Cinayət və Cəza

Fyodor Dostoyevski
Dünya ədəbiyyatının şah əsərlərindən sayılan Fyodor Mixayloviç Dostoyevskinin “Cinayət və cəza” romanı oxucuya heç zaman unutmayacağı həyəcanlı anlar yaşadır. Bu əsəri oxuyan oxucu passiv mütaliədən canlı şahidə çevrildiyini anlayır. İnsan, həyatı məntiq qanunları ilə anlayıb, mənəvi qanunlarla isə mühakimə etmək istəyir. Bu ziddiyyət insan ilə dünya arasında uçurum yaradır. Həmin uçurum isə başdan-başa suallarla doludur: Günahkar insanın cəzası nə zamandan başlayır? onun günah törətdiyi gündənmi, yoxsa günahını dərk etdiyi andan? Günahkarın cəzasını kim kəsir? məhkəmə, qisasını alan insan, yoxsa əsl cəzanı insan özü özünə verir? Cəza müddəti nə zaman tamamlanır? Günahına bəraət qazandırdığın vaxtdan, həbs müddətini başa vurduqda, yoxsa haqsızlıq etdiyin insan tərəfindən tamamilə bağışlandığın dəqiqədən?
672 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1866
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

704 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
SUÇ VE CEZA - Dikkat Spoiler içerir!
Hemen hemen her eseri dünya klasiklerine girmiş Dostoyevskinin Rus Habercisi ismindeki edebiyat dergisinde, bir yıl boyunca yayımlanmış romandır. Romanda idealist bir hukuk talebesi olan Raskolnikov ağır bir şekilde fakirlik çekmektedir. Meşhur tefeci Alena İvanovna'yı öldürüp parasını ve eşyalarını alıp fakirlere dağıtmayı planlar . Sonra bir baltayla kadını öldürür ama hesap dışı gelişen birşey olmuştur. tefeci kadının kardeşi Lizaveta İvanovna da gelmiştir. Delil bırakmamak adına onu da öldürür. Kitabın devamında ise olaylar üzerine tahliller yapılıyor. Birine iyilik yapmak için kötü biri de olsa başka biri öldürülür mü? Yada bu cinayet kendi fakirliğinden kurtulmak için mi yapıldı yoksa diğer insanları kurtarmak için mi? Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2024171,7bin okunma
705 syf.
10/10 puan verdi
Suç ve Ceza, ciddi anlamda okuma alışkanlığı kazandığım kitap. Ne zaman okuduğun en iyi kitap ne ya da kitap tavsiyesi istense aklıma ilk gelen kitap. Ayrıca 10 puan verdiğim tek kitap(tı, Kayıp Zamanın İzinde yi okuyana kadar). Romanın kahramanı Rodion Romanovich Raskolnikov 'un psikolojik buhranlarına, topluma bir türlü uyum sağlamak istemeyişine, sivri diline ve parlak zekasına tanık oluyorsunuz. Dostoyevski, kahramanımızın hayata bakış açısını, teorilerini, toplumsal ahlakı sorgulanmasını, ailesini ve aile ilişkilerini, dostlarını, düşmanlarını, tüm bunlarla olan ilişkilerini inceliyor ve muhteşem betimlemelerle sizlere de yaşatıyor. Dostoyevski öyle bir karakter yaratmış ki adamın katil olmasına rağmen sempati duymayan yoktur sanırım Raskolnikov' a. Suç olgusuna farklı bir perspektiften bakabilmeyi mümkün kılıyor bu da. Hikayedeki anlatım o kadar ayrıntılı ve gerçekçi ki sanki Dostoyevski kendisi yaşayıp da yazmış. Hatta bununla ilgili bir de doğruluğundan emin olamadığımız mevzu var. Kitap yayınladıktan sonra savcı, Dostoyevski hakkında dava açmış. Gerekçesi ise: " Bir caninin ruhsal durumunu bu kadar gerçekçi ve ayrıntılı anlatan bir kişinin geçmişinde kesinlikle bir cinayet saklıdır. " olmuştur. Kitap okuyorum, diyen herkesin okuması gerektiğini düşündüğüm bir klasik. Albert Camus gibi büyük bir yazarın da takdirini almış ve ;" Suç ve Ceza'yı okuduktan sonra, ilk kez yeteneğim hakkında bir kuşku duydum. Ciddi olarak, bu işten vazgeçme ihtimalimi ölçüp tarttım " dedirtmiş bir şaheser.
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2024171,7bin okunma
687 syf.
10/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Spoiler!
Fyodor Dostoyevski’nin 1866 yılında kaleme aldığı “Suç ve Ceza” isimli yapıtı bugün hala okunmakta ve tavsiye edilmektedir. Kitabı okuduktan sonra anlıyoruz ki, gerçekten de neredeyse yüz elli yıllık geçmişinde hakkında söylenen bütün övgü sözcüklerini fazlasıyla hak etmiştir Dostoyevski. İnsanı insana yani bizi yine kendimize anlatan ve bunu da çok iyi yapan bir başyapıt “Suç ve Ceza”. Sürekli kendisiyle çelişen, sefil bir adamın iç hesaplaşmasını, toplumun yararı için kanun ve kuralların yok sayılabileceği düşüncesiyle, toplum içinde bir parazit olarak gördüğü tefeci kadını öldürmesini anlatır. Raskolnikov tefeci kadının kafasına baltayı indirdiği andan itibaren acı çekmeye başlamıştır. Raskolnikov'un ikilemleri ve iç çatışmalarından yola çıkılarak insanoğlunun toplumsal, ahlaki ve dini değerleri de sorgulanır. Ne söylenebilir ki? Böyle bir eser hakkında öyle uzun uzadıya yorum yapmak kesinlikle haddim değil. Dostoyevski yazmış ben ne diyeyim. Kendi adıma söylüyorum, beni sarsan birkaç kitaptan biri olduğunu söyleyebilirim. Suç ve ceza mutlaka okunmalı ve Raskolnikov mutlaka tanınmalıdır.
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2024171,7bin okunma
687 syf.
·
Puan vermedi
·
23 günde okudu
Hakkım var mı?
Öncelikle buraya bir inceleme yazmadan önce ne kadar düşündüğümü bilemezsiniz. Öylesine bir kitap okudum ve kafamda öylesine sesler belirdi ki anlatamam. Kitabın her detayını anlayabilecek bilgiye sahip olduğumu maalesef düşünemiyorum, bir inceleme yazmaya da hakkım var mı emin de değilim açıkçası. Ancak kitaptan öylesine etkilenmiş bir haldeyim
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2024171,7bin okunma
·
Puan vermedi
“Dostoyevski”
"En bi sevdiğim ikinci yazar Dostoyevski "Suç ve Ceza" yerin bende çok ayrı! Yorucu ve doyurucu bi eser! Dostoyevski'nin çok güç yıllarda yazdığı bi kitaptır. Romanı yazdığı yıllarda çok sevdiği arkadaşlarını ve kıymetli eşi Mariya'yı kaybetmiştir! Gelelim o meşhur baltası elinde baş kahramanımız Raskolnikov'a! Cinayetlerden çok, içinde bulunduğu ruhsal psikolojik travmaya, durumuna üzüldüm. Kitabın 514-527 sayıları arasında geçen Sonya ile Raskolnikov arasında geçen konuşmalar, cinayetin neden işlendiğini ve Raskolnikov'un psikolojisini gözler önüne sermektedir. O sayfalar daha dikkatle okunmalı! Ahh güzel kalpli anne Pulheriya. Annesi Pulheriya ve kardeşi Dunya onlara üzüldüm. Ahh yoksullluk, yokluk! Çaresizlik! Kitabın sonunda Razumihin ve Dunya'nın evlenmesine ayrı bi sevindim. Sonya, Raskolnikov'u dirilten kadın. Onca yürek yükünden sonra, iyi hissettiren kadın. Sen iyi ki varsın Sonya!
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2024171,7bin okunma
687 syf.
10/10 puan verdi
Uzun bir incelemeden merhabalar
KARAKTER REHBERİ: • Rodion Romanoviç Raskolnikov (Rodya): Başkarakter • Alyona İvanovna: Tefeci kadın • Lizaveta: Tefecinin kız kardeşi • Bay Marmeladov: Meyhanedeki sarhoş, Sonya'nın babası • Katerina İvanovna: Marmeladov'un eşi, Sonya'nın analığı • Lippevehzel: Katerina Ivanovna'nın ev sahibesi • Sonya: Fahişe,
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2024171,7bin okunma
·
Puan vermedi
Raskolnikov'u Anlamak…
Dünya edebiyatının en iyi eserlerinden olduğu varsayılan Suç ve Ceza’yı anlamak için Raskolnikov'un eylemlerini ve düşünsel formunu sorgulamamız gerektiğini düşünüyorum. # YÜZLERCE İYİLİK ELDE ETMEK İÇİN BİR KÖTÜLÜK YAPILABİLİR Mİ? Raskolnikov'un maddi durumu oldukça kötüdür. Üniversite öğrencisi olan Raskolnikov, roman boyunca
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Karatay Yayınları · 2020171,7bin okunma
687 syf.
10/10 puan verdi
·
29 günde okudu
Sefalet
Dosto, bu kitap ilk olarak 1866 da bir Rus Edebiyat Dergisi 12 parça halinde yazdı.
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
10 yıllık Sibirya sürgününden sonra bu kitabı bitirdi. Dosto nun en büyük kitaplarından olan bu eser, aynı zamanda da Dünyanın En İyi Klasiklerinden biri olarak da sık sık anılır. Kitap, aslında Raskolnikov adında karakter yapısı pek olarak oturmamış bir
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2024171,7bin okunma
648 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Büyüleyici
Öncelikle bu kitap çok okumak istediğim kitaplar arasındaydı ve ben hep geçiştirdim. Açıkçası okumaya çok korkuyordum sebebi ise bu kadar önemli, herkes tarafından bu kadar çok okunan, beğenilen bir kitabı acaba bende tam anlamıyla anlayabilecek miydim. Baya anlaşılır bir şekilde okumaya başladım ve nihayet bu muhteşem eseri bitirdim. Bitirdim ama bu ilkiydi fırsat buldukça arada tekrar alıp okuyacağım ve okumakta zevk alacağım bir kitap. Konu itibariyle olsun, Dostoyevski'nin dili olsun, kitabın içindeki onca kahramanın psikolojilerini okurlara mükemmel bir biçimde yansıtması olsun cidden çok değerli ve tekrar tekrar okunması gerekilen bir kitap benim için. Konudan bahsetmek istemiyorum tadı kaçmasın diye. Kesinlikle okumayan herkese tavsiye ediyorum. Beni etkileyen başka bir şeyden de bahsetmek istiyorum. Kitabı okumaya başladığımda Dostoyevski'nin yaşamına bir göz atmıştım. Dostoyevski'nin bir harekete üye olduğu için tutuklanması. Onunla beraber yirmi bir kişinin idamı kararının alınması ama o zamanki Çar tarafından affedilmesi çok dikkatimi çekmişti. Okumayı bitirince de bir şey fark ettim eğer o idam gerçekleşseydi Suç ve Ceza gibi diğer eserlerinden mahrum kalabilirdik. Kitabın bu yayınında Zülfü Livaneli'nin ön sözünde Suç ve Ceza üzerine dediği şu sözde ne demek istediğimi anlatmış: " Suç ve Ceza yazılmasaydı bir yanımız eksik kalırdı." Herkese iyi okumalar. Kitaplarla kalın. :)
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Doğan Kitap · 2019171,7bin okunma
701 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Kim Demiş “Günahsızdır Tanrı” ??
"Teolojik Çözümleme" Suç ve Ceza’nın -gerek muhtevası gerekse illeti bakımından- psikolojik çözümlemelerden vücuda geldiği düşünülür. Bizce bu, sadece bir yakıştırmadır ve acele verilmiş bir hükümdür. Üstelik sığ bir kanaatten husule gelmiş basit bir düşüncedir de. Zira eser -felsefi bir problemi kaynak alması hasebiyle (bizce)-
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2024171,7bin okunma

Yazar Hakkında

Fyodor Dostoyevski
Fyodor DostoyevskiYazar · 137 kitap
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski (Rusça: Фёдор Миха́йлович Достое́вский) (d: 11 Kasım 1821, Moskova - ö: 9 Şubat 1881, Sankt Petersburg), Rus roman yazarı. Dostoyevski, Mikhail ve Maria Dostoyevski'nin oğlu olarak 11 Kasım 1821 tarihinde Moskova'da doğdu. Altı çocuklu ailenin ikinci çocuğuydu. Babası Mikhail, askeri cerrahlıktan emekli olduktan sonra Mariinsky Hastanesi'nde yoksullara hizmet etmeye başladı. Hastane, Moskova'nın en kötü yerlerinden birinde bulunuyordu. Dostoyevski de bu hastane de doğdu. Mikhail, alkole bağımlıydı ve evini sıkı disiplin ile yönetiyordu. Çok kolay sinirlenebiliyordu. Dostoyevski'nin annesi Maria ise bir tüccar kızıydı. Dostoyevski, çocukluğunu çoğu zaman sarhoş bir baba ve hasta bir anne arasında geçirdi. Babasının çalıştığı hastaneden bulunan hastalar ile vakit geçirmeyi ve onların hikâyelerini dinlemeyi çok seven Dostoyevski, ilköğrenimini Moskova'da yaptı. Annesi tüberküloz hastalığı yüzünden öldüğü zaman, sert disipliniyle tanınan Petersburg Mühendis Okulu'na gönderildi. Arkadaşlarının, sinirli ve aşırı duyarlı bir yapıya sahip olduğu için "Ateş Fedya" lakabını verdikleri Dostoyevski, Petersburg'ta zamanını kitap okuyarak, düşüncelere dalarak ya da kardeşi Mihail ile söyleşerek geçirdi. Babasının 1839'daki ani ölümünü burada öğrendi. Okulu başarıyla bitirdikten sonra İstihkâm Müdürlüğü'ne girdi. Bir yıl sonra istifa ederek buradan ayrıldı. Ordudan ayrıldıktan sonra edebiyata yönelen Dostoyevski'nin ilk kitabı İnsancıklar, 1846 yılında yayımlandı. Bu eserinin ardından yazdığı kitaplarla beklediği başarıya ulaşamayan Dostoyevski'nin umudu kırıldı ve politikayla ilgilenmeye başladı. 1849 yılında devlet aleyhindeki bir komploya karıştığı iddiası ile tutuklandı. On ay hapishanede kalan Dostoyevski, kurşuna dizilmek üzereyken diğer sekiz tutuklu arkadaşı ile affedildi. Cezası dört yıl kürek, dört yıl da adî hapse dönüştürüldü. Cezasını çekmesi için Sibirya'da bulunan Omsk Cezaevi'ne gönderildi. Burada geçirdiği dört yılın ardından er rütbesi ile hizmete verildi. Subaylığa kadar yükseldi. 1857 yılında Maria Dmitrievna Isayeva ile evlendi. Beş yıl boyunca görev yapan Dostoyevski, 1859 yılında özgür bırakıldı ve Petersburg'a yerleşti. Petersburg'a döndükten sonra Ezilenler (1861) ve Ölüler Evinden Anılar (1862) adlı eserleri yazdı. Kardeşiyle birlikte iki dergi çıkardı. 1862'de arzuladığı Avrupa seyahatini gerçekleştirdi. Sara nöbetleri ve kumar bağımlılığı yüzünden maddi açıdan darlığa düştü. Bu dönemde Yeraltından Notlar (1864), Suç ve Ceza (1866), Kumarbaz (1866), Budala (1868), Ebedi Koca (1870) ve Ecinniler (1872) gibi eserleri yazdı. Eşinin ölümünden sonra sekreteriyle evlendi. Yeniden borçlandı ve kumarhanelerde gezmeye başladı. Kızının ölümünün ardından büyük bir sarsıntı geçirdi. Delikanlı (1875), Bir Yazarın Günlüğü (1876) ve Karamazov Kardeşler (1879) adlı eserlerinde yazarlık hayatı boyunca konu edindiği temaları yeniden ele aldı. Karamazov Kardeşler adlı yapıtını üç yılda bitiren Dostoyevski, bir ciğer kanamasıyla yatağa düştü ve 9 Şubat 1881 tarihinde öldü. Dünya edebiyatını en çok etkileyen ve en çok okunan yazarlardan biri olan Dostoyevski'nin eserleri birçok 20. yüzyıl düşünürünün fikirlerini derinden etkiledi. İlk yazarlık dönemi Ordudan ayrıldıktan sonra kurgusal roman yazmaya başladı. Dostoyevski'nin ilk kitabı olan İnsancıklar (Bednye Lyudi) ilk olarak 1846 yılında yayımlandı. Dostoyevski, toplumunu acımasız kurallarında yaşlı bir adamın öksüz bir kıza duyduğu sevdayı iç dünyasındaki derin çatışmalarla işledi. Halkın sıcak ilgisiyle karşılanan bu kitap, eleştirmenlerden de övgüler aldı. Ünlü eleştirmen Belinski, romanı okuduktan sonra Dostoyevski'ye gelecekte büyük bir yazar olacağına dair övgü dolu sözler söyledi. Şair Nikolay Neksarov, Dostoyevski hakkında "Yeni bir Gogol doğdu" diye konuştu. Yazarlıkta ün sağladıktan sonra 1846 yılında Gogol esintileri bulunan kitabı Öteki (Dvoynik) yayımlandı. Yazar bu romanda, kendini ortadan kaldırmaya çalışan benzeriyle sürekli çatışma halinde bulunan bir memurun hikâyesini anlattı. Bu romanda ele aldığı çift kişilik temasını daha sonra bazı romanlarında kullansa da roman, Belinsky dahil hiçbir eleştirmence beğenilmedi. Eleştirmenler romanı sıkıcı buldu ve alay etti. 1847 yılında ise Ev Sahibesi (Hozyayka) isimli romanı yayımlandı. Dostoyevski bu eseri ile de beklediği övgülerin aksine olumsuz eleştiriler aldı. Dostoyevski, ruhsal çöküntüye düştü ve üzüntüden hasta oldu. Ancak yazarlığı bırakmayan Dostoyevski, 1848 senesinde Beyaz Geceler (Belıye Noçi) ve Bir Yufka Yürekli (Slaboye Serdtse) adlı kitapları yayımlattı. Bir Yufka Yürekli, yazara itibarını yeniden kazandırsa da beklediği başarıyı elde edemeyen Dostoyevski'nin umudunu kırdı. Yazarlıkta umudunu kırılan Dostoyevski, politikayla ilgilenmeye başladı ve genç liberallerin (Tetrashevski) grubuna girdi. İkinci yazarlık dönemi 1859'da ordudan terhis edilerek Moskova dışında küçük bir yerde kalmaya zorlanan Dostoyevski, özgürlüğüne kavuştuktan sonra Petersburg'a döndü. Kardeşi Mihail ve arkadaşı N.N. Strahov ile birlikte Vremya (Zaman) ve sonra da Epoha (Dönem) adlı dergileri hazırladı. Bu dergilerde Slavcı düşünceyi savunduğunu belirten yazılar yazdı. Ezilenler (Unijenniye i Oskorblyonniye) ve Ölü Evinden Anılar (Zapiski iz Mertvogo Doma) ile kendinden söz ettirdi. 1863 yılında arzuladığı Avrupa seyahatini gerçekleştirdi. Sara nöbetleri ve kumar borçları yüzünden sıkıntıya düşen ve yayımcılardan yazmadığı romanların avanslarını alarak yaşayan Dostoyevski, Yeraltından Notlar adlı yapıtı 1864 yılında yayımlandı. Romanda bir zihnin derinliklerine indi. Suç ve Ceza (Prestuplenie i Nakazanie) ve Kumarbaz(İgrok) adlı yapıtları 1866 yılında yayımlandı. Dostoyevski, Suç ve Ceza'yı 1858 yılında Semipalatinsk'te bulunduğu zaman Roussky Slovo dergisi için uzun bir hikâye olarak tasarlamıştı. Bunun nedeni, Sibirya'dan ayrılana dek roman yazmama kararı almasıydı. Dostoyevski, kardeşi Mihail'e gönderdiği bir mektupta kitap hakkında: “ ...Konusu gerçekten çok güzel. Kahramana gelince, bugüne kadar hiç denenmemiş bir kişi. Ama bugünün Rusyasına bakacak olursak, böyle bir kişi karşımıza sık sık çıkmaktadır. Bu sonuca halkın kafasını yeni fikirleri anlayarak vardım. Öyle hissediyorum ki, yeni fikirler ve görüşlerle döndüğüm zaman, romanımı genişletmekte başarılı olacağım. Kişi aceleye gelmemelidir dostum. Ve insan iyi olanın dışında hiçbir şey yapmamalıdır... ” diye yazdı. Dostoyevski, bu eserinde bir Rus aydını olan Raskolnikov'un kendi doğrusu adına işlediği cinayetleri ve vicdanıyla hesaplaşmasını konu edindi. Yazar, küçük bir otel odasında ve kötü bir ekonomik durumla yazdığı Suç ve Ceza'yı 1866 yılında tamamlamıştı. Dostoyevski'nin yazdığı Budala (Idiot) eseri 1866, Ebedi Koca (Veçnıy Muj) 1870, Ecinniler (Besı) 1872 yılında yayımlandı. Bütün bu başyapıtlar birbirinin izledi. Karısı öldükten sonra sekreteri Anna Grigoriyevna Snitkina ile evlendi. Yeniden borçlanan ve kumaranelerde dolaşmaya başlayan Dostoyevski, bir kız çocuk sahibi oldu. Ancak kızı fazla yaşayamadı ve doğduktan kısa süre sonra öldü. Dostoyevski de bu yüzden büyük bir sarsıntı geçirdi. 1875'te Delikanlı (Podrostok), 1876'da Bir Yazarın Günlüğü (Dnevnik Pisatelya)[ ve 1879'da Karamazov Kardeşler (Bratya Karamazovi) adlı romanları yayımlandı. Hayatı boyunca eserlerinde işlediği temaları yeniden ele aldığı, insan duygularının derinliğine inen eserler yazan Dostoyevski, Karamazov Kardeşler'de Ivan ve Alyosha Karamazov adlı karakterler için filozof Vladimir Sergeyevich Solovyov'dan ilham aldı. Zosima ve Alyosha'nın öne çıkacağı Bir Büyük Günahkarın Yaşamı adlı eseri tamamlayamadı. 1881 yılının Ocak ayında bir ciğer kanaması geçirerek yatağa düştü ve 9 Şubat 1881 tarihinde öldü. Dostoyevski için yapılan cenaze töreninde yaklaşık otuz bin kişi tabutunun arkasında yürüdü. Dostoyevski, beğeniyle karşılanan ilk romanı İnsancıklar'dan sonra yazdığı Öteki ve Ev Sahibesi ile olumsuz yorumlar aldı ve depresyona girdi. Ancak yazar, kendisini ruhsal çöküntüye götüren düşüncelerden uzaklaşmayı bildi. Dış dünyadan kopan zihninin parçalanışını kendi çözen yazarın eserlerindeki ruhbilimsel açıdan en zengin tema da çift kişilik temasıdır. Kendini ortadan kaldırmaya çalışan benzeriyle sürekli çatışma hali içerisinde bulunan bir memuru anlattığı Öteki adlı yapıtında daha sonra da işleyeceği bir tema olan çift kişilik temasını işlemişti. Ellili yaşlarında içine bazen bir karamsarlık ve ağırlık çöken Dostoyevski, bu durumu ikinci eşi Anna Grigoriyevna Snitkina’ya "Sanki bir suç işlemişim gibi bir çeşit sebepsiz hüzün ve keder içindeyim" diye açıklamıştı. Ecinniler'de Stavrogin'i bir çocuğa tecavüz ettirmiş olması yüzünden de kendini hep suçlamıştı. Dostoyevski kendi çocukluğunda, annesine acı çektirmesinden, sürekli sarhoş olmasından ve hizmetkârlara kötü davranmasından dolayı babasından nefret ediyordu. Eserlerinde kullandığı, kaderine boyun eğen ve uysal kadın örneğini kendi evinde; annesinde gördü. Kadının alttan alması, erkeği daha da kızdırmaktan başka bir işe yaramayacağını görmüştü. Çok duyarlı biri olan Dostoyevski, bu yüzden babasına kin besliyordu. Babasının ölümünü haber aldığında, "Babamın ölümünde benim hiçbir suçum yok, ama bu öldürmenin kefaretini ödemeye hazırım, çünkü içimden onu öldürmek geçiyordu" diyerek Karamazov Kardeşler adlı romanında yer alan Dimitri Karamazov'un tepkisinin benzerini gösterdi. Dostoyevski, babasının ölümünü istediğini düşünerek depresyona girdi. Bazı yazarlara göre de ilk sara nöbetlerine de bu düşünce sebep oldu. Sigmund Freud ve birçok psikanalizci, babaya duyulan bu nefrete ve bunu izleyen suçluluk düşüncesine dayanarak Dostoyevski'nin hastalığının sinirsel kökenli olduğunun ortaya çıkardı. Andre Gide, Ezilenler adlı romanın, aşağılanışın insanı cehennemlik ettiği, alçakgönüllüğünse kutsallaştırdığı fikriyle dolu olduğunu söylemişti. George Steiner ise Charles Dickensvari bir havanın olduğunu söylediği Ezilenler'de bulunan temanın Ebedî Koca'da, Ecinniler'de ve Karamozov Kardeşler'da da yer aldığını söyledi. Nicholas Berdyaev, Dostoyevski'nin bütün yaratıcı gücünü insana ve insanın kaderi temasına adadığını, bunun da onu ölümsüz kılmaya yettiğini belirtti. Devlet aleyhinde bir komploya katıldığı iddiası ile tutuklandıktan sonra sekiz ay hapisanede kalan Dostoyevski, suç ve ceza kavramlarıyla en yoğun şekilde burada karşılaştı. İdam edilmek üzereyken affedildi. Cezası dört yıl kürek ve altı yıl adî hapse dönüştürüldü. Dört yılın sonunda er rütbesi ile kışlaya verildi ve 1859 yılında terhis edildi. Suç ve Ceza adlı eserini 1858 yılında oluşturmaya başladı. Bu eserinde ahlak kavramını ve siyaseti harmanladı. Dostoyevski, bu romanda sadece Rus halkını değil, tüm insanlığı tehdit eden bir kısır döngüden kurtulmanın gerçekleşebileceğini vurguladı. Yazar, John Stuart Mill'in ekonomik refah için bireysel bencilleşmeyi öneren kuramını Semyon Zaharoviç Marmeladov'un ağzından eleştirdi. Dostoyevski, düşünce ve sanat deneyimini sürekli olarak arttırdı. Tanrı'dan, ateizmden, kötülükten, özgürlükten söz eden roman karakterleri, gerçekte aynı bilincin farklı anları gibidir. Bu karakterler aracılığıyla Dostoyevski, cinleri ruhundan uzaklaştırır. Bakış açısı değişmekle beraber eserleri, gerçeğin hep aynı çoşkulu ve acı veren arayışı içerisindedir.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.