılan görüntüleme çalışmala­rının ortaya koyduğu en ilginç sonuçlardan biri, beynin ön (frontal) bölgelerinde yer alan "akıl yürütme" ve "planlama" ile ilişkili bölge­lerde izlenebilen baskılanma. Aşık bir beyinde, akılcı ve eleştirel dü­şünmeyle ilgili ön beyin bölgeleri büyük oranda devreden çıkmakta.
"Akıl yürütme tarzları ilginç bir şekilde kendi kendini onaylama özelliğine sahiptir. Bir önerme, ancak doğruluk değerinin saptanmasını sağlayacak bir akıl yürütme ve soruşturma tarzı varsa doğru ya da yanlış olarak değerlendirilebilir."
Sayfa 20 - Metis Yayınları, Çeviren: Mehmet Moralı
106 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.