Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Nuruna koştum Narında yandım Yâr allıyım
***** Şemi pervaneyi yandırdığı için yanmadadır Ciğeri dağlanır elbette ciğer dağlayanın. *****
Sayfa 51 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okuyor
İyiki aldım dediğim rehber kitaplardan biri..
Az önce doktor sorun böbreklerde deyince, bu kitaba koştum... Ve yine yanılmadı... ***" Kırgınlıklar ve eski kızgınlıklar böbreklerde saklanır. Duygularla ilişkili böbrek problemleri de kişi çok üzgün ya da aşırı yargılayıcı olduğunda ortaya çıkar. Böbreklerin tekrar çalışmasını sağlamak için her zaman eski kırgınlıkları ve kinleri
Sayfa 105 - Nemesis
Reklam
Özenle boyadım ipliğini sevginin, Gidip de bulamamanın incinmiş rengine. Sisi gümüş bir rüzgârla tepelerden eğirdim, Dokudum yalnızlığın bu serin kumaşını, Sesime ayrılıklardan bir gömlek diktim. Ölümü tastamam ezberledim de geldim, Dilimde bu buruk türkü tadıyla Bilmem ki burdan nereye giderim. Sonunda kendime bir top yangın edindim, Soluğumla besledim dudağımın ucunda. Ömrümün külüydü savrulan hep ardımda, Örterek yavaş yavaş bıraktığım izleri Yanmış bir günün sürüklenen kanatlarıyla. Koştum, durmadan koştum o küçük yangınımla, Adımın çaresiz kıyılarında kendi göğümü bulmaya.
Sayfa 37 - SİSKitabı okuyor
Nuruna koştum, Narında yandım. Artık yok kanatlarım...
***** Pervane şemini uyandıramaz Başta sevda kalpte nar olmayınca KARAC'OĞLAN *****
Sayfa 15 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okuyor
Çıplak ayaklarımla bir o yana bir bu yana koştum. Delirmek istedim en çok. Delirip dünyayla tüm bağımı koparmak, örneğin bir ağacın eğri büğrü dalını, kaldırımda bir taşı veya yere dökülen suyun toprakta yavaş yavaş ilerleyişini dert edinmek istedim. Deliremedim. Sokaklardan yalınayak koşturup dağlara sürdüm kendimi.
Sayfa 126 - Everest Yay.Kitabı okudu
Reklam
Hep hayaller, hülyalar arkasından koştum. Hep mevcut olmayan afetler için ağladım. Bu hiçler için o kadar yoruldum ki aşkı da inkar edecek bir hale geldim.
ben zaten kendimi aşklarda hep kalkışılınmış müthiş intiharlarla yaraladım! koştum sürekli bir hüzünden bir tersliğe dokunarak koştum
Karanlığa kadar koştum. Karanlık duvar gibiydi, karanlığın üstüne yağmur yağıyordu.
"Araz yaşıyor..." dedi ve ben yaşadığım şoku atlatamadan anlatmaya devam etti, ''Bulduğunda o enkazın altında kalan tek kişi sen değildin, platform bir felakete dönüşmüştü. Diğer arkadaşların da seninle aynı durumdaydı.'' "Aynı durumdalar mıydı?" dedim acı içinde, baş ağrısından gözlerimi bile açık tutamıyordum ama bu konuşmanın devamıı duymak istiyordum, "Ama onlar... Onlar iyiydi." dedim çaresizce. ''Hastaneye geldiğinizde hiçbiriniz iyi değildiniz. Araz benim eski hastam, kardeşinin kayıp olduğunu biliyordum ve durumunuzdan haberdar olduğumda ben de sizlerin olduğu hastaneye koştum. İlk müdahaleler yapıldıktan sonra ailelerinizin isteği ile benim çalıştığım hastaneye, buraya sevk edildiniz. Kafanı çok fazla detayla karıştırmak istemiyorum Kumru. Diğerleri senden çok daha önce taburcu oldular. Fakat her gün buradalardı, senin yanında Sanki hiç taburcu olmamışlar gibi..." dedi gülümseyerek. "Hepsi iyi mi?" diye sordum dolu gözlerle. "Hepsi tamamen her şeyleriyle iyiler mi?" Doktor gülümsedi. "Hepsi tamamen her şeyleriyle iyiler." dedi cümlemi tekrar ederek, "Sen de iyi olacaksın. Sadece biraz fazla uyudun ve vücudunun eskisi gibi hareket edebilmesi için zamana ve bazı tedavilere ihtiyacı var."
Reklam
Otobüsten iner inmez babamın mezarina koştum. Boynu yerine mezar taşına sarıldım. Yakasi yıpranmış kareli gömlegini, altı delik kunduralarını eksi kokusunu ve geçmeyen öksürügünü düşündüm. Etlerini bize ayırdığı yavan pilavını mutlulukla yiyisi gözümde canlanınca katılarak ağladım, ağladım...
koştum sana geldim ey acı ey terkedilmiş ilençli dinginlik ey yenilmiş bir aşkın şarkısı işte geldim. bir daha dönülmeyen o noktada
Sessizlik
Yolun kalan kısmını koştum. Sıcak tutmaktan çok sahiplenmeyi amaçlayan bir hareketle ikimizi deri ceketinin içine sardı. "Bu gece seninle kalmak istiyorum," dedim. "Hank'in bir şey denemesinden korkuyorum." "Ne seni ne de onu gözümün önünden ayıracağım, Melek." Sesinde âdeta bölgesini koruyan bir tını vardı.
Sayfa 334 - Pegasus Yayınları
Asla mutluluğun peşinden koşmadım. Mutluluğu kim ister ki? Ben hazzın peşinden koştum.
Sayfa 312Kitabı okudu
" Söz vermiştim kendi kendime : Yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da, bir hırstan başka neydi? Burada namuslu insanlar arasında sakin, ölümü bekleyecektim. Hırs, hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koştum tütüncüye, kalem kağıt aldım. Oturdum. Ada'nın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım. Kalemi yonttum. Yontuktan sonra tuttum öptüm. Yazmasam deli olacaktım. "
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.