Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
·
Puan vermedi
yaş otuz beş demiştir ama 46 yaşında iken şiirlerinde sürekli istediği ölüme kavuşmuştur. Tarancı hakkında ilginç bilgiler mevcut; kendini çirkin bulup utangaç olduğu için okul yıllarında her arkadaşının sevgilisi var iken , o hayali kızlara mektup yollamış gerçek bir kişiye gönderir gibi mektuplar yazmıştır. şiirlerinde doğa ,aşk ,hatıralar , ölüm , gençlik ,yalnızlık gibi temaları işlemiş.
Otuz Beş Yaş
Otuz Beş YaşCahit Sıtkı Tarancı · can yayınları · 199811,5bin okunma
Bakın size: '"Siz benim sırdaşımsınız." dedim, bir sırdaşımız oldu mu, kendimize bir sırdaş edindik mi hemen sırlar uydururuz kendimize, gözümüzde büyütürüz o sırları, önemleriz. Kendimizi önemlemek, önemli bir kişi saymak için. Sevgilerimiz varmış, nefretlerimiz varmış... Hepsi de lakırdı değil mi bunların? Ne demektir sevgi? Ne
Sayfa 123 - Varlık YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Korkular ve Topyekün Korku&Korkunun Sonu
Çoğumuz toplumda bir mevki sahibi olma tatminini arzularız çünkü önemli biri olamamaktan korkarız. Toplumun öyle bir yapısı var ki saygıdeğer bir mevkiye sahip bir vatandaş büyük nezaket görüyor, mevkisi olmayan birisi ise hor görülüyor. Dünyada herkes bir mevki istiyor ve ister toplumda, ister aile içinde, ister Tanrı katında olsun, bu mevkinin
264 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
İster soykırım, ister pogrom, ister sürgün olarak adlandıralım; 1915’te yaşananların bu toprakların çok kültürlü, çok sesli, renkli ve kesinlikle daha zengin bir gelecek umudunu çöpe attığı, çok acı da olsa, gerçek. “Yerini bulmamış adalet, katillerini ve kurbanlarını çoğaltır.” demiş Murathan Mungan. Nitekim bu topraklarda, yaşadığımız bir çok
İçimizdeki Ermeni
İçimizdeki ErmeniKolektif · Can Yayınları · 201539 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Merhaba canlar... Bildiğiniz üzere @okuyan_kadinlar_kulubu olarak #ekim i #kahverengi ye boyadık... Etkinliğimiz için üçüncü ve son seçimim
Hayykitap
Hayykitap
tan çıkan @m.tarikkoc kaleminden #birhayalinardında kitabı oldu... "Duyulması gereken birkaç söz... Yıllar önce yaşananların derin izlerini taşıyan üçyüz bin sayfalık üç kelime... Ölmeden
Bir Hayalin Ardında
Bir Hayalin ArdındaMuhammed Tarık Koç · Hayy Kitap · 2023145 okunma
592 syf.
9/10 puan verdi
Merhaba! Yıllardır tuhaf bir şekilde
Orhan Pamuk
Orhan Pamuk
'tan hoşlanamıyordum. Ama sonunda bu ön yargımı kırarak Masumiyet Müzesi ile onu tanımaya, kitaplarını okumaya başladım.
Masumiyet Müzesi
Masumiyet Müzesi
kitabını okurken sürekli olarak düşündüğüm şey: "Bu hikaye gerçekte yaşanmış mı, Kemal ile Füsun gerçek hayatta da var oldu mu?" hâlâ daha bu soruya cevap
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · İletişim Yayınları · 200841,1bin okunma
Reklam
Babamın sohbeti, tabii ve samimi olduğundan, tesirliydi. Mübalağası yoktu, tecrübesi hissedilirdi konuşmalarında. Bir gün bir trende bir adam, babamı dinlerken, dalıp gitmiş, ineceği istasyonu kaçırmış. Gençlerden biri de bir gün; "Amca öyle konuşuyor ki, ölüme git dese, insan gidebilir." diyerek etkileme derecesini ifade etmişti.
Henüz kırkı bulmadan ihtiyar bir adam gibi geçmişimle birlikte yaşamaya başladım. Bazen öyle hatıralar canlanıyor ki hafızamda, kendim bile şaşırıyorum. Belki de artık yapacak hiçbir işim kalmadığından, mühim bir gayem bulunmadığındandır. Belki de adım adım ölüme yaklaştığımdan.
Sayfa 37
23 NİSAN PAZARTESİ UMUTLARI KIRILAN BİR ADAM Facia giderek büyüyordu. Hitler Goebbels’e, karısını ve çocuklarını da sığınağa çağırtmıştı. O zamana kadar Goebbels ve ailesi ya kendi evlerinde veya Propaganda Bakanlığı’nda yaşıyorlardı. Bugünden sonra onlar da sığınakta yaşamaya başladılar. Madam Goebbels ve altı çocuğu üstteki sığınağa yerleştiler.
Dün akşam Eminönü İskelesi'nden ayrılırken gözüm Yeni Camii'nin kubbesine takıldı. Işıklandırmasını öyle güzel yapmışlar ki sanki dolunay kubbe ile hem-hal olmuş, sanki kubbe ile ay kesintisiz bir muaşakanın içindeler. Kurşun kaplı kubbe incelen bir maviyi giyinmiş, kurşunî rengin sükûtu sanki inceledikçe ruha dokunan bir musikiye
Reklam
Tuhaf bir inattı ölüme direnmek. Nasıl olduğunu anlatmaya çalışmıştı bir gece Mehpare'ye. Sabahlara kadar çırpındığı, kâbuslarla uyandığı gecelerin birindeydiler. Daldıktan birkaç saat sonra haykırarak uyanmıştı. "Ört beni, üşüyorum. Ört beni. Ört beni. Üşüyorum." Üzerine yorganlar, battaniyeler yığıyordu kız. "Yaralarınız mı
Sayfa 112Kitabı okudu
Çektiğim işkence doruğa varınca intihar etmek üzere, gece kocamın evinden çıktım. Köşk denize yakın olduğu için çok geçmeden sahile vardım. Artık vakit geçirmeksizin işimi bitirmek üzere oradaki kayanın üzerine çıktım. Hayatı arkamda bırakıp ölüme gitmek için yalnız bir adım kalmıştı. O anda içinde kardeşçiğimin bulunduğu eve son bir kez bakmak için başımı arkaya çevirdim. Şefik'in odasındaki kandilin ışığı pencereden görünüyordu. Yüreğim sızladı. Cesaretimi yitirmekten korktum. Fakat sonra o evin içinde çektiğim acıları hatırlayarak bana rahat göstermemiş olan dünyadan kurtuluyorum diye seviniyordum. "Burada kardeşimi bırakıyorsam, orada anamı bulacağını! En sonunda kardeşimin gelece ği yer de orası değil mi? Ey fani dünya... Senden kurtuluyorum. Sen bana hiç güler yüz göstermedin; işte şim di de ben senden kurtuluyorum! Zulmünü neyine güve nerek yapıyorsun? Faniliğine mi? Ben ebedi olan bir alemde saadet aramaya ve rahat etmeye gidiyorum.. dedim ve melek gibi tavırları sebebiyle cennette olduğunu bildiğim anneciğime kavuşmak niyetiyle "Anneciğim! Beni al!" diyerek kendimi atmak üzereyken bu söylemiş olduğum sözün aklıma getirmiş olduğu hatıralar nedeniyle birdenbire durdum ve "Ben nereye gidiyorum?"dedim.
Sayfa 298 - Klas yayineviKitabı okudu
Kalp
Ölüme kadar gitme. Şimdi bile şu Boğaziçi'ndeki hatıralar... Şu her birinde bizden bir parça yaşanmış evler, şu her taşı ve amacıyla bizim olan, biz olan şehir, gök,memleket...
Sayfa 208 - Ötüken YayınlarıKitabı okudu
136 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.