Oğuz Aktürk ün dün son videosunu izledim arkadaşlar.Bakış açısına saygı duyduğum ve çok daha başarılı olacağına inandığım bir gerçek okur kendisi.Ne yazık ki okurlara Youtube de ekmek yok.Keşke arkadaşını kışkırtsaydı dediğim biri.Benimde son zamanlarda kafama taktığım bir konuya değinmiş videosunda.
Video linki.youtu.be/7apkqW7C3q0 ve
Ödön Von Horvath 1901 yılında, günümüzde Hırvatistan sınırları içinde bulunan fakat 20. yüzyılın başında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun bir kenti olan Rijeka’da doğdu. Diplomat bi aileden gelen Horvath,
Bu tarz klasikler okuyacaklara naçizane tavsiyem kesinlikle iyi bir yayınevinden okuyun. Bunu belirtmekteki amacım bir dönem, ne olacak kitap işte deyip bazı klasikleri murdar etmiş yayınevlerinden okumam ve bazı yorumlarda aynı sıkıntıları yaşayan arkadaşlara denk gelmiş olmam. Bana göre en iyisi İş Bankası Yayınları sonrasında Can Yayınları
Klasiklerle aram oldukça iyidir, fakat ‘’Kırmızı Zambak’’ için aynı yorumu yapamayacağım. Kitap için sitedeki yorumların çoğu olumlu olsa da ben olumlu-olumsuz eleştirilerimi sıralayacağım ayrıntılı bir inceleme yazmaya çalışacağım.
Kitap çok fazla karakter ile karşıladı beni; bir salonda oturmuş, sohbet eden ve bu sohbetlerde de isimleri geçen
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun.
_İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir.
_Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur.
_İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz.
_Yanlış anlayanlar tarafından
Hüseyin Rahmi Gürpınar 'ı okurken hep merak ve mizah içinde tutar... Ama ne yazık ki biz batı ve dünya klasikleri adlı batağa düştük ve kendimizi hor görüyoruz. Bence yazdıkları tür farklı olsa da
232.7778℃. Kitap Türkçeye çevrilmiş fakat ismi çevrilmemiş, küsurattan dolayı galiba ya da Fahrenheit, Celsius (Santigrat)a göre daha afilli olduğundandır. Son zamanlarda çok ön plana çıkan bilhassa bilim kurgu severlerin elinden düşmeyen bir kitap. İthaki yayınlarının çok başarılı olan Bilim Kurgu Klasikleri serisinin gözde kitabı. Bunda yeni
Dorian Gray’in Portresi okuduğum klasikler arasında sanırım beni en çok etkileyen, en beğendiğim ilk üç te ilk sırayı zorluyor.
Oscar WILDE öykü, şiir ve oyun yazarı İrlanda’lı bir yazar; tek bir romanı var o da bu şaheser. Rivayetlere göre roman yazamazssın ithamı üzerine yazdığı tek romanı da o kadar güzel, büyüleyici ki ne desem eksik kalır gibi.
Kitap, okuyucusuna karakterler üzerinden o kadar güzel hayat dersleri veriyor ki ve o kadar dolu dolu ki. Verdiği en net mesajların başında da şu geliyor sanırım “Ettiğiniz dualara, dilediğiniz dileklere dikkat edin gerçekleşmemesi belki de gerçekleşmesinden daha iyidir.”
Kitap konusundan minicik bahsedecek olursak, Dorian Gray kadın erkek farketmeksizin herkesin hayran olduğu, çok beğendiği, çok güzel, çok yakışıklı diye nitelendirilebilecek bir adam. Basil (Ressam) bir gün kendisinin bir portresini yapıyor ve Dorian adeta kendi portresine aşık oluyor ve bir dilek diliyor ve hayatı ciddi anlamda değişiyor. Olaylar da bundan sonra başlıyor. Birde Lord Hery’imiz var ki benim kitapta en sevdiğim karkater olabilir. Yaşam tarzı, görüşleri, verdiği mesajları beni çok etkiledi
Okuması çok keyifli, bence herkesin de okuması gereken harika bir klasik.
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202372,9bin okunma
Dickens'ın genç bir yetimin Londra sokaklarında hayatta kalma mücadelesini anlattığı ünlü hikayesi Oliver Twist, en çok hatırlanan kitaplarından biridir. Oliver Twist, okurken kesinlikle yayınlandığı dönem büyük bir hit olduğunu söyleyebileceğiniz romanlardan biri. Charles Dickens 1837'de insanlara istediklerini verebilmiş. Ayrıca yapılandırmasına
Ernst Theodor Amadeus Hoffmann, Alman besteci, müzik eleştirmeni, romantizm döneminde fantezi ve korku hikâyeleri yazarı, jüri üyesi, çizer ve karikatürist. Prusya'nın Kaliningrad şehrinde doğan Hoffmann'ın hikâyeleri, 19'uncu yüzyılda oldukça ilgi bulmuş ve romantizm akımının önemli yazarlarından biri olmuştur.
'Uğursuz Miras' bana Poe öykülerini anımsattı. O yüzden severek okudum. Bazı okurların yorumlarına baktığımda bu kitabı dünya klasiklerine uygun bulmamışlar. Saçma sapan günümüz yazarlarından ve diziler yapılan eserlerinden bin kat iyidir halbuki klasikler. Çağımıza göre basit geliyor bazı okurlara sanırım, ben de çoğu arkadaşımızı kaliteli okur olarak benimseyemiyorum zaten. Kusura bakmasınlar artık. Bu arada yazarın "Kedi Murr'un Dünya Görüşü" kitabını da çok merak ettim.
Uğursuz MirasE. T. A. Hoffmann · Cumhuriyet Yayınları · 200094 okunma
Klasikler niye klasik olur?
Sorunun cevabı bu romanda.
Epik bir anlatımla insanlık tarihinin en önemli dönemeçlerinden birini Bolşevik devriminin 1905 yılından başlayarak yaklaşık 20-30 yıllık dönemini kalabalık bir karakter kadrosu ile kâğıda dökmüş Pasternak.
Karakterler çok iyi çizilmiş. Neyi neden yaptıklarını çok iyi anlıyoruz okurken.
Lara'ya da Yuri'ye de ,Paşa'ya da hak veriyorsunuz okurken.
Devrim ideallerinin yanlış politikalar nedeniyle çöküşünün nedenini de anlıyorsunuz.
1950'lı yillarda yazılmış olmasına karşın 19. Yuzyil romantizmini tesadüflerle ortaya koyuyor Pasternak . Bu durum pek çok kişinin eleştirisine neden olmus. Ama bence konu itibariyle destansı bir romana bu anlatım biçimi çok yakışmış.
Ara ara klasik eserleri okuyun,iyidir
Doktor JivagoBoris Pasternak · Yapı Kredi Yayınları · 20231,049 okunma
Bekir Develi;
O zaman sizin babanızın evinde ya da kendi kütüphanenizde Müzekki'n-Nüfûs, Ihyâü Ulûmi’d-Dîn, Mektubât-ı Rabbânî, Tenbîhü'l-Gafilîn gibi kitaplar vardı.
Hayati İnanç;
Tenbîhul'Gafilîn yoktu, onu sonradan edindim.
Bekir Develi;
Bunların hepsi benim babamın kütüphanesinde de vardı, ben de öyle bir evde yetiştim,
Hayati İnanç;
Evet, eskiler böyleydi işte.
Bekir Develi;
Ama kendi kütüphanemi düşündüğümde bu kitaplar var fakat kenarda duruyorlar; önce Dostoyevski, Tolstoy vs... Acaba Önceliklerimizi doğru belirleyemiyor muyuz?
Hayati İnanç;
Almamız gerekeni aldıktan sonra Dostoyevski, Tolstoy, Şolohov iyidir, muhayyileyi genişletir. Diğer saydıklarının ve bunların da özetinin özeti olan Mızraklı İlmihal ise temeldir. Bu yoksa diğerlerinden de bir şey alınamaz. Yani bahsettiğimiz şey yaşanabilir; yolunu şaşırma, kafanın karışması durumu gerçekleşip kaotik bir ortam oluşabilir. Temel bilgileri edindikten sonraysa bu saydığınız klasikler veya saymadıklarınız -Cengiz Aytmatov, bizim klasiklerimiz, ne kalemler var ne kalemler- okunmalıdır. Yani önce bir temelin olacak, o altyapı sağlanacak, fore kazıkları yerine oturacak ki diğerlerinden istifade etmek mümkün olsun.
Arkadaşlar ikilemde kaldığım bir durum için fikirlerinize ihtiyacım var. Sizce klasikler için Tr İş Bankası Kültür Yayınları mı yoksa İletişim Yayınları mı daha iyidir? Fiyat açısından ilk seçenek daha uygun ama içerik olarak net bir fikrim yok. Hangisinden başlarsam o yayıneviyle devam etmek istiyorum diğerlerine de.